Musk, yanlış bilgilendirme yasası nedeniyle Avustralya hükümetini "faşist" olarak nitelendirdi

Elon Musk, X web sitesinin sahibi (Arşiv- Reuters)
Elon Musk, X web sitesinin sahibi (Arşiv- Reuters)
TT

Musk, yanlış bilgilendirme yasası nedeniyle Avustralya hükümetini "faşist" olarak nitelendirdi

Elon Musk, X web sitesinin sahibi (Arşiv- Reuters)
Elon Musk, X web sitesinin sahibi (Arşiv- Reuters)

X web sitesinin sahibi Elon Musk, bugün (Cuma) Avustralya hükümetini, yanlış bilgilerin çevrimiçi yayılmasını engelleyemeyen sosyal medya şirketlerine para cezası uygulayan yasa tasarısı nedeniyle "faşist" olarak nitelendirdi.

İşçi Partisi hükümeti dün parlamentoda, dezenformasyonun yayılmasına katkıda bulunmaları halinde çevrimiçi platformlara küresel gelirlerinin yüzde beşine kadar para cezası verebilecek bir yasa tasarısı sundu. Önerilen yasa, teknoloji platformlarının tehlikeli yanlışların yayılmasını durdurmak için davranış kuralları geliştirmelerini ve bir düzenleyiciden onay almalarını gerektirecek. Platformların bunu yapmaması halinde, düzenleyici kurum kendi standartlarını belirleyecek ve uymayanlara ceza kesecek.

Kendisini ifade özgürlüğünün savunucusu olarak gören Musk, bir X kullanıcısının yanlış bilgilendirme yasasıyla ilgili bir Reuters haberinin linkini içeren paylaşımına tek kelimelik “faşistler” yanıtını verdi. İletişim Bakanı Michelle Rowland'ın sözcüsü e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, Avustralya'da faaliyet gösteren şirketlerin Avustralya yasalarına uymak zorunda olduğunu söyledi. Rowland, “Bu yasa platformlar, kullanıcılar ve Avustralya halkı için şeffaflığı ve hesap verebilirliği artırıyor” dedi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Musk daha önce Avustralya hükümetiyle çatıştı; elektronik düzenleyici kurumun Sidney'de bir piskoposun bıçaklanmasıyla ilgili bazı paylaşımların kaldırılması emrine karşı nisan ayında mahkemeye itirazda bulunmuştu; bu da Başbakan Anthony Albanese'nin milyarder Musk'ı "kibirli" olarak tanımlamasına yol açmıştı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24