Avustralya'da Gazze savaşı karşıtı protestolar ikinci gününe girdi

Şiddetli çatışmalarda çok sayıda güvenlik görevlisi yaralandı

Göstericiler Melbourne'deki Uluslararası Kara Kuvvetleri Savunma Fuarı'nın önündeki caddede yürüyor (AFP)
Göstericiler Melbourne'deki Uluslararası Kara Kuvvetleri Savunma Fuarı'nın önündeki caddede yürüyor (AFP)
TT

Avustralya'da Gazze savaşı karşıtı protestolar ikinci gününe girdi

Göstericiler Melbourne'deki Uluslararası Kara Kuvvetleri Savunma Fuarı'nın önündeki caddede yürüyor (AFP)
Göstericiler Melbourne'deki Uluslararası Kara Kuvvetleri Savunma Fuarı'nın önündeki caddede yürüyor (AFP)

Avustralya'da bir savunma fuarı önündeki Gazze savaşı karşıtı protestolar, dün (Çarşamba) polis ve protestocular arasında yaşanan şiddetli çatışmalarda çok sayıda güvenlik görevlisinin yaralanmasının ardından bugün (Perşembe) ikinci gününe girdi.

Protestocular, Uluslararası Kara Kuvvetleri Savunma Fuarı'nın düzenlendiği Melbourne caddelerinde yürürken, polis kalabalığın iki yılda bir düzenlenen etkinliğe ev sahipliği yapan mekânın yakınındaki yollara girmesini önlemek için yeni bariyerler kurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre yetkililer güvenlik güçlerini görevlendirirken, polis bunun 2000 yılındaki Dünya Ekonomik Forumu'ndan bu yana Melbourne'deki en büyük güvenlik operasyonu olduğunu belirtti.

Polis dün kalabalığı dağıtmak için plastik mermileri ve şok bombaları kullanırken onlarca kişiyi gözaltına aldı, bazı göstericiler polise taş, at gübresi ve şişe fırlattı.

Yaklaşık 1.500 kişi dün fuarın önünde protesto gösterisi düzenlerken, birçoğu hoparlörlerden Filistin yanlısı sloganlar attı ve çatışmaları kınayan pankart ve bayraklar taşıdı.

Victoria Eyalet Polisi 22 kişinin gözaltına alındığını ve 27 polis memurunun ise tıbbi tedaviye ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

Resim   Göstericiler Melbourne'daki Uluslararası Kara Kuvvetleri Savunma Fuarı önünde protesto düzenledi (AFP)

Göstericiler, polisin plastik mermi ve biber gazı da dahil olmak üzere protestoculara karşı yasaklanması gerektiğini söyledikleri diğer silahları kullandığını iddia etti.

Kendilerine “Kara Kuvvetlerini Bozun” adını veren bir grubun öncülük ettiği protestolar sırasında yaşanan şiddet olayları, ana siyasi partilerin sert eleştirilerine neden oldu. Ancak küçük sol parti Yeşiller, polisin eylemlerine ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.

Organizatörlerin Avustralya'nın en büyük savunma fuarı olduğunu söyledikleri fuara 31 ülkeden yaklaşık 1.000 kuruluşun katılması bekleniyor. Üç gün sürecek etkinlik yarın (Cuma) sona erecek.



Panama Başkanı, Trump'ın kanalın kontrolünü geri alma tehdidini reddetti

 Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
TT

Panama Başkanı, Trump'ın kanalın kontrolünü geri alma tehdidini reddetti

 Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)

Panama Başkanı Jose Raul Mulino, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Atlantik ve Pasifik okyanusları arasındaki bu koridorun kontrolünü yeniden ele alma tehdidini reddetti.

Mulino, "X" platformunda yayınladığı bir videoda Trump'ın adını anmadan şunları söyledi: "Kanal ne doğrudan ne de dolaylı olarak Çin, Avrupa Topluluğu, ABD veya başka bir güç tarafından kontrol edilmiyor. Bir Panamalı olarak bu gerçeği çarpıtan her türlü ifadeyi şiddetle reddediyorum."

Panama başkanının açıklaması, Trump'ın cumartesi günü özel sosyal medya ağı TruthSocial üzerinden yaptığı tehdidin ardından geldi.

Göreve 20 Ocak'ta başlayacak olan Trump, “Donanmamız ve ticaretimiz haksız muamele görüyor (...) Panama tarafından uygulanan (trafik) ücretleri gülünç” diyerek, ‘Ülkemizin bu yağmalanması derhal duracak’ ifadelerini kullandı.

Trump, “Cumhuriyetçi Başkan, “Kanalın yönetimi yalnızca Panama'ya aittir, Çin'e ya da başka birine değil. Asla yanlış ellere geçmesine izin vermedik ve vermeyeceğiz” dedi.

Panama'nın "bu su yolunun güvenli, verimli ve güvenilir bir şekilde işletilmesini garanti edememesi halinde, Panama Kanalı'nın hiçbir tartışma olmaksızın tamamen bize iade edilmesini talep edeceğiz" diye vurguladı.

Panama Devlet Başkanı, ülkesine “saygı” gösterilmesini talep ederek karşılık verdi ve “Panama Kanalı'nın ve bitişiğindeki alanların her metrekaresinin Panama'ya ait olduğunu ve Panama'ya ait olmaya devam edeceğini” ileri sürdü. “Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı müzakere edilemez” dedi.

Trump'ın açıklamalarına rağmen Mulino, yasadışı göç ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konuları ele almak üzere yeni ABD yönetimiyle “iyi ve saygılı bir ilişki” kurmayı umduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ABD kanalı 1914 yılında tamamladı. Panama 1999 yılında kanalın tam kontrolü yeniden ele geçirdi.