Uzay madenciliğinde dönüm noktası niteliğindeki görev için tarih verildi

Asteroitlerden, platin grubundakiler gibi değerli metallerin çıkarılması planlanıyor (NASA/Temsili)
Asteroitlerden, platin grubundakiler gibi değerli metallerin çıkarılması planlanıyor (NASA/Temsili)
TT

Uzay madenciliğinde dönüm noktası niteliğindeki görev için tarih verildi

Asteroitlerden, platin grubundakiler gibi değerli metallerin çıkarılması planlanıyor (NASA/Temsili)
Asteroitlerden, platin grubundakiler gibi değerli metallerin çıkarılması planlanıyor (NASA/Temsili)

ABD merkezli bir şirket, asteroitlerden maden çıkarmak için 2025'te bir görev başlatacağını duyurdu. Görevin başarıya ulaşması halinde ilk kez özel bir şirketin aracı, Dünya-Ay sistemi dışındaki bir gökcismine inecek. 

2022'de kurulan AstroForge, yeryüzünde azalan kaynakları telafi etmek adına uzaydan element çıkarmayı planlıyor. 

Şirket, Nisan 2023'teki ilk görevinde bir aracını uzaya göndermeyi başarmıştı. Bu yıl yapılması planlanan Odin adlı ikinci görevdeyse, uzay aracı bir asteroidin görüntülerini çekecek. 

Ardından üçüncü görevde bu görüntülerdeki asteroide inmek üzere Vestri adlı araç fırlatılacak. 

AstroForge, 20 Ağustos'ta yaptığı açıklamada Vestri'nin 2025'te fırlatılacağını duyurdu. Ancak hangi asteroide ineceği henüz açıklanmadı. 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

Bu görev başarılı olursa, Dünya-Ay sistemi dışında başka bir cisme iniş yapan ilk özel görev olacak ve bizi, Dünya dışındaki kaynakları tüm insanlık için erişilebilir kılma misyonumuzu gerçekleştirmeye daha da yaklaştıracak.

Asteroit madenciliğinde hedeflenen elementlerin başında kobalt, nikel ve platin grubu metaller geliyor. 

Dünya'ya nispeten yakın yörüngelerdeki asteroitlerde bulunan bu elementler, temiz enerjiye geçişte önemli bir rol oynuyor. Örneğin kobalt ve nikel, bataryalarda kullanılıyor.

Platin grubu metaller ise yenilenebilir enerjiden üretilen hidrojenin (yeşil hidrojen) yapımında katalizör görevi görüyor. Fakat yeryüzündeki kaynakların sınırlı olması yeşil hidrojen üretimi çalışmalarını yavaşlatıyor. 

AstroForge esasen, demir ve nikel gibi metal oranı yüksek bir M-tipi asteroide rafineri göndererek gereken madenleri Dünya'ya getirmeyi, geri kalanları da bırakmayı amaçlıyor. 

Bilinen en büyük M-tipi asteroit, yeryüzünden 370 milyon kilometre uzaktaki 16 Psyche. 

NASA'nın Psyche görevi kapsamında gökcismine gitmekte olan aracın Ağustos 2029'da hedefine varması bekleniyor. 

Yüzeye inmesi planlanmayan araç, 21 ay boyunca asteroidin yörüngesinin haritasını çıkaracak ve içeriğini inceleyecek.

Independent Türkçe, Space.com, Interesting Engineering, CNN, AstroForge



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24