Blinken, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının yüzde 90'ının tamamlandığını vurguladı ve geri kalan sorunların çözülmesi çağrısında bulundu

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
TT

Blinken, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının yüzde 90'ının tamamlandığını vurguladı ve geri kalan sorunların çözülmesi çağrısında bulundu

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze'de bir ateşkes anlaşmasına varılabilmesi için İsrail ve Hamas'ın kalan sorunları çözmesi gerektiğini belirtti.

Blinken yaptığı açıklamada, “Gördüğüm kadarıyla anlaşmanın yaklaşık %90'ı üzerinde mutabakata varılmış durumda, ancak Gazze Şeridi'nin güney ucunda, Mısır sınırındaki Philadelphia Ekseni olarak adlandırılan bölge de dâhil olmak üzere hâlâ çözüm bekleyen birkaç kritik mesele var” ifadelerini kullandı.

Blinken, İsrailli rehinelerin Filistinli tutuklularla nasıl takas edileceği konusunda da bazı anlaşmazlıklar olduğunu söyleyerek, “Önümüzdeki günlerde bizim İsrail'e, onların da (Katar ve Mısır) Hamas'a geriye kalan meselelerin nasıl çözüleceğine dair fikirlerimizi ileteceğini umuyorum” dedi.

ABD, Katar ve Mısır, iki taraf arasında arabuluculuk rolünü üstleniyor.

ABD Başkanı Joe Biden, 31 Mayıs'ta üç aşamalı ateşkes önerisini ortaya koydu, ancak hâlâ nihai bir ateşkes anlaşmasının imzalanmasını ve Gazze'de tutulan rehinelerin serbest bırakılmasını engelleyen farklılıklar devam ediyor.

Hamas, Philadelphia (Selahaddin) ekseninde herhangi bir İsrail varlığını reddederken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu İsrail'in bu eksenden çekilmeyeceği konusunda ısrar ediyor.

Onlarca yıldır süren İsrail-Filistin çatışmasının bu turu 7 Ekim'de başladı.  Geçtiğimiz ekim ayında, Hamas İsrail'e yönelik bir saldırı başlattı ve İsrail istatistiklerine göre bu saldırı 1.200 kişinin ölümü, yaklaşık 250 kişinin rehin alınmasıyla sonuçlandı.

O tarihten bu yana İsrail'in Şeride devam eden saldırısı, Şarku’l Avsat’ın Gazze Sağlık Bakanlığı verilerinden elde ettiği bilgiye göre 40.000'den fazla Filistinlinin ölümüyle sonuçlandı. Gazze Şeridi'ndeki 2,3 milyonluk nüfusun neredeyse tamamı yerinden edildi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24