Pakistan, Belucistan isyanını sert askerî güç kullanarak neden sonlandırmıyor?

İsyanın kökleri onlarca yıllık etkileşime dayanıyor ve bunun için sürdürülebilir bir çözüm gerekiyor.

Ayrılıkçı militanlar Pakistan'ın Ketta kentinin dış mahallelerinde ölümcül saldırılar düzenledikten sonra bir asker motosikletli vatandaşların üstünü arıyor, 27 Ağustos 2024. (Reuters)
Ayrılıkçı militanlar Pakistan'ın Ketta kentinin dış mahallelerinde ölümcül saldırılar düzenledikten sonra bir asker motosikletli vatandaşların üstünü arıyor, 27 Ağustos 2024. (Reuters)
TT

Pakistan, Belucistan isyanını sert askerî güç kullanarak neden sonlandırmıyor?

Ayrılıkçı militanlar Pakistan'ın Ketta kentinin dış mahallelerinde ölümcül saldırılar düzenledikten sonra bir asker motosikletli vatandaşların üstünü arıyor, 27 Ağustos 2024. (Reuters)
Ayrılıkçı militanlar Pakistan'ın Ketta kentinin dış mahallelerinde ölümcül saldırılar düzenledikten sonra bir asker motosikletli vatandaşların üstünü arıyor, 27 Ağustos 2024. (Reuters)

Pakistan hükümeti Belucistan'da devam eden isyanı sona erdirmek için askeri güç kullanmış olsa da bu strateji henüz sonuç vermedi. Belucistan'daki isyan, onlarca yıllık siyasi, ekonomik ve kültürel etkileşimlere dayanan karmaşık bir yapıya sahip. Bu noktada sürdürülebilir bir çözüm için temel nedenlerin ele alınması gerekiyor.

xsc
Pakistanlı güvenlik yetkilileri, Belucistan eyaletinin başkenti Ketta'da meydana gelen patlamanın yaşandığı bölgeyi inceledi, 1 Eylül 2024. (EPA)

Dr. Ferzana Şeyh, Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Chatham House) tarafından yayınlanan bir raporda 25 ve 26 Ağustos tarihlerinde Pakistan'ın güneybatısındaki Belucistan eyaletini hedef alan bir dizi saldırıda 23'ü sivil olmak üzere 70'ten fazla kişinin öldüğünü ve önemli altyapı noktalarında büyük hasar meydana geldiğini söyledi. Saldırıların sorumluluğunu ayrılıkçı silahlı örgüt Belucistan Kurtuluş Ordusu üstlendi.

Belucistan Kurtuluş Ordusu

2000'li yılların başında kurulan Belucistan Kurtuluş Ordusu, diğer silahlı örgütlerle birlikte Belucistan'ın zengin gaz ve maden rezervlerine haksız yere el koymakla suçlanan Pakistan hükümetine karşı uzun soluklu bir kampanya yürüttü.

Aşırı yoksulluk

Bölgede yaşanan sıkıntılar aşırı yoksulluk nedeniyle daha da şiddetlendi. Belucistan, Pakistan'ın en seyrek nüfuslu ve en yoksul eyaleti olmasının yanı sıra nüfusunun yaklaşık yüzde 70'i çok boyutlu yoksul olarak sınıflandırılıyor.

svdfbgn
Pakistanlı güvenlik görevlileri, Belucistan eyaletinin başkenti Ketta'da bir patlamanın meydana geldiği yerin yakınında görüntülendi, 1 Eylül 2024. (EPA)

Son saldırılardan istihbarat hataları sorumlu tutuldu. Pakistan hükümeti, Beluçi isyanının ve liderliğinin önemli ölçüde zayıfladığı yönünde iddialarda bulunmuştu. Bu iddialar hakkında da ciddi soru işaretleri doğdu. Ferzana Şeyh ise mevcut saldırıların ölçeğinin ve yakın koordinasyonunun iddiaların tam aksini gösterdiğini söyledi.

Şeyh'e göre söz konusu saldırılar sona ermiş gibi görünmeyen bir isyandan ziyade Beluçi milliyetçi duygularından faydalanarak cazibesini arttırmak isteyen, halen güçlü ve sofistike bir militan örgüte işaret ediyor. Belucistan Kurtuluş Ordusu saldırıları, nüfuzlu Beluçi aşiret lideri Ekber Han Bugti'nin ölüm yıldönümüne denk getirildi. Bugti, 26 Ağustos 2006 tarihinde Pakistan güvenlik güçleriyle girdiği bir çatışmada öldürülmüştü.

Altyapı projelerine yönelik tehdit

Son saldırılar, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'nun bir parçası olan Hint Okyanusu'ndaki Gwadar Limanı’nın geliştirilmesi ve Chagai kentinin Reko Dik bölgesinde planlanan madencilik faaliyetleri de dahil olmak üzere Belucistan'daki büyük altyapı projelerine yönelik riskler konusunda endişeleri artırdı. Söz konusu projeler Beluçilerin öfkesinin asıl hedefidir. Son yıllarda yaklaşık bir düzine Çin vatandaşı Belucistan'da ve Pakistan'ın başka yerlerinde Beluçi militanlar tarafından öldürüldü.

Yeni gerilim endişeleri

Bu endişelere Pakistan ile bölgesel komşuları arasında yeni gerginlikler yaşanması korkusu da eklendi. Pakistan hükümeti, Belucistan Kurtuluş Ordusu’na bağlı militanların İran'daki askeri üsleri Pakistan'a karşı saldırılar düzenlemek için kullandıkları yönünde iddialarda bulundu. Bu iddialar, İran ve Pakistan'ı neredeyse savaşın eşiğine getiren sınır ötesi füze ve hava saldırılarına yol açtı. Pakistan, bölgedeki komşularını, özellikle de Hindistan'ı, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nu istikrarsızlaştırmak ve diğer yabancı yatırımcıları korkutmak amacıyla son saldırıları desteklemekle suçladı.

Taliban'a yönelik suçlamalar

Pakistan hükümeti, Afganistan'daki Taliban hükümetini Pakistan Talibanı'na ve Belucistan Kurtuluş Ordusu da dahil olmak üzere müttefiklerine verdiği destek yoluyla silahlı şiddeti körüklemekle suçladı.

Beluçi isyanının mevcut aşamasının yapısında ve modelinde değişim olduğuna dair kanıtlar artıyor. Bu da isyanın gidişatını tahmin etmeyi zorlaştırıyor.

Meydana gelen en önemli değişiklik, isyanı geleneksel aşiret liderlerinin hâkim olduğu bir hareketten daha popüler bir harekete dönüştüren, giderek artan sayıda eğitimli orta sınıf profesyonelin örgüte katılımıdır. Belucistan Kurtuluş Ordusu'nun ‘modern ve geleneksel olmayan’ düşünceyi destekleyen bu tür gruplar için bir mıknatıs haline geldiği söyleniyor. Pakistan'ın sosyal açıdan en muhafazakâr bölgelerinden birinde radikal bir hareket olan Belucistan Kurtuluş Ordusu’na kadınların katılımında da bir artış var. Belucistan Kurtuluş Ordusu, 26 Ağustos'ta Lasbela'daki bir askeri üsse yapılan saldırılardan sorumlu intihar bombacısı olduğunu söylediği Gwadarlı bir kız hukuk öğrencisinin görüntülerini yayınladı. Ayrıca Nisan 2022'de Karaçi Üniversitesi'nde üç Çin vatandaşını öldüren intihar bombacısının yüksek lisans derecesine sahip bir Beluçi kadın olduğu tespit edildi.

Öte yandan Beluçi Birlik Komitesi olarak bilinen, çoğunlukla kadın aktivistlerden oluşan ve karizmatik genç Doktor Mahrang Beluç tarafından yönetilen oluşum, şiddetsizliğe kendini adamış, etnik Beluçileri kapsayan yargısız infazlar ve zorla kaybetmeler konusunda ulusal farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Son zamanlarda söz konusu Beluçi hakları hareketi revaçta. 2000 yılından bu yana ise tahminen 5 bin Beluçi'nin kaybolduğundan bahsediliyor.

Mevcut isyandaki bir diğer eğilim de, birçoğu ekonomik fırsatlar nedeniyle Pakistan'ın başka yerlerinden Belucistan'a gelen ve yerel işletmelerde çalışan Beluçi olmayan etnik gruplara karşı artan nefret ve düşmanlıktır.

Başbakan Şahbaz Şerif saldırıları Pakistan düşmanları tarafından düzenlenen uğursuz bir komplo diyerek kınadı. Şerif, Belucistan Kurtuluş Ordusu'nu Hariciler olarak tanımladı. Şerif, Pakistan hükümeti adına sert önlemler alma sözü verdi ve saldırılardan saatler sonra ordunun Belucistan'daki militan gruplarla mücadelesine yardımcı olması için 72 milyon dolarlık bütçeyi onayladı. Ancak şu ana kadar, hükümetin siyasi kızgınlığı körükleyen Beluçi şikayetlerini ele almaya hazır olduğuna dair çok az işaret var. Bu da Pakistan'ın güçlü askeri kurumunun, yaygın olarak siyasi bir kriz olarak görülen bu duruma karşı sert bir güvenlik tepkisi vereceğine dair endişeleri arttırdı.



Starmer, İngiliz askeri üssündeki Filistin yanlısı protestoyu 'utanç verici' olarak nitelendirdi

İngiltere'deki bir havaalanında Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir Voyager uçağı (Arşiv -AP)
İngiltere'deki bir havaalanında Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir Voyager uçağı (Arşiv -AP)
TT

Starmer, İngiliz askeri üssündeki Filistin yanlısı protestoyu 'utanç verici' olarak nitelendirdi

İngiltere'deki bir havaalanında Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir Voyager uçağı (Arşiv -AP)
İngiltere'deki bir havaalanında Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir Voyager uçağı (Arşiv -AP)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Filistin yanlısı iki aktivistin İngiltere'nin merkezindeki Kraliyet Hava Kuvvetleri üssüne bugün düzenlediği saldırıyı ve iki askeri uçağın hasar görmesini kınadı.

Starmer X'te yaptığı paylaşımda, "Üsse yapılan vandalizm eylemi çok çirkin. Silahlı Kuvvetlerimiz Britanya'nın en iyilerini temsil ediyor ve her gün bizim için hayatlarını ortaya koyuyorlar. Bizi savunanlara destek olmak bizim sorumluluğumuzdur" ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Filistin yanlısı Palestine Action adlı hareket, iki aktivistinin bugün İngiltere'nin merkezindeki bir İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri üssüne girerek yakıt ikmali ve nakliye için kullanılan iki askeri uçağa zarar verdiğini açıkladı.

Palestine Action, iki aktivistinin Oxfordshire'daki Brize Norton üssüne girerek Voyager uçağına kırmızı boya püskürttüğünü ve levye kullanarak hasara yol açtığını belirtti.

Hareketin bir sözcüsü yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İsrail hükümetinin kamuoyu önünde kınanmasına rağmen İngiltere askeri sevkiyat yapmaya, Gazze üzerinde keşif uçakları göndermeye ve ABD-İsrail savaş uçaklarına yakıt ikmali yapmaya devam ediyor.”

Açıklama şöyle devam etti: “İngiltere sadece suç ortağı değil, Gazze'deki soykırımın ve Ortadoğu'daki savaş suçlarının aktif ortağıdır.”

Palestine Action, Gazze'deki çatışmaların patlak vermesinden bu yana savunma şirketlerini ve İsrail ile bağlantılı diğer İngiliz şirketlerini defalarca hedef alan hareketlerden biridir.

Açıklamada “Hedef alınan uçaklar, askeri kargo taşıma kapasitesine sahip olan ve İsrail, Amerikan ve İngiliz askeri ve savaş uçaklarına yakıt ikmali yapmak için kullanılan Airbus Voyager uçaklarıdır” denildi.