Tel Aviv, Filistinlilerin son giriş kapısını da kapattı

Netanyahu, Ürdün sınır kapısına düzenlenen saldırıda 3 İsraillinin öldürülmesinin ardından tehditte bulundu

 İsrail güçleri dün (pazar) Batı Şeria ile Ürdün arasındaki Allenby/Kral Hüseyin Köprüsü geçişinde bir kamyon şoförünün ateş açtığı yerin yakınında (EPA)
İsrail güçleri dün (pazar) Batı Şeria ile Ürdün arasındaki Allenby/Kral Hüseyin Köprüsü geçişinde bir kamyon şoförünün ateş açtığı yerin yakınında (EPA)
TT

Tel Aviv, Filistinlilerin son giriş kapısını da kapattı

 İsrail güçleri dün (pazar) Batı Şeria ile Ürdün arasındaki Allenby/Kral Hüseyin Köprüsü geçişinde bir kamyon şoförünün ateş açtığı yerin yakınında (EPA)
İsrail güçleri dün (pazar) Batı Şeria ile Ürdün arasındaki Allenby/Kral Hüseyin Köprüsü geçişinde bir kamyon şoförünün ateş açtığı yerin yakınında (EPA)

İsrail dün (pazar), özellikle Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin kendi ülkeleri dışına çıkabilmeleri için son çıkış noktası olan Batı Şeria ile Ürdün arasındaki Allenby Köprüsü'nün (Ürdün'de Kral Hüseyin olarak bilinir) kapatıldığını duyurarak Filistinlilere yönelik kuşatmayı sıkılaştırdı.

Ürdünlü bir kamyon şoförünün Allenby Köprüsü'nde üç İsraillinin ölümüne neden olan silahlı saldırısının ardından İsrail, Filistinlilerin kullanmasına izin verilen tek geçiş noktası olmasına rağmen bu kapıyı kapattığını duyurdu. Ürdün'le olan diğer iki kara geçiş noktası da kuzeyde Şeyh Hüseyin ve güneyde Vadi Araba.

Binlerce Filistinlinin seyahat etmeleri engellendikten sonra otobüslerle Batı Şeria'daki Eriha'da bulunan Kerame Sınır Kapısı’na döndükleri görülürken, geçişin Ürdün tarafında da binlerce Filistinli Batı Şeria'ya dönemedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu saldırıya ilişkin ilk yorumunda “Kılıç olmadan Ortadoğu'da yaşayamazsınız” dedi ve İran'ı İsrail'i ‘kanlı bir ideoloji’ ile kuşatmakla suçladı.

Ürdün İçişleri Bakanlığı ise olayla ilgili yapılan ön incelemelerde failin Ürdün'den Batı Şeria'ya ticari mal taşıyan bir kargo aracının şoförü olarak köprüden geçmekte olan Mahir el-Cazi isimli bir Ürdün vatandaşı olduğunun tespit edildiğini ve ilk sonuçların olayın ‘bireysel bir eylem’ olduğuna işaret ettiğini açıkladı.



Çin, 2006'dan beri alıkoyduğu Amerikalı rahibi serbest bıraktı

Kızı Alice'le 1984'te çekilen bu fotoğraf dışında, David Lin'in çok fazla görüntüsünü bulmak mümkün değil (Alice Lin)
Kızı Alice'le 1984'te çekilen bu fotoğraf dışında, David Lin'in çok fazla görüntüsünü bulmak mümkün değil (Alice Lin)
TT

Çin, 2006'dan beri alıkoyduğu Amerikalı rahibi serbest bıraktı

Kızı Alice'le 1984'te çekilen bu fotoğraf dışında, David Lin'in çok fazla görüntüsünü bulmak mümkün değil (Alice Lin)
Kızı Alice'le 1984'te çekilen bu fotoğraf dışında, David Lin'in çok fazla görüntüsünü bulmak mümkün değil (Alice Lin)

ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin'in 2006'dan beri alıkoyduğu Amerikalı papazın serbest bırakıldığını dün ülkedeki yayın kuruluşlarına e-posta göndererek açıkladı:

David Lin, Birleşik Devletler'e döndü ve neredeyse 20 yıldır ailesini ilk kez görüyor. Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki hapishaneden salınmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

Pek çok Amerikalı siyasetçi, David Lin'in serbest kalmasından duyduğu sevinci paylaştı. 

ABD Kongresi'nin Cumhuriyetçi üyelerinden Michael McCaul, "Onun tutuklanması, dünyadaki otoriterlerin artan bir ivmeyle uyguladığı rehine diplomasisini gözler önüne seriyordu" dedi. 

Hıristiyanlara yönelik bir dini eğitim merkezi kurmak için Pekin'de harekete geçen Lin, 2006'da Çinli yetkililer tarafından sorgulanmış ve ülkeden ayrılması yasaklanmıştı. 

Sonrasında Aralık 2009'da müebbet hapis cezası almıştı. 

Amerikan basını, hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Lin'in sözleşmede sahtecilik gerekçesiyle bu cezayı aldığını bildiriyordu. 

Hapis yattığı dönemde cezasında indirimler gören Lin'in 2029'da serbest kalması bekleniyordu. 

Amerikalı yetkililer de haksız yere tutuklandığını savundukları 68 yaşındaki Lin'in özgürlüğüne kavuşması için çaba sarf ediyordu. 

Lin, Çin'deki Hıristiyanların gizlice toplandığı ev kiliselerinin önemli isimlerindendi. ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu, Çinli yetkililerin bu toplantılara iyi gözle bakmadığını ve sert cezalarla engel olmaya çalıştığını vurguluyor. 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Lin'in serbest bırakılması için Çinli yetkililerle görüştüklerini Temmuz 2023'te açıklamıştı. 

Ekim 2023'te Çin'i ziyaret eden Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, Devlet Başkanı Şi Cinping ve Dışişleri Bakanı Vang Yi'yle görüşerek David Lin'in özgürlüğe kavuşmasını istemişti. 

ABD'nin Washington Post gazetesi, ne Çin Dışişleri Bakanlığı ne de devlet medyasında konuya dair herhangi bir haber yayımlandığını vurguladı. 

ABD Kongresi'nin Çin'de hapsedilen Amerikan vatandaşları hakkında oturum düzenlemesi beklenirken Lin'in serbest bırakıldığı haberi geldi. 

Casuslukla suçlanarak 2016'da tutuklanan iş insanı Kai Li gibi pek çok ismin durumu bu hafta düzenlenecek oturumda ele alınacak. 

Kaliforniya merkezli insan hakları örgütü Dui Hua Vakfı, Lin'in serbest bırakılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, 200'den fazla Amerikalının Çin'de "zorlayıcı tedbirler" altında tutulduğunu, bunlardan 30'unun da ülkeyi terk edemediğini bildirdi. 
Independent Türkçe, Washington Post, AFP