ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Ayşenur Ezgi Eygi'nin İsrail askerlerince öldürülmesi sebepsiz ve haksızdı

Filistin güvenlik güçleri mensupları, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin naaşını işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde düzenlenen cenaze töreni sırasında taşırken (DPA)
Filistin güvenlik güçleri mensupları, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin naaşını işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde düzenlenen cenaze töreni sırasında taşırken (DPA)
TT

ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Ayşenur Ezgi Eygi'nin İsrail askerlerince öldürülmesi sebepsiz ve haksızdı

Filistin güvenlik güçleri mensupları, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin naaşını işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde düzenlenen cenaze töreni sırasında taşırken (DPA)
Filistin güvenlik güçleri mensupları, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin naaşını işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde düzenlenen cenaze töreni sırasında taşırken (DPA)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bugün (Salı) yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun yürüttüğü soruşturmanın, Batı Şeria'daki protestolar sırasında bir ABD vatandaşının öldürülmesinin ‘haksızca ve sebepsiz’ olduğunu gösterdiğini söyledi.

“Hiç kimse sadece bir protestoya katıldığı için vurulup öldürülmemelidir” diyen Blinken, eylemcinin öldürülmesinin ‘kabul edilemez’ olduğunu ve İsrail güvenlik güçlerinin angajman kurallarında bazı temel değişiklikler yapması gerektiğini gösterdiğini vurguladı.

Londra'da düzenlediği basın toplantısında Blinken, “Bizim kanaatimize göre İsrail güvenlik güçlerinin Batı Şeria'daki faaliyetlerinde bazı temel değişiklikler yapmaları gerekiyor. Buna angajman kurallarında yapılacak değişiklikler de dahil” şeklinde konuştu.

İsrail ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, geçen hafta Batı Şeria'da düzenlenen bir protesto sırasında Türk asıllı ABD vatandaşı bir kadının İsrail güçleri tarafından öldürülmesinin kasıtlı olmadığı belirtildi.

Açıklamada, İsrail'in Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedi üzerinde otopsi yapılması için talep gönderdiği ifade edildi.

Ordudan yapılan açıklamada, aktivistin ölümüyle ilgili olarak yürütülen soruşturmanın, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus yakınlarında yerleşim karşıtı bir protesto sırasında ‘dolaylı ve kasıtsız olarak yaralanmış olma ihtimalinin yüksek olduğu’ sonucuna vardığı belirtildi.

Yüzlerce İsrail askeri iki haftadır Batı Şeria'da baskınlar düzenleyerek bölgede son ayların en büyük operasyonlarından birini gerçekleştiriyor. İsrail operasyonun İslamcı militanları ortadan kaldırmayı amaçladığını söylüyor.

Beşinci gününe giren operasyon, yoğun nüfuslu Cenin kentinin ve komşu mülteci kampının altyapısına ciddi zarar verdi. Birçok ev ve bina hasar görürken, zırhlı buldozerler bomba aramak için birçok sokağı tahrip etti. İsrail operasyonunun başlamasından bu yana en az 24 Filistinli öldürüldü. Hamas ve İslami Cihad Hareketi öldürülenlerin çoğunun kendi üyeleri olduğunu iddia etti. Diğer yandan Filistinli Esirler Kulübü, İsrail güçlerinin 110 Filistinliyi gözaltına aldığını bildirdi.



Yılda 200 bin kişiyi öldürüyor... Trump, fentanili "kitle imha silahı" olarak sınıflandırıyor

ABD Başkanı, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken (Reuters)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken (Reuters)
TT

Yılda 200 bin kişiyi öldürüyor... Trump, fentanili "kitle imha silahı" olarak sınıflandırıyor

ABD Başkanı, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken (Reuters)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, dün, uyuşturucu madde fentanili resmen kitle imha silahı olarak ilan ederek, yönetiminin Latin Amerika'daki uyuşturucu kartellerine karşı yürüttüğü kampanyayı yükseltti.

Başkan, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken, "Fentanili resmen kitle imha silahı olarak ilan ediyoruz" dedi. "Bu bombanın yaptığı etkiyi yapan başka bir bomba yok. Bilgilerimize göre, bu uyuşturucu madde yüzünden her yıl 200 bin ila 300 bin kişi ölüyor." Başkanlık kararnamesinde, fentanilin "uyuşturucudan çok kimyasal bir silaha benzediği" ve üretiminin ve dağıtımının "ulusal güvenliğimizi tehdit ettiği, bölgemizde ve sınırlarımız boyunca kaosa yol açtığı" belirtildi.

Analistler, bu hamlenin Trump yönetiminin "uyuşturucu teröristleri" olarak adlandırılanlara karşı yürüttüğü savaşla bağlantılı olduğuna inanıyor. Bu savaş, Washington'un uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını söylediği tekneleri hedef alan askeri bir harekatı da içeriyor. Bu harekat, eylül ayının başından bu yana yaklaşık 90 kişinin ölümüne yol açtı.

Ancak Trump, imha edilen her teknenin (20'den fazla tekne imha edildi) 25.000 Amerikalının hayatını kurtardığını söylese de bu teknelerin daha ölümcül olan fentanil değil, kokain taşıdığına inanılıyor. Fentanil ise öncelikle Meksika'dan ABD'ye kaçak olarak sokuluyor, Kolombiya veya Venezuela'dan deniz yoluyla değil.

Saldırılarla eş zamanlı olarak, Amerika Birleşik Devletleri Karayipler'de güçlerini artırıyor, dünyanın en büyük uçak gemisini ve birkaç savaş gemisini konuşlandırıyor. Amerikan askeri uçakları da son haftalarda Venezuela kıyıları üzerinde uçuyor.

Trump, askeri konuşlandırmanın uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi amaçladığını söyleyerek, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro'yu bir kaçakçılık karteline liderlik etmekle suçladı. Karakas ise bunu reddederek, Washington'u Venezuela'da rejim değişikliği ve petrol rezervlerinin kontrolünü ele geçirmeye çalışmakla suçladı.

Amerika Birleşik Devletleri, merhum solcu lider Hugo Chávez'in siyasi mirasçısı Maduro'nun yakalanmasına yol açacak bilgi için 50 milyon dolarlık ödül teklif etti.


Albanese: Sidney saldırısının DEAŞ ideolojisinden kaynaklandığı anlaşılıyor

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
TT

Albanese: Sidney saldırısının DEAŞ ideolojisinden kaynaklandığı anlaşılıyor

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese bugün yaptığı açıklamada, Sidney'deki Bondi Plajı'nda Hanuka bayramını kutlayan kalabalığa yapılan saldırının "DEAŞ ideolojisinden kaynaklanmış gibi göründüğünü" söyledi.

Avustralya polisi bugün yaptığı açıklamada, Bondi Plajı saldırganları olduğundan şüphelenilen baba ve oğulun kullandığı araçta iki DEAŞ bayrağı ve patlayıcı madde bulunduğunu belirtti. Yeni Güney Galler Polis Komiseri Mal Lanyon gazetecilere yaptığı açıklamada, Sidney plajı yakınlarında bulunan aracın oğul adına kayıtlı olduğunu ve içinde "iki el yapımı DEAŞ bayrağı" ile birlikte el yapımı patlayıcı cihazlar bulunduğunu söyledi.

Sajid Akram ve oğlu Naveed, pazar akşamı popüler plajda düzenlenen Yahudi Hanuka kutlamasına yönelik toplu silahlı saldırıda 15 kişiyi öldürdü. Yetkililer saldırıyı Yahudi karşıtı bir terör eylemi olarak nitelendirdi, ancak saldırganların daha derin motivasyonları hakkında şimdiye kadar çok az ayrıntı verdi.

Ancak Albanese bugün, iki adamın "toplu katliamı" gerçekleştirmeden önce nasıl devşirildiğine dair ilk işaretlerden birini verdi ve şunları söyledi: "Görünüşe göre bu, DEAŞ ideolojisinden kaynaklanıyordu... on yıldan fazla bir süredir yaygın olan ve nefret ideolojisine ve bu durumda toplu cinayete girişme isteğine yol açan bir ideoloji."

Albanese, 24 yaşındaki Naveed Akram'ın 2019 yılında "başkalarıyla olan bağlantıları nedeniyle" Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı'nın (ASIO) dikkatini çektiğini, ancak o dönemde acil bir tehdit olarak görülmediğini açıkladı. "Bağlantılı olduğu iki kişi suçlandı ve hapse atıldı, ancak o sırada şüpheli olarak değerlendirilmedi" diye belirtti.

Sajid ve oğlu, polis tarafından vurularak öldürülmeden önce 10 dakika boyunca sahildeki kalabalığa ateş açtı. Polis tarafından vurulan Naveed ise hastaneye kaldırıldı ve durumu kritik.


Türkiye Savunma Bakanlığı, Karadeniz üzerinde bir insansız hava aracının düşürüldüğünü duyurdu

Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
TT

Türkiye Savunma Bakanlığı, Karadeniz üzerinde bir insansız hava aracının düşürüldüğünü duyurdu

Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).

Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, Karadeniz'den Türk hava sahasına yaklaşan "kontrol dışı" bir insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bakanlık açıklamasında, İHA, yerleşim yerlerinden uzakta, güvenli bir bölgede düşürüldü" ifadelerini kullandı.

Ankara, Karadeniz üzerinde “rutin prosedürler kapsamında bir hava cisminin tespit edildiğini ve izlendiğini”, “söz konusu hava cisminin kontrolsüz bir insansız hava aracı olarak tanımlandığını” belirtti. Açıklamada, “Hava sahamızın güvenliğini sağlamak için NATO ve ulusal komuta altında F-16 savaş uçaklarımız önleme görevine gönderildi” denildi.

Bu olay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son haftalarda gemilere yönelik çeşitli saldırıların ardından Karadeniz'in Rusya ve Ukrayna arasında bir “çatışma bölgesi” haline gelebileceği uyarısının ardından gerçekleşti.