Zengezur Koridoru: Moskova Tahran'a karşı

İran kendisini Moskova'nın onayladığı denklemin dışında buldu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Zengezur Koridoru: Moskova Tahran'a karşı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Badiye Fahs

Rusya'nın Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Zengezur Koridorunu etkinleştirme hakkını desteklediğini açıklamasının ardından son birkaç günde Moskova ile Tahran arasında Zengezur Koridoru ile ilgili anlaşmazlık yoğunlaştı. Koridor hayata geçirilmesi halinde Azerbaycan Cumhuriyeti'ni Ermenistan'a, ardından Türk-Azeri Nahçıvan bölgesine, oradan da Türkiye'ye bağlayacak. Aksi yönde de Türkiye’yi Nahçıvan ve Azerbaycan’a bağlayacak. Rusya daha önce bölgenin bileşenlerinin birbirine bağlanmasının kendisine stratejik ve güvenlik tehdidi oluşturacağına inandığı ve NATO üyesi Türkiye'yi Hazar Denizi'ne ve Orta Asya'ya bağlayacağı için koridorun etkinleştirilmesini desteklemese de, Ukrayna savaşının ardından yaşanan siyasi ve askeri gelişmeler denklemi değiştirdi.

Rusya ile Ukrayna arasında iki yılı aşkın süredir devam eden savaşın yanı sıra Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar, Rusya'dan Avrupa'ya deniz taşımacılığı trafiğini de engelledi. Dolayısıyla Rusya'nın Zengezur Koridoru da dahil olmak üzere kara ulaşım yollarına ilgisi arttı. Rusya, koridorun devreye girmesi durumunda kendisine büyük ekonomik faydalar sağlamasını, aynı zamanda Orta Asya ile Güney Kafkasya'yı birbirine bağlayan geleneksel ticaret yollarını canlandırmasını, bölge ülkelerinin ekonomilerini canlandırmasını ve karşılıklı ticaret hacimlerini artırmasını bekliyor.

İran, kuzey sınırındaki koridor ile ilgili ülkelerden biri olmasına rağmen kendisini Moskova'nın onayladığı denklemin dışında buldu. Dışişleri Bakanlığı koridorun kırmızı çizgi olduğunu ve kimsenin geçemeyeceğini, yani İran’ı aşamayacağını açıkladı. Tahran, Koridoru etkinleştirmenin, sadece kendi zararına güç dengesini değiştirmeye yol açacağının, Azerbaycan'ın Ermenistan'ın Syunik şehri üzerinden Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne engelsiz erişimini sağlayacağının, bunun da İran’ın Ermenistan ile sınırını ortadan kaldıracağının farkında.

Zengezur Koridoru İran için jeopolitik ve ekonomik öneme sahip ve jeopolitikte meydana gelecek herhangi bir değişiklik İran'ın ulusal çıkarlarını doğrudan etkileyecek. Koridor, İran'ın Ermenistan üzerinden kuzey ülkelerine, Gürcistan'a, Rusya'ya ve diğer Avrupa ülkelerine ulaşmasını sağlıyor ve etkinleştirilmesi ona bu yolu kapatarak izole ediyor. Koridorun hayata geçmesi aynı zamanda, Rusya'ya Güney Kafkasya bölgesi üzerinde mutlak güvenlik kontrolü sağlayacak. Tahran'ın koridorun açılmasını şiddetle reddetmesinin bir diğer nedeni de bu. Zira bölge ülkelerinin siyasi tecrübelerine göre Zengezur Koridorunu kim kontrol ederse, gücü de başkentine taşımış olur.

Ukrayna ile savaşın yarattığı baskılar Bakü ile Moskova arasındaki ittifakı güçlendirerek stratejik seviyelere çıkarırken, Moskova ile Tahran arasındaki ittifak veya ilişkilerde dalgalanmalar devam etti. Bu aslında denkliğe dayanmayan bir ilişki çünkü Moskova Tahran'ı gerçek bir ortak olarak değil, yardımcı bir oyuncu olarak görüyor. Zengezur meselesi de kayıp zamanda onunla oynadığının kanıtı. İran'ın sadık dostu Ermenistan bile yakın zamanda tutumunu değiştirerek kendi çıkarlarını dostluğun önüne koydu. Ermenistan’ı önceki tutumunu değiştirmeye iten husus, NATO'nun üyeliğini reddetmesi ve son Karabağ savaşına kararlı bir müdahalede bulunmaması. Bu nedenle Erivan hemen Moskova'nın koordine ettiği jeopolitik düzenlemelere katılacağını duyurdu.

Nihayetinde Rusya, nükleer dosyası ve Ortadoğu bölgesindeki milis faaliyetleri nedeniyle kendisine uygulanan uluslararası yaptırımlardan ötürü muzdarip olduğu uluslararası izolasyona dayanarak, İran'ı Zengezur Koridorunun faaliyete geçmesini kabul etmeye zorlayacak kartlara sahip olduğundan emin. Müttefikinin yeni jeopolitik değişimlere boyun eğip kabul etmekten başka seçeneği olmadığına inanıyor. Kendisini bu değişikliklere rıza veya baskı yoluyla ikna etme gücüne güveniyor.

Koridorun hayata geçmesi yolu kapatacak. Aynı zamanda Rusya'ya Güney Kafkasya bölgesi üzerinde mutlak güvenlik kontrolü sağlayacak.

Gerçek ise Kafkasya'nın bu bölgesindeki tek oyuncunun Rusya olmadığını, ABD'nin de burada koordine edici bir rolü olduğunu söylüyor. Nitekim Washington son Karabağ savaşından sonra Bakü ile Erivan arasında barışı sağlayabildi. Türkiye'nin de Bakü'de büyük nüfuzu var. Tüm bunlar Moskova'nın Zengezur Koridoru üzerinde tek taraflı kontrole sahip olmayacağı anlamına geliyor. Kontrolü Türkiye ile eşit bir şekilde olmasa da paylaşacak. Her halükarda, Kafkasya'daki en önemli stratejik noktalarından birini kaybedecek olan İran bu konuda tek kaybeden olacak. Rusya'ya karşı çıksa, sitem ve tehdit etse bile yüksek tondaki açıklamalarının olayların seyrine hiçbir etkisi olmayacak. Çünkü özellikle bu bölgede güçlü bir pazarlık pozisyonuna sahip değil, buna karşılık güç araçları Rusya ile üç komşusu Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye arasında paylaşılmış durumda.

Diplomatik tutumlar ve siyasi açıklamalar coğrafi veya siyasi haritaları değiştirmez, bunları sadece askeri icraatlar değiştirir, bu ise İran rejimi için çok maliyetli ve tehlikeli.

*Bu makale Şarku’l Avsat  tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



Çok eşlilik fetvası Rusya'da tartışma yarattı

Rus siyasetçiler, fetvaya karşı laiklik ve medeni kanun vurgusu yaptı (Reuters)
Rus siyasetçiler, fetvaya karşı laiklik ve medeni kanun vurgusu yaptı (Reuters)
TT

Çok eşlilik fetvası Rusya'da tartışma yarattı

Rus siyasetçiler, fetvaya karşı laiklik ve medeni kanun vurgusu yaptı (Reuters)
Rus siyasetçiler, fetvaya karşı laiklik ve medeni kanun vurgusu yaptı (Reuters)

Rusya'da Ulema Konseyi'nin çok eşlilikle ilgili çıkardığı fetva ülkede tartışma yarattı.

Rusya'daki Müslümanları temsil eden en üst düzey merci olan Ulema Konseyi'nden cuma günü yapılan açıklamada, erkeklerin birden fazla kadınla imam nikahı yapabileceği duyuruldu. 

Konseyin başkan yardımcısı İldar Alyautdinov, Müslüman erkeklere tüm eşlerine eşit ve adil davranması şartıyla azami 4 kadınla evlilik yapma izni verildiğini söyledi.

Moskova Müftüsü Alyautdinov, evliliklerde kadınların sağlık durumu, doğurganlığın sona ermesi ya da çocuk istememe gibi durumlarda erkeklerin bu seçeneğe başvurabileceğini belirtti.

Erkeğin tüm eşlerine eşit maddi imkanlar sunması ve onlarla benzer sürelerde vakit geçirmesi gerekiyor. 

Bu koşulların ihlal edilmesi durumunda çok eşliliğe izin verilmeyeceğini söyleyen Alyautdinov, erkeğin yeni bir kadınla evlenmeden önce mevcut eşlerini bilgilendirmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca kadınların buna itiraz etme ve eşlerinden ayrılma hakkı da olacak. 

Diğer yandan Rus medeni kanununda çok eşliliğe izin verilmiyor, bu nedenle Ulema Konseyi'nin fetvası bazı kesimlerin tepkisini çekti.

Rusya Federal Meclisi'nin alt kanadı Duma'da Aile, Kadın ve Çocuk Komitesi Başkanı Nina Ostanina, Rusya'nın laik bir devlet olduğunu vurgulayarak, dini farketmeksizin tüm vatandaşların medeni kanunlara uyması gerektiğini söyledi. Ostanina, fetvanın Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtti. 

Rus devletine bağlı Sivil Toplum ve İnsan Hakları Konseyi'nden Kirill Kabanov da karara karşı çıkarak şunları söyledi: 

Gördüğüm kadarıyla bir sonraki adım, Rus yargı sisteminin reddedilmesi ve şeriat mahkemelerinin kurulması olacak.

Fetvaya Rus Ortodoks Kilisesi'nden de eleştiri geldi. Moskova Patrikhanesi'nden Vahtang Kipsidze, Hıristiyan topluluğunun tek eşlilik üzerine kurulu olduğunu ve aile kurumunun devamının ancak böyle sağlanabileceğini belirtti.

Moskova Müftüsü Alyautdinov ise karşı çıkışları haklı bulmadığını söyleyerek, fetvanın imam nikahı altındaki kadınların haklarını koruyacağını savundu.

Independent Türkçe, RT, RIA Novosti