İsrail, ateşkes şansı giderek zayıflarken uzun soluklu bir savaşa hazırlanıyor

Gazze'deki operasyon şeklinin değiştirilmesi, Batı Şeria'daki saldırıların sürdürülmesi ve Lübnan'da bir harekata hazırlanılması bekleniyor

Gazze'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah'ta İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda öldürülenlerin cenaze namazına katılan yaralı bir Filistinli, 7 Eylül 2024 (AFP)
Gazze'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah'ta İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda öldürülenlerin cenaze namazına katılan yaralı bir Filistinli, 7 Eylül 2024 (AFP)
TT

İsrail, ateşkes şansı giderek zayıflarken uzun soluklu bir savaşa hazırlanıyor

Gazze'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah'ta İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda öldürülenlerin cenaze namazına katılan yaralı bir Filistinli, 7 Eylül 2024 (AFP)
Gazze'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah'ta İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda öldürülenlerin cenaze namazına katılan yaralı bir Filistinli, 7 Eylül 2024 (AFP)

İsrail, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasın varılamadığına dair bilgilerin gelmesinin ve tahminlerin yapılmasını ardından çok cepheli yoğun ve uzun soluklu bir savaşa hazırlanıyor. İsrail, Gazze'deki askeri operasyonun şeklinin değiştirilmesini, Batı Şeria'da operasyonların sürdürülmesini ve Lübnan cephesinde bölgesel bir çatışmaya dönüşebilecek olası bir savaşa hazırlanmayı planlıyor.

İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrail'in uzun bir süre ateşkes anlaşmasına varılamaması halindeki senaryosuna şimdiden hazırlandığını, bu yüzden Hamas Hareketi üzerindeki askeri baskıyı arttırmak için Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonun şeklinin değişeceğini yazdığı haberde de bunu teyit etti. Gazete, İsrail Hava Kuvvetleri’nin büyük bir savaşa hazırlık olarak Lübnan'daki bombardıman uçaklarını sistematik olarak imha etmeye devam edeceğini ve Batı Şeria'nın tüm bölgelerinde askeri operasyonların sürecini de kaydetti.

İsrail devlet televizyonu KAN, ABD'nin yeni bir ateşkes planı sunmayı birkaç gün ertelediğini, çünkü şu an planın başarı şansı konusunda iyimser olmadığını bildirdi. KAN'ın haberine göre ABD yönetimi Hamas'ın anlaşmaya varmak isteyeceğine ve müzakerelerin ilerleme olasılığın dair kötümser.

Bu gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli rehinelerden altısının öldürülmesinin ardından yaşanırken KAN, son günlerde Hamas'ın ateşkes anlaşması için daha fazla sayıda Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını talep ettiğini, oysa serbest bırakılabilecek daha az sayıda İsrailli rehine olduğunu vurguladı. Öte yandan ABD yönetimi Hamas'ın kısa süre önce öldürülen İsrailli rehinelerin videolarını yayınlaması karşısında duyduğu şaşkınlığı ifade etti.

xsdcfvgbr
Philadelphia Koridoru olarak bilinen Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınırın bir bölümü (DPA)

KAN’a göre tüm bunlar Beyaz Saray'ın teklifinin ana hatlarını sunmayı ertelemesine neden oldu. Kaynaklar, arabulucuların sürekli olarak bir çözüme ulaşmak için öneri sunmaya çalıştıklarını, ancak şu an hem İsrail hem de Hamas'ın diğer tarafın bir anlaşma istemediğine inandığını, bu yüzden ufukta bir ateşkes anlaşması görünmediğini söylediler.

Philadelphia Koridoru ve rehineler

Yedioth'un baş askeri muhabiri ve stratejik analisti Roni Ben-Yishai, ABD'nin savaşı sona erdirecek bir anlaşma için sunduğu uzlaşma teklifinin Hamas'ın yeni talepleri nedeniyle şu anda beklemede olduğunu yazdı.

Yedioth Ahronoth gazetesinde askeri analist olan Ron Ben-Yishai, ABD'nin savaşı sona erdirecek bir anlaşma için sunduğu uzlaşı teklifinin Hamas'ın yeni talepleri nedeniyle şimdilik beklemede olduğunu yazdı. Ben-Yishai’ye göre Hamas lideri Yahya Sinvar’ın İsrail hapishanelerinden salıverilecek Filistinli tutuklu sayısının, serbest bırakılacak İsrailli rehinlerin sayısıyla ilişkilendirilmeden belirtilmesinde ısrar etmesi ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Philadelphia (Salahaddin) Koridoru konusunda tam bir uzlaşmaya varmayı reddetmesi de bir anlaşmaya varılmasının önündeki en önemli engeller haline geldi.

Ben-Yishai, İsrail'in siyaset ve emniyet kurumlarının, altı haftalık uzun bir ateşkesin sağlanacağı bir anlaşmaya varma şansının yok denecek kadar az olduğu konusunda görüş birliğine vardığını ve bunun sonucunda Netanyahu’nun, uzun bir süre boyunca anlaşma sağlanamaması ve savaşın tüm cephelerde devam etmesi senaryosuna hazırlanmak üzere geçtiğimiz perşembe günü müzakere ekibi ve üst düzey güvenlik yetkilileriyle bir güvenlik görüşmesi gerçekleştirdiğini belirtti.

hyjuk
Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda yaralanan ve hastaneye kaldırılan yaralı bir çocuk (AFP)

Yedioth Ahronoth gazetesine göre İsrail, ABD'nin arabuluculuk önerisinden pek umutlu değil ve bu önerinin tek amacının İran ve müttefiklerinin bölgedeki hamlelerini arttırmalarını engellemek için müzakerelerin ivmesini korumak olduğunu düşünüyor. İsrail de bu nedenle tüm cephelerde yoğun ve uzun soluklu bir savaşa hazırlanıyor. Böyle bir askeri hareketliliğin başlaması durumunda İsrail ordusunun karşılaşacağı temel zorluk, yedekler askerler de dahil olmak üzere insan gücünü en üst düzeye çıkarmak zorunda kalacak olması.

Dördüncü aşama

İsrail'in planına göre İsrail ordusu Gazze'de dördüncü aşamaya geçecek ve burada istihbarata dayalı olarak öncelikle yer üstünde faaliyet gösterecek. Netzarim Koridoru’nda konuşlu İsrail askerleri, bölge sakinlerinin ve silahlı unsurların Gazze'nin kuzeyine geri dönmesini engelleyecek. Ancak Hamas’ın saldırılarına açık hedef haline gelmemeleri için kalıcı konuşlandırmalar yapılmayacak.

İsrail ordusu, Hamas'ın fiilen çöktüğünü, ancak hala gerilla savaşına devam edebildiğini tahmin ediyor. Bundan dolayı esasen yer üstünde ve yer altında İsrailli rehinelerin tutulmadığını tahmin ettiği yerlerde mobil operasyonlar yürütmesi ve Filistinli silahlı grupların üyelerine baskı yapmak için yeryüzüne çıkmalarına izin vermemesi bekleniyor.

Plan çerçevesinde siyasetçiler ve askeri yetkililer savaşın ertesi günü meselesini, özellikle de insani yardımların dağıtımı konusunu ele aldılar.  Bu görevi İsrail ordusunun yürütmesi önerildi. İsrail ordusu yardımların Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin liderleri ve üyeleri için bir can simidi haline gelmemesi amacıyla ABD ile iş birliği yaparak insani yardımların dağıtım sürecini kontrol etmenin yollarını araştırmaya başladı bile.

Diğer plan

Yedioth Ahronoth gazetesine göre tartışılan bir diğer plan ise Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayanların orta kesimlerdeki güvenli bölgelere taşınması. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyinde nüfus azaltıldıktan sonra Beyt Lahiye, Beyt Hanun, Zeytun, Derec ve diğer bölgelerde kalan ve sayılarının 5 bin ya da daha az olduğu tahmin edilen silahlı unsurlara karşı agresif bir şekilde hareket etmesi bekleniyor.

Gazze için planlar yapılırken, gerektiğinde Batı Şeria'nın kuzeyine ve muhtemelen Batı Şeria'nın güneyine saldırmaya devam edilmesi kararlaştırıldı. Ayrıca Lübnan sınırı yakınlarında yer alan kuzey bölgelerinde yerlerinden edilen İsraillilerin geri dönmeleri için harekete geçilmesi gerektiği konusunda da mutabık kalındı. Gazete, ordunun halihazırda Lübnan'ın güneyinde geniş çaplı bir hava ve kara harekatı için hazırlık yaptığını belirtti.

zaxsdcfvgb
Devam eden savaşın ortasında Deyr el-Belah'ta bir sokakta çöp toplayan yerlerinden edilmiş Filistinli iki çocuk (AP)

Hizbullah’ın halen İsrail’i roketlerle hedef alabilme yeteneğine sahip olduğunun altını çizen gazete, bu yüzden İsrail’in Lübnan'ın güneyinde büyük bir harekata hazırlanırken bir yandan da istihbarat bilgilerine ve roketatarları imha etmek için geliştirilen bir yönteme dayanarak roketatarları sistematik olarak imha ettiğini aktardı.

Şu an yapılan görüşmelerde özellikle kara ve hava operasyonunun kapsamı ele alınıyor. Konuyla ilgili olarak İsrailli bir yetkili, hem diplomatik müzakereler yoluyla bir çözüme ulaşmada hem de özellikle çok yakında Lübnan'da bir harekata girişmek zorunda kalırsak kuzeyde Amerikalıların yanımızda olmasına ihtiyacımız olacak” dedi. Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrail'de siyasi ve güvenlik düzeyinde böyle bir harekata karar verme noktasının her zamankinden daha yakın olduğunun tahmin edilebileceğini ve Kuzey Komutanlığı'nın buna yoğun bir şekilde hazırlandığını bildirdi.



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.