Yagi Tayfunu Vietnam'da yaklaşık 200 kişinin ölümüne neden olduhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5060203-yagi-tayfunu-vietnamda-yakla%C5%9F%C4%B1k-200-ki%C5%9Finin-%C3%B6l%C3%BCm%C3%BCne-neden-oldu
Yagi Tayfunu Vietnam'da yaklaşık 200 kişinin ölümüne neden oldu
Hanoi'de bir sokakta sel suları arasında yürüyen bir kadın (EPA)
Vietnamlı yetkililer bugün (Perşembe) Yagi Tayfunu'nun yol açtığı toprak kaymaları ve sellerde en az 197 kişinin hayatını kaybettiğini, 100'den fazla kişinin ise halen kayıp olduğunu açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın DPA'dan aktardığı habere göre Kuzey Vietnam'ı yaklaşık 30 yıldır vuran en güçlü tayfun olan Yagi, geçtiğimiz cumartesi günü bölgeden geçerek, şiddetli rüzgarlar ve tropikal yağmurlar getirdi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong bugün insani yardım ve diğer temel hizmetler için Vietnam'a 3 milyon A$ (1,9 milyon ABD doları) taahhüt etti.
Wong, “Desteğimiz, kadınlar, çocuklar, engelliler, izole kırsal alanlarda yaşayan topluluklar ve uzak bölgeler de dahil olmak üzere en hassas gruplara yönelik hızlı müdahale ve erken toparlanmaya odaklanacaktır” ifadelerini kullandı.
Vietnamlı yetkililer, tropik fırtınanın binlerce eve zarar verdiğini ve bunların birçoğunun tamamen sular altında kaldığını belirtti. Tayfun ayrıca birçok eyalette yüz binlerce ağacı kökünden sökerken, başta kümes hayvanları ve sığırlar olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon çiftlik hayvanı telef oldu.
Yaklaşık 200,000 hektarlık pirinç tarlası ciddi şekilde zarar görürken, bazı bölgelerde daha şiddetli yağışlar beklenmekte.
Tayfun şu anda şiddetli yağmur ve sel uyarılarının yapıldığı Tayland'da endişeye neden oluyor. Yerel bir gazete, yetkililerin ölü sayısının altıya yükseldiğini söylediğini aktardı.
Yagi daha önce de Filipinler ve Çin'i kasıp kavurmuş, buralarda da can kayıplarına ve yıkıma yol açmıştı.
Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacakhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5101507-blinken-trumpa-sava%C5%9F-sonras%C4%B1-gazze-i%C3%A7in-%E2%80%98kapsaml%C4%B1-bir-plan%E2%80%99-sunacak
Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, önümüzdeki hafta başında Başkan Joe Biden'ın görev süresinin sona ermesinden önceki son konuşmasında uluslararası toplumu, Gazze Şeridi'nin yönetimi ve yeniden inşası için Filistinli ve uluslararası ortak bir güç kurulmasını öngören savaş sonrası Gazze planını desteklemeye çağırdı. Blinken bu planın yeni Başkan Donald Trump yönetimine teslim edileceğini açıkladı.
Blinken, Lübnan'da Joseph Avn'ın cumhurbaşkanı seçilmesini ve Nevvaf Selam'ın yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesini ‘egemen bir devlet olma yolunda önemli adımlar’ olarak nitelendirdi.
ABD'li üst düzey diplomat, beş gün sonra sona erecek olan Biden yönetiminde Dışişleri Bakanı olarak son konuşmasını yaptığı Atlantik Konseyi düşünce kuruluşunda ABD'nin Ortadoğu'daki dış politikasını ele aldı. İlk olarak, özellikle bölgedeki entegrasyon, Arap devletleri ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’nın genişletilmesi, terörle mücadele ve İran'ın nükleer dosyası ile ilgili olarak son dört yılda elde edilen başarıları özetledi. Başkan Biden'ın ‘İran'ın kendi gözetiminde nükleer silah elde etmeyeceği taahhüdünü yerine getirdiğini’ vurguladı.
Gazze hakkında konuşmaya başlar başlamaz katılımcılardan biri bağırarak Blinken'ı Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı ‘soykırımı’ desteklemekle suçladı.
ABD'nin ‘Suudi Arabistan ile stratejik ortaklığı güçlendirecek kapsamlı bir anlaşmaya doğru önemli bir ilerleme kaydettiğini’ ve bu anlaşmanın İsrail ile normalleşmeden önce ‘Filistin devletine giden inandırıcı bir yol’ bulmaya odaklandığını belirtti. Blinken, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırısının zamanlamasının ‘tesadüf olmadığını’ yineledi.
İran zayıfladı
Salonda bulunan bir başka kadın ayağa kalkarak Blinken'ı Filistinli çocukların öldürülmesine katkıda bulunmakla suçladı ve salondan çıkarıldı.
Ancak Blinken, ‘Hamas'ın askeri ve hükümet kapasitesini yok etmek, saldırının arkasındaki beyni öldürmek’ ve özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın, liderliğinin ve altyapısının ortadan kaldırılmasının ardından ‘Tahran'ı savunmaya geçirmek’ hakkında konuşmaya devam etti.
Blinken sözlerini şöyle sürdürdü: “İran Hizbullah'a karadan ikmal yolunu kaybetti… İsrail, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin yasadışı kimyasal silahlar da dahil olmak üzere birçok silahını, fabrikalarını ve üslerini imha etti.”
Ortadoğu'daki güç dengesinin Hamas ve destekçilerinin umduğu ya da planladığı şekilde değil, dramatik bir şekilde değişmekte olduğunu vurgulayan Blinken, “Yine de bölge, Suriye'nin kırılgan siyasi geçiş sürecinden İran'ın caydırıcılığını yeniden kazanma çabasına ve bunun nükleer emelleri için ne anlama gelebileceğine, Husilerin İsrail'e ve uluslararası deniz taşımacılığına yönelik devam eden saldırılarına kadar risklerle dolu olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
Blinken, “Ortadoğu'da tüm insanların kendilerini daha güvende hissedecekleri yeni bir gerçeklik yaratmak için çalışmalıyız. Herkes kendi ulusal arzularını gerçekleştirebilir. Herkes barış içinde yaşayabilir” ifadelerini kullandı. Bu noktada bir başka kadın ayağa kalkarak Blinken'e bağırdı ve onu ‘soykırım’ yapmakla suçladı.
Entegre bir plan
Blinken, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın yakın olup olmadığı sorusuna “Her zamankinden daha yakın. Ancak şu anda burada oturmuş Hamas'tan kabul ettiklerine dair son sözü bekliyoruz. Bu söz her an gelebilir. Önümüzdeki birkaç saat içinde gelebilir. Önümüzdeki günlerde de gelebilir. Biz de bunu bekliyoruz” yanıtını verdi. Blinken ayrıca, Başkan Biden'ın yönetiminin Başkan Trump'ın ekibine savaştan sonra Gazze Şeridi'nin yönetimi için uluslararası güçler ve Filistinlileri içeren geçici bir güvenlik gücünün ayrıntıları da dahil olmak üzere kapsamlı bir plan sunacağını açıkladı.
İran'la ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: “İran şu anda nükleer silah için bölünebilir malzeme üretebilecek bir noktada. Bir ya da iki hafta içinde nükleer silaha sahip olabilirler. 2015 nükleer anlaşmasıyla onları bir kutuya koyduğumuz zamankinden çok daha tehlikeli bir yerdeler.” Başkan Trump'ın daha iyi bir anlaşma yapmaktan bahsettiğine dikkat çeken Blinken, “Bakalım. Belki bunu yapmak için bir fırsat vardır” ifadelerini kullandı.
Lübnan'daki durum
Blinken, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaya kalıcı bir çözüm bulmak, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ‘ilişkileri normalleştirmek’ gibi birbiriyle bağlantılı üç diplomatik hedeften söz etti. Lübnan'da hedefin ‘Hizbullah'ın İsrail'i tehdit edecek ya da Lübnan devletini ve Lübnan halkını rehin almaya devam edecek şekilde yeniden yapılanmasını önlemek’ olduğunu ifade eden Blinken, “Fransa ile vardığımız anlaşma bu kriterleri karşılıyor; Lübnan hükümetinin topraklarının kontrolünü yeniden ele geçirmesini sağlıyor, Lübnan ekonomisine ve güvenlik güçlerine çok ihtiyaç duyulan yardım ve desteği sağlıyor ve İsrail'in uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkını koruyor” şeklinde konuştu.
Blinken sözlerini şöyle noktaladı: “ABD ve Fransa anlaşmayı izlemek ve ihlalleri ele almak için gece gündüz çalışıyor ve şimdi, anlaşmadan sadece altı hafta sonra, Lübnan parlamentosu yeni bir cumhurbaşkanı ve yeni bir başbakan seçmek için ezici bir çoğunlukla oy kullandı; güvenli, başarılı ve Lübnanlıların ihtiyaçlarına cevap veren egemen bir devlet olma yolunda iki önemli adım attı.”