Trump, milyonlarca göçmeni sınır dışı etme planının "kanlı bir hikaye" olacağını söyledi

Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olan eski başkan Donald Trump, 7 Eylül 2024 cumartesi günü, Wisconsin'in Mosinee kentindeki Central Wisconsin Havaalanı'nda düzenlenen bir kampanya mitinginde konuşuyor (AP)
Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olan eski başkan Donald Trump, 7 Eylül 2024 cumartesi günü, Wisconsin'in Mosinee kentindeki Central Wisconsin Havaalanı'nda düzenlenen bir kampanya mitinginde konuşuyor (AP)
TT

Trump, milyonlarca göçmeni sınır dışı etme planının "kanlı bir hikaye" olacağını söyledi

Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olan eski başkan Donald Trump, 7 Eylül 2024 cumartesi günü, Wisconsin'in Mosinee kentindeki Central Wisconsin Havaalanı'nda düzenlenen bir kampanya mitinginde konuşuyor (AP)
Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olan eski başkan Donald Trump, 7 Eylül 2024 cumartesi günü, Wisconsin'in Mosinee kentindeki Central Wisconsin Havaalanı'nda düzenlenen bir kampanya mitinginde konuşuyor (AP)

Donald Trump bir kez daha Oval Ofis'teki olası ikinci dönemine dair kaygı verici bir uyarı yaptı ve bu sefer, sınır dışı etmeye niyetli olduğu milyonlarca göçmene "kanlı bir hikaye" sözü verdi.

Trump, bu ifadeleri cumartesi günü, Wisconsin'in Mosinee kentindeki bir kampanya mitinginde Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi'nin daha geniş kapsamlı 2024 programını yinelerken kullandı. Trump'ın galibiyetinin ardından Cumhuriyetçi Parti'nin Amerika'daki planları arasında, agresif göç uygulamaları ve kitlesel sınır dışı etmeler yer alıyor.  

Trump, kan imasını bu konuda yaptı.

"Biliyorsunuz ki onları çıkarmak kanlı bir hikaye olacak" dedi.

(Kayıtsız göçmenlerin) ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi. Kimse onları kontrol etmedi.

Trump "kanlı hikaye" derken neyi kastettiğini açıklamasa da kendisi ABD'ye yasadışı giren kayıtsız işçilerin birçoğunun, Venezuela hapishanelerinden tahliye edilen sabıkalılar veya başka saldırgan suçlular olduğu düşüncesini (sıkça ve hatalı bir şekilde) tekrar ediyor.

Görsel kaldırıldı.
Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı ve eski ABD Başkanı Donald Trump, 7 Eylül 2024'te, ABD'nin Wisconsin eyaletinin Mosinee kentinde bir miting düzenledi (Reuters)

Trump, destekçilerine "Colorado'da o kadar cesurlar ki eyaletin bazı bölgelerini ele geçiriyorlar" diye anlattı. Bu, muhtemelen kentte Venezuelalı bir çetenin bir apartmanı ele geçirdiğini iddia eden sahte habere göndermeydi.

Trump, göçmenleri tasvir etmek için kullandığı korku salan ve canavarlaştıran söylemlerle, kasımda kazanırsa hayata geçireceği daha acımasız ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) uygulamalarına temel hazırlamayı amaçlıyor olabilir.

New York Times daha önce Trump'ın Amerika vizyonunun, insanları alıkoymak için "devasa kamplar" gerektirecek kadar geniş kapsamlı sınır dışı etme işlemlerini içerdiğini bildirmişti. Vizyonunu gerçekleştirmek için Trump, "Cumhuriyetçilerin yönettiği eyaletlerdeki" yerel polis teşkilatlarından ve Ulusal Muhafız birliklerinden gönüllülerin yer aldığı bir sınır dışı etme gücü yaratmayı önermişti.

Diğer bir deyişle Trump, Cumhuriyetçilere sadık ırksal saflık birliklerinden oluşan bir ordu ve toplama kampları istiyor.

Ayın başlarında Trump, Iowa'daki bir topluluğa "Eisenhower modelini örnek alarak, Amerikan tarihindeki en büyük yerel sınır dışı etme operasyonunu gerçekleştireceğiz" demişti.

"Eisenhower modeli" ifadesi, Meksikalı göçmenleri ülkeden atmak için 1954'te başlatılmış bir kampanyaya atıfta bulunuyor. Bu girişime cüretkar bir şekilde "Wetback (ABD'ye yasadışı yollardan giren Meksikalılar için kullanılan aşağılayıcı bir terim -çn.) Operasyonu" ismi verilmişti.

Kayıtsız göçmenlerin "kanlı hikayesiyle" birlikte durum, İsrail'in Gazze'deki aksiyonlarını eleştirmeye cüret eden kayıtlı öğrenciler için de daha iyi olmayacak.

Trump'ın planı kapsamında Filistin'i destekleyen veya İsrail karşıtı protestolara katılan yabancı öğrencilerin vizeleri iptal edilebilir. Cumhuriyetçilerden farklı düşünen kimsenin sınırı geçemeyeceğinden emin olmak için de ABD konsolosluk görevlileri, başvuranları ideolojik denetimlerden geçirmeye yönlendirilebilir.

Trump'ın göçmen karşıtı destekçileri arasında başı çeken Steven Miller, New York Times'a, ikinci bir Trump rejiminde kısıtlamaların hiç küçümsenemeyecek bir ciddiyetle gerçekleştirileceğinin garantisini vermişti.

Miller "Başkan Trump'ın kararlılığından bir an bile şüphe eden aktivistler büyük bir hata yapıyor: Trump, şimdiye kadarki en muazzam göçmen kısıtlamalarını uygulamak için geniş kapsamlı federal güç cephanesinden yararlanacak" demişti.

Göçmen yasallaştırma aktivistleri ne olup bittiğini anlayamayacak.

Independent Türkçe



Trump’ın Dışişleri Bakanlığı için Marco Rubio'yu aday göstermesi bekleniyor

Florida Senatörü Marco Rubio (AP)
Florida Senatörü Marco Rubio (AP)
TT

Trump’ın Dışişleri Bakanlığı için Marco Rubio'yu aday göstermesi bekleniyor

Florida Senatörü Marco Rubio (AP)
Florida Senatörü Marco Rubio (AP)

ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Dışişleri Bakanlığı için Florida Senatörü Marco Rubio'yu aday göstermesi bekleniyor.

New York Times'ın üç kişiden aktardığına göre karar nihai değil, ancak Trump'ın başkan yardımcısı adayları listesinde yer alan Rubio'nun ismi üzerinde karar kılınmış gibi görünüyor. Rubio'nun adı geçtiğimiz hafta boyunca sürekli olarak Almanya eski büyükelçisi Rick Grenell ile birlikte ABD diplomasisini yönetmek için öne çıkan isimlerden biri olarak anıldı. Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığına göre, geçen hafta Trump yönetiminde önemli bir pozisyonda yer almayı bekleyip beklemediği sorulduğunda Rubio, “Bu ülkeye hizmet etmek her zaman ilgimi çekmiştir” cevabını verdi.

Trump'ın sertlik yanlısı Küba asıllı Amerikalı kongre üyesini aday göstermesi, iki isim arasındaki ilişkide belirgin bir değişime işaret ediyor. 2016 yılında Cumhuriyetçilerin başkan adaylığı için yarışan Rubio, o dönemde Trump'ı ‘sahtekâr’ ve ‘başkanlığa talip olmuş en kaba kişi’ olarak tanımlamıştı.

Kübalı göçmen bir ailenin çocuğu olarak Miami'de doğan Rubio, 1993 yılında mezun olduğu Florida Üniversitesi'nde siyaset bilimi okudu. Rubio 2010 yılında, Barack Obama'nın başkan seçilmesinin ardından Cumhuriyetçi Parti ile yeniden bütünleşen radikal Cumhuriyetçileri içeren Çay Partisi'nin desteğiyle Senato'ya seçildi.