Batı Şeria'daki tünel İsrail'i korkutuyor

‘Generallerin planı’ ateşkes müzakerelerinin gidişatını tehdit ediyor

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta bir su dağıtım merkezinin önünde bekleyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta bir su dağıtım merkezinin önünde bekleyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
TT

Batı Şeria'daki tünel İsrail'i korkutuyor

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta bir su dağıtım merkezinin önünde bekleyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta bir su dağıtım merkezinin önünde bekleyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)

İsrail ordusunun Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim'de bulduğunu açıkladığı tamamlanmamış bir tünel, İsrail güvenlik birimleri arasında Filistin topraklarında devam eden gerilimin, Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerine ve kasabalarına ya da temas hattına yönelik saldırılarla tam bir intifadaya dönüşebileceği endişesine yol açtı.

İsrail'in Maariv gazetesi, önceki gün Batı Şeria Duvarı’na doğru bitmemiş bir tünel bulan ordunun şimdi tünelin güzergahını ve hedefini araştırdığını bildirdi. Lübnan'daki Hizbullah tünellerine ya da Gazze Şeridi'nde Hamas tarafından inşa edilen tünellere açık bir gönderme yapılarak, Lübnan ve Gazze Şeridi'nde kullanılan savaş yöntemlerinin Batı Şeria'ya aktarıldığı ihtimali üzerinde duruldu.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 14 televizyonundan aktardığı haberde ister Gazze'de ana tehdit olarak ister kuzeyde Hizbullah'ın sahip olduğu eski bir tehdit olarak tünellerin İsrail tarafından iyi bilindiği, ancak bu tehdidin Batı Şeria'da ilk kez keşfedildiği vurgulandı.

Bu arada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Likud Partisi içinden ‘Generallerin planı’ olarak adlandırılan ve ilk aşamada kuzey Gazze Şeridi sakinlerini yerinden etmeyi amaçlayan bir İsrail planının açıklanmasının yankıları, planın bir ateşkese ulaşmak için herhangi bir müzakereyi iptal etmek anlamına geldiği yönündeki uyarılar arasında devam etti.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. 

Olayla ilgili inceleme başlatan İsveç polisi, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıldığını bildirdi. 

İsveçli su altı arama ekipleri, hasar gören iki denizaltı fiber optik kablodan biri olan "C-Lion 1" hattının bulunduğu bölgede dalış gerçekleştirdi. Bu kablo, Finlandiya ve Almanya arasında uzanıyor. İsveç ve Litvanya arasındaki kablo hattı da hasar gördü.

İsveç Ulusal Operasyon Teşkilatı'ndan Per Engström, Çin'e ait kargo gemisiyle ilgili detayların inceleme kapsamında gözden geçirildiğini belirtti. 

Sahil güvenlik ekiplerinin olay bölgesinde "gözetimi artırdığını" söyleyen Engström, hatlarda yaşanan kopmanın sebebini açıklığa kavuşturmaya çalıştıklarını ifade etti. 

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan dün yapılan açıklamada da Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. 

Gemi hareketlerini takip eden Vesselfinder'ın verilerine göre, Yi Peng 3 en son 15 Kasım'da Rusya'nın Leningrad Oblastı'ndaki Ust-Luga limanına uğradı. Guardian'ın aktardığına göre, Yi Peng 3'ü limandan çıkarmak için gemiye binen Rus kılavuz kaptan Aleksandr Steçentsev, gemide olağandışı bir durum olmadığını söyledi.

Ust-Luga liman idaresinde çalışan Steçentsev, gemiyi yaklaşık 18 kilometre açıktaki bir şamandıraya götürdüğünü belirtti. Kılavuz kaptan, mürettebatı Çin vatandaşlarından oluşan gemiden aynı gün öğleden sonra indiğini ifade etti. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. 

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, "Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma" diyerek iddialara tepki gösterdi. Peskov, Rusya'nın olayla alakası olmadığını savunurken, Baltık Denizi'nde sabotaj faaliyeti yürüten tarafın Ukrayna olduğunu iddia etti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, ülke bayrağını taşıyan gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savundu.

Independent Türkçe, Guardian, AFP