Zengezur Koridoru’nun endişelendirdiği İran’dan Rusya'nın dizginlenmesi çağrısı

İran-Rusya ilişkileri, stratejik iş birliğinden ziyade geçici krizlerin ele alınması için mecburi iş birliğine dayanıyor

Ermenistan-ABD ortak Eagle Partner 2024 askeri tatbikatı başlangıç töreninde yürüyen Ermeni askerler (AFP)
Ermenistan-ABD ortak Eagle Partner 2024 askeri tatbikatı başlangıç töreninde yürüyen Ermeni askerler (AFP)
TT

Zengezur Koridoru’nun endişelendirdiği İran’dan Rusya'nın dizginlenmesi çağrısı

Ermenistan-ABD ortak Eagle Partner 2024 askeri tatbikatı başlangıç töreninde yürüyen Ermeni askerler (AFP)
Ermenistan-ABD ortak Eagle Partner 2024 askeri tatbikatı başlangıç töreninde yürüyen Ermeni askerler (AFP)

Hanan Azizi

“Birçok değişikliğe yol açması beklenen Zengezur Koridoru, içinden çıkılmaz bir düğüm olmaya doğru ilerliyor.”

Bu cümle, İran merkezli haber sitesi KhabarOnline tarafından 11 Eylül'de yayınlanan “Bir güvenlik sorunu olarak İran'ın Zengezur Koridoru’na ilişkin endişeleri’ başlıklı bir analizde geçiyor. Analiz “Ancak bu sadece siyasi ve güvenlikle ilgili bir sorun değil, aynı zamanda bizim için temel bir ticari sorun yaratacak, çünkü koridorla ilgili gelişmeler İran'ı Avrupalı üç komşusundan birine erişimden mahrum bırakacak” diye devam ediyor.

Rusya'nın Azerbaycan’ın koridoru faaliyete geçirme hakkını desteklediğini açıklamasının ardından İran ve Rusya arasında Zengezur Koridoru konusunda yaşanan anlaşmazlıklar arttı.  KhabarOnline analizinde, “Kuzey sınırında yer alan bu koridorun faaliyete geçmesi halinde İran jeopolitik olarak boğulacak” ifadeleri yer alıyor. Öte yandan Zengezur Koridoru, Türkiye'yi Hazar Denizi ve Orta Asya'ya bağlayacak.

KhabarOnline’ın analizi şöyle devam ediyor:

“İran, Ermenistan ile olan ortak sınırının potansiyelini tam olarak kullanamasa da bu sınır İran için büyük önem taşıyor. Sınırın değiştirilmesi, kalıcı bir değişikliğe kapıyı aralayacak. Azerbaycan ile Nahçıvan bölgesi arasındaki Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi, İran- Ermenistan sınırını kesiyor. Zengezur Koridoru İran için jeopolitik ve ekonomik öneme sahip çünkü kuzey sınırında yer alıyor. Bu koridorda yapılacak herhangi bir değişiklik İran'ın çıkarlarını doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz etkiler. Ermenistan, İran'ı Gürcistan gibi ülkelere ve Avrupa'ya bağlıyor. Ancak Azerbaycan’ın açacağı böyle bir koridor, İran'ın kuzeyle bağlantısını ya sınırlar ya da tamamen keser. İran, Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesini ulusal çıkarlarına yönelik bir tehdit olarak görüyor. Birçok gözlemci bu koridorun faaliyete geçmesinin İran'ın Güney Kafkasya'daki ekonomik, güvenlik ve jeopolitik ilişkilerine önemli ölçüde zarar vereceğini vurguluyor. Koridorun Orta Asya ve Avrupa arasında malların transit ticaret için ana koridorlardan biri olan İran toprakları üzerinden mal ve hizmetlerin giriş ve çıkış oranlarında düşüşe yol açması bekleniyor. Zengezur Koridoru, ticaret hacminde ve bunun sonucunda ekonomik kayıplara uğrayacak olan İran’ın gelirlerinde düşüşe yol açacak.”

İran-Irak Ortak Ticaret Odası Üyesi Hamid Hüseyni, KhabarOnline’a yaptığı açıklamada “Eğer Zengezur Koridoru faaliyete geçerse bu, İran’ın ticaret sektöründeki rakiplerinin lehine olacak. Bu koridor, Çin'in İran sınırlarına ihtiyaç duymadan Avrupa’ya ulaşmasını sağlayacak. Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi, ekonomisi zarar görecek olan İran'ın rakiplerinin jeopolitik olarak durumlarını iyileştirecek ve aynı zamanda Türkiye'nin Orta Asya'ya daha kolay erişmesine olanak tanıyacak” ifadelerini kullandı.

Çin’in yükselen bir küresel güç olarak Avrupa'ya doğrudan ulaşmanın yollarını aradığını belirten Hüseyni, “Çin'in halihazırda Avrupa'ya uzanan ve tamamı İran'dan geçen dört deniz koridoru bulunuyor. Şu an tartışma konusu olan Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi, Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'yı İran'a ihtiyaç duymadan birbirine bağlayacak” dedi.

İran-Rusya ilişkilerinin stratejik iş birliğinden ziyade geçici krizlerin ele alınması için mecburi iş birliğine dayanıyor.

Bu soruna bir çözüm bulunması gerektiğini vurgulayan Hüseyni, Zenzegur Koridoru konusunda bir çözüme ulaşılamamasının gerilimi tırmandırdığını ve ortaya çıkan siyasi anlaşmazlığın askeri bir anlaşmazlığa dönüşeceğini, İran’ın ise içinden geçtiği bu zor dönemde bunu istemediğini söyledi.

Öte yandan uluslararası ve siyasi ilişkiler uzmanı İhsan Muvahhidyan, İran'ın 15 ülkeyle deniz ve kara sınırı olduğunu, ancak bunun, sınırlardan birinin değişmesinin önemsiz olduğu anlamına gelmediğini belirtti.

Muvahhidyan, sözlerini sürdürdü:

“İran, Avrupa ve Kuzey Afrika ülkeleriyle iş birliği yapmanın yollarını bulmasını gerektiren bir stratejiye sahip. Bu da Zengezur Koridoru’nun ve Ermenistan ile İran arasındaki sınırın mevcut durumunun korunmasının, özellikle İran'a uygulanan yaptırımlar ve Avrupa ile ilişkilerin önemi çerçevesindeki önemini vurguluyor. İran, 15 komşusundan üçü olan Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlanıyor.”

İran'daki bir üniversitede öğretim üyesi olan Muvahhidyan, şöyle devam etti:

“Türkiye ve Azerbaycan Batı kampında yer alıyor ve İran’ın diğer ülkelerle bağlantısını sağlayan koridorlara erişimini engellemeye çalışıyorlar. Türkiye yıllardır İran demiryolu ağını Türkiye'deki demiryolu ağına bağlayacak pratik adımlar atmaktan kaçındı. İran-Ermenistan sınırının önemi, coğrafi olarak öneminden kaynaklanıyor. İran'ın Avrupa’ya açıldığı üç komşusu arasında siyasi gerilimin en az olduğu tek ülke Ermenistan. İran ve Ermenistan arasındaki 30 kilometre uzunluğundaki sınırın değişmesinin endişe yaratmayacağını düşünmek yanlış olur. Çünkü sınır değişikliği İran'ı jeopolitik olarak boğacaktır. Ermenistan-İran sınırı, İran'ın Avrupa'ya uzanan can damarı ve gelecekteki olası bir savaşın önündeki bir engel. Eğer sınırlar değiştirilirse, İran kendisini tamamen çevresi sarılmış halde bulacak. Çünkü İran’ın Hazar Denizi'ndeki filosu artık yıpranmış durumda ve İran gemileri soğuk mevsimlerde Rusya'ya yanaşamıyor. Aynı şekilde İran ve Türkiye arasındaki demiryolu henüz aktif hale getirilmediğinden, İran’ın kullanabileceği tek rota olan Zengezur Koridoru ile baş başa kalacağız. Bu koridorun kapatılması İran'ın tamamen kuşatılması demektir.”

İran’ın etrafının sarılması halinde savaş seçeneğine başvurmak zorunda kalacağını vurgulayan Muvahhidyan, “Şattularap nehri üzerindeki sınır anlaşmazlığının İran ve Irak arasında sekiz yıl süren savaşa yol açan ana nedenlerden biri olduğu unutulmamalı. Zengezur Koridoru, İran için Şattularap'tan daha büyük bir güvenlik ve ekonomik öneme sahip. Bu koridorun faaliyete geçmesi de İran'ın kuşatılmasına neden olacak ve nihayetinde savaşa yol açacak” yorumunda bulundu.

 cdfvbg
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Bakü'deki görüşmelerinin ardından düzenlenen devlet yemeğine katıldılar, 19 Ağustos 2024 (AFP)

Muhammed Mehdi Mezahiri, 10 Eylül'de İttilaat gazetesinde kaleme aldığı ‘Lütfen Rusya'yı dizginleyin!’ başlıklı yazısında, İran-Rusya ilişkileri stratejik iş birliğinden ziyade geçici krizlerin ele alınması için mecburi iş birliğine dayandığını savundu. Mezahiri, “Bu, ciddi dış politika sonuçları olabilecek acı bir gerçek” ifadelerini kullandı.

Mezahiri, makalesini şöyle sürdürdü:

“Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Azerbaycan’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Rusya'nın Zengezur Koridoru’na ilişkin yaptığı son resmi açıklamalar, Rusya'nın İran’a yönelik tutumuna dair tartışmalara yol açtı. Rusya, Azerbaycan-Ermenistan sınırının netleşmesini kolaylaştıracağını ve Bakü ile Erivan arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunmaya devam edeceğini açıkladı. Tüm bu gelişmelerin, Ukrayna'nın Rusya topraklarına saldırdığı, bazı Rus şehirlerini ele geçirdiği ve savaş sahasında koşulların Putin'in Azerbaycan ve Rusya arasındaki stratejik ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik görüşmelerde bulunmak üzere Azerbaycan’ı ziyaret etmeye itecek şekilde değiştiği bir döneme denk geldi. Putin, Azerbaycan ziyareti sırasında Zengezur Koridoru hakkında konuştu. Bununla birlikte Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov kısa bir süre sonra Rusya'nın Bakü ve Erivan arasında Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesini sağlayacak şekilde bir barış anlaşmasının imzalanmasını desteklediğini açıkladı. Rusya'nın bu tutumu İran'ın ulusal çıkarlarını açıkça tehdit ediyor. İran Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Tahran Büyükelçisini çağırarak Rusya’nın Zengezur Koridoru kararını protesto etti. Ancak Rusya bu tutumundan ödün vermemekle kalmayıp İran'ın endişelerini dikkate aldığını ve İran'la aralarındaki belirsizlikleri gidermek için çalışacağını açıkladı. Bu da Moskova'nın bu konudaki kararını verdiği ve İranlı yetkililerin de bunu kabul etmekten başka çaresi olmadığı anlamına geliyor.

Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi halinde İran’ın komşularının sayısı 15'ten 14'e düşecek. Aynı zamanda stratejik çıkarlarını ve jeopolitik konumunu da olumsuz etkileyecek.

Makale, şöyle devam etti:

“Rusya, bu adımı, İran ile arasındaki Kapsamlı Stratejik İşbirliği Anlaşması'nın nihai metninin tamamlandığı bir dönemde attı. Ancak Rusya’nın stratejik ilişkiler konusunda İran'dan farklı bir anlayışa sahip olduğu görülüyor. Zira Rus yetkililer kırmızı çizgilerin kendi çıkarları ve ulusal güvenlikleriyle sınırlı olduğunu düşünüyor. Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi İran’ın çıkarları için bir tehdit oluştursa da Rusya'nın çıkarlarını şimdilik güvence altına alıyor. Bu koridorun faaliyete geçmesiyle İran’ın Avrupa ile arasındaki stratejik öneme sahip bağı kopacak ve İran'ın bu koridor üzerinde hiçbir kontrolü kalmayacak. Bu da İran'ı transit ticaret hakkından mahrum bırakacak. Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi halinde İran’ın komşularının sayısı 15'ten 14'e düşecek. Aynı zamanda stratejik çıkarlarını ve jeopolitik konumunu da olumsuz etkileyecek. Buna karşın koridor, Rusya'nın Avrupa'nın Moskova'ya uyguladığı yaptırımları aşmasına yardımcı olacak. Ayrıca koridorun faaliyete geçmesinin ardından Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan'daki nüfuzunu arttırabilecek. Dolayısıyla Zengezur Koridoru konusunda İran ve Rusya'nın çıkarları örtüşmüyor, aksine aralarında bir çıkar çatışması söz konusu.”

Rusya'yı İran'a yönelik mevcut politikasından vazgeçmeye ve İran'a karşı tutarlı ve stratejik bir tutum benimsemeye itecek önlemler ve eylemler alınması çağrısında bulunan Mezahiri, “Bu hedef doğrultusunda İran'ın, Rusya'yı kendisi ile müzakere masasına oturmaya ve anlaşma yapmaya zorlayabilecek bir bölgesel güç düzeyine ulaşması gerekiyor. Dış politikayı dengelemek, belirlenen hedeflere ulaşmak ve çıkarları güvence altına almak için çeşitli seçenekler benimsemek, İran'ın Rusya ile ilgilenme biçimin yapıcı ve etkili bir hamle olabilir” ifadelerini kullandı.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinde çevrilmiştir.



Rusya tepkili: "Hindistan'da üretilen mühimmat Ukrayna'ya gidiyor"

Ukrayna, Kursk'ta harekat başlattıktan sonra Rusya da Donetsk'te kritik öneme sahip Pokrovsk şehrine doğru ilerliyor (AP)
Ukrayna, Kursk'ta harekat başlattıktan sonra Rusya da Donetsk'te kritik öneme sahip Pokrovsk şehrine doğru ilerliyor (AP)
TT

Rusya tepkili: "Hindistan'da üretilen mühimmat Ukrayna'ya gidiyor"

Ukrayna, Kursk'ta harekat başlattıktan sonra Rusya da Donetsk'te kritik öneme sahip Pokrovsk şehrine doğru ilerliyor (AP)
Ukrayna, Kursk'ta harekat başlattıktan sonra Rusya da Donetsk'te kritik öneme sahip Pokrovsk şehrine doğru ilerliyor (AP)

Avrupalı firmaların, Hindistan'daki silah üreticileri aracılığıyla son bir yıldır Ukrayna'ya top mermisi tedarik ettiği bildiriliyor.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Rusya'nın transferlere tepki gösterdiğini fakat Hindistan'ın bunları durdurmak için herhangi bir adım atmadığını yazıyor. 

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Avrupalı ve Hindistanlı yetkililere göre, Hindistan'da üretilen top mermilerini Ukrayna'ya gönderen ülkeler arasında İtalya ve Çekya yer alıyor. Ürettiği top mermileri cephede kullanılan firmalardan biri de Hindistan devletine ait Yantra India.

İsveç merkezli düşünce kuruluşu Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün verilerine göre Hindistan 2018-2023'te en az 3 milyar dolarlık silah ihracatı yaptı. 

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, 30 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, savunma sanayisindeki ihracatın geçen mali yılda 2,5 milyar doları aştığını ve 2029'a kadar bu rakamı 6 milyar dolara çıkarmak istediklerini söylemişti. 

Reuters'ın incelediği gümrük kayıtlarına göre, 2020'den savaşın başladığı Şubat 2022'ye kadar Hindistanlı üç büyük mühimmat üreticisi Yantra India, Munitions India ve Kalyani Strategic Systems; İtalya, Çekya, İspanya ve Slovenya'ya 2,8 milyon dolarlık mühimmat ihraç etmişti.

Ancak Şubat 2022-Temmuz 2024'te bu rakamın 135,25 milyon dolara yükseldiği bildiriliyor. 

Analizde, dünyanın en büyük silah ithalatçısı konumundaki Hindistan'ın, Avrupa'da uzayan savaşı bir fırsat olarak gördüğü yorumu paylaşılıyor. 

ABD'nin prestijli üniversitelerinden Stanford'da görev yapan savunma uzmanı Arzan Tarapore, Yeni Delhi yönetiminin silah ihracatını genişletmek istediğini ve söz konusu artışın bu politikayla ilgili olduğunu belirtiyor. 

Diğer yandan Yeni Delhi'nin silah ithalatının yüzde 60'ından fazlasını karşılayan Rusya, Hindistan için değerli bir ortak. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, üçüncü dönem için seçilmesinin ardından temmuzda yaptığı ilk uluslararası gezide Moskova'ya gitmişti. 

Modi, görüşmenin ardından barış için diplomatik çözüm çağrısı yaparken, Rusya lideri Vladimir Putin de Modi'ye ülkenin en önemli devlet nişanı olarak bilinen Aziz Andreas Nişanı'nı takdim etmişti.

Reuters, aynı ay Kazakistan'daki bir toplantıda Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar'la Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un mühimmat meselesini görüştüğünü de aktarıyor. 

Kaynaklar, Lavrov'un bazıları Hindistan devletine ait firmalar tarafından üretilen mühimmatların Ukrayna cephesinde kullanılmasından rahatsızlık duyduklarını dile getirdiğini söylüyor. Diğer yandan Jaishankar'ın Lavrov'a ne yanıt verdiğine dair bilgi paylaşılmıyor.

Reuters, Rusya ve Hindistan yönetimlerinin yorum taleplerini reddettiğini aktarıyor. Aynı şekilde Ukrayna, İspanya, İtalya ve Çekya da yorum yapmayı reddediyor.

Soğuk Savaş boyunca Hindistan'la Sovyetler Birliği arasında güçlü bir stratejik, askeri, ekonomik ve diplomatik ilişki sürdürülmüştü. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra da iki ülke arasındaki yakın bağlar korundu. 

BRICS'in ortak kurucu üyelerinden Rusya ve Hindistan, "özel ve ayrıcalıklı bir stratejik ortaklığa" sahip. Ayrıca Hindistan; Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996'da kurduğu Şanghay İşbirliği Örgütü'ne de 2017'de katılmıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Hindustan Times