Söylenenler ve duyulmayanlar: Trump ve Harris sesleri kısıldığında ne söylediler?

Trump-Harris münazarasını televizyondan izleyen seyirciler (AFP)
Trump-Harris münazarasını televizyondan izleyen seyirciler (AFP)
TT

Söylenenler ve duyulmayanlar: Trump ve Harris sesleri kısıldığında ne söylediler?

Trump-Harris münazarasını televizyondan izleyen seyirciler (AFP)
Trump-Harris münazarasını televizyondan izleyen seyirciler (AFP)

ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayı Kamala Harris ile Cumhuriyetçi Parti’den rakibi Donald Trump arasında yapılan münazarada iki başkan adayının üzerinde mutabık kaldığı tek konu konuşma sırası kendilerinde olmadığında adayların sesinin kısılması oldu.

Ancak ABD merkezli haber kanalı CNN’e göre münazara salonunda sahnenin yakınlarında bulunan bir muhabir, mikrofonları kapatıldığında söylenenlerin ve seyircilerin duymadıklarının bir kısmını duyabildi.

Şarku'l Avsat 'ın CNN’den aktardığına göre Trump, Demokratları hamileliğin dokuzuncu ayında kürtaja izin vermek istemekle suçladığında Harris, “Bu doğru değil” diyerek itiraz etti.

Trump tüp bebek tedavisinin önde gelen savunucularından biri olduğunu söylediğinde ise Harris, yine itiraz etti. Trump, Ohio'daki göçmenlerin kedi ve köpek gibi evcil hayvanları yediğinden bahsedince Harris, “Ne? Bu inanılmaz” diye tepki gösterdi.

Öte yandan Harris, Trump'ın ‘bir planı olmadığını’ söylediğinde Trump, bunun sadece ona (Harris’e) söylemesi için verilen bir cümle olduğunu iddia etti.

Kamala Harris ve Donald Trump, 5 Kasım'da yapılması planlanan başkanlık seçimleri öncesinde gerçekleştirdikleri münazarada göçmenlik, kürtaj, İsrail ve siyasi yaklaşım konularında kıyasıya bir tartışmaya imza attılar.

Harris ve Trump arasındaki ilk münazara, iki ay önce Atlanta'da mevcut Başkan Joe Biden'ın Trump’la karşı karşıya geldiği ve kötü bir performans gösterdiği, ardından bir ay sonra başkanlık yarışından çekilmesine ve Harris'i Demokrat Parti'nin adayı olarak desteklemesine yol açan münazaradan daha hararetli geçti.



ABD, insan hakları ihlalleri nedeniyle Devrim Muhafızlarına yaptırım uyguluyor

Washington'daki Hazine Bakanlığı genel merkezi (Reuters)
Washington'daki Hazine Bakanlığı genel merkezi (Reuters)
TT

ABD, insan hakları ihlalleri nedeniyle Devrim Muhafızlarına yaptırım uyguluyor

Washington'daki Hazine Bakanlığı genel merkezi (Reuters)
Washington'daki Hazine Bakanlığı genel merkezi (Reuters)

ABD dün (Çarşamba), İran'a bir dizi yeni yaptırım uygulayarak, Tahran'ın “barışçıl protestoları acımasızca bastırması” da dahil olmak üzere “İran halkına yönelik devam eden ve şiddet içeren baskılarıyla” bağlantılı olduğunu söylediği 12 kişiyi hedef aldı.

ABD Hazine Bakanlığı yaptığı açıklamada, yaptırımların Devrim Muhafızları Ordusu üyelerini ve Kudüs Gücü'ne atıfta bulunarak “ülke dışında öldürme operasyonlarından sorumlu” İranlı cezaevi yetkililerini hedef aldığını söyledi.

Yaptırımlar, İranlı Kürt Mahsa Amini'nin başörtüsü takmadığı için gözaltındayken ölmesinin ardından İran'ı sarsan kitlesel halk protestolarının ikinci yıldönümünden günler açıklandı.

Yaptırımlar, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın pazartesi günü Washington'un İslam Cumhuriyeti'ne düşman olmadığını kanıtlaması halinde, İran'ın ABD ile doğrudan görüşmeler yapabileceğini söylemesinin ardından geldi.

Pezeşkiyan Tahran'da düzenlediği bir basın toplantısında, Tahran'ın 2015 nükleer anlaşmasını canlandırmak için ABD ile doğrudan görüşmelere açık olup olmadığına ilişkin bir soruyu yanıtladı.

Pezeşkiyan, “Biz ABD'ye düşman değiliz” dedi. “Uygulamada iyi niyetlerini göstererek bize karşı düşmanlıklarına son vermeliler” diyen Pezeşkiyan, ‘Biz Amerikalıların da kardeşiyiz’ ifadelerini kullandı.

Pezeşkiyan'a yanıt olarak ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, salı günü düzenlediği basın toplantısında, “İran halkına karşı kesinlikle büyük bir sevgi besliyoruz. Amerikan halkı ile İran halkı arasında güçlü bağlar var ve ABD'de büyük bir İranlı topluluğu ve çok önemli olduğunu düşündüğümüz yakın aile bağları var” dedi.

Miller ayrıca, “İran rejimi söz konusu olduğunda, günün sonunda onları sözleriyle değil, eylemleriyle yargılayacağız. Eğer İran Cumhurbaşkanı ABD ya da dünyadaki diğer ülkelerle kardeşliğini göstermek istiyorsa, bunun yolu retorik değildir. Terörist grupları silahlandırmayı ve cesaretlendirmeyi durdurarak; nükleer silahlanmayı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın çalışmalarını engellemeyi durdurarak; siyasi muhaliflerini öldürmeyi planlamayı durdurarak; Rusya'ya füze ve insansız hava aracı transferini durdurarak ve nihayetinde halkının insan haklarını bastırmayı durdurarak olacaktır” şeklinde konuştu.