Putin orduya takviye talimatı verdi… Kremlin Kursk'ta Ukrayna'nın ‘provokasyonu’ konusunda uyardı

Çatışma bölgesindeki nükleer tesislerin güvenliği UAEA Konferansı’nda masaya yatırılıyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün (Pazartesi) Kremlin'de düzenlenen toplantı sırasında (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün (Pazartesi) Kremlin'de düzenlenen toplantı sırasında (AFP)
TT

Putin orduya takviye talimatı verdi… Kremlin Kursk'ta Ukrayna'nın ‘provokasyonu’ konusunda uyardı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün (Pazartesi) Kremlin'de düzenlenen toplantı sırasında (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün (Pazartesi) Kremlin'de düzenlenen toplantı sırasında (AFP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şubat 2022'de Ukrayna'da kanlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana dün (Pazartesi) üçüncü kez bir başkanlık kararnamesi yayınlayarak Rus ordusunu 1,5 milyonu askeri personel olmak üzere toplamda yaklaşık 2,4 milyon kişiye genişletti.

Bu yeni genişleme, Rusya'nın Ukrayna güçlerinin Kursk'a yönelik saldırılarının devam etmesiyle sahada daha fazla zorlukla karşılaştığı ve Kiev'in Rus topraklarının derinliklerindeki önemli bölgeleri hedef almasına Batı'nın yeşil ışık yaktığına dair artan söylentiler ışığında yaşandı. Rusya bu süreçte cephe hatlarında görev yapan silahlı kuvvetlerin sayısını yaklaşık 180 bin artırdı.

Söz konusu gelişme, Kremlin'in, Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerini Kursk'ta kontrol ettiği bölgeleri ziyaret etmeye davet eden Kiev tarafından provokatif olarak nitelendirilen yeni bir tutumla karşı karşıya kaldığı bir döneme denk geldi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sybiha‎'nın BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) temsilcilerini Kursk bölgesini ziyaret etmeye davet eden açıklamasını sert bir dille eleştirdi. Peskov gazetecilere şunları söyledi: “Daveti alanların bu tür provokatif açıklamaların önemini anlamayacakları gerçeğinden hareket ediyoruz (...) Bu tamamen provokasyondur.”

csdfvbg
Rus ordusu askerleri Ukrayna ile savaş cephesinde (Arşiv - AP)

BM yetkililerinin bölgeye ziyareti, eğer gerçekleşirse, Kremlin için büyük bir utanç kaynağı olacak. Zira bu, yetkililerin Rusya topraklarına Ukrayna toprakları üzerinden ve Moskova ile doğrudan koordinasyon olmaksızın girecekleri anlamına gelecek.

Kremlin dün ABD'ye yönelik söyleminin şiddetini artırarak Washington'un Ukrayna'daki çatışmaya doğrudan müdahil olduğu yönündeki suçlamalarını yineledi. Peskov, “Moskova, ABD ordusunun Ukrayna'daki çatışmaya zaten aktif olarak dahil olduğunu defalarca yineledi… ABD'li uzmanların ve askeri personelin kamuoyuna ilan etmeden bu çatışmaya zaten dahil olduğunu defalarca söyledik… Bu zaten oluyor” ifadelerini kullandı.

Kremlin'in Batılı ülkelerin Rusya'yı vurmak için sağladıkları silahları kullanması için Ukrayna'ya henüz izin vermemiş olmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna Peskov şu yanıtı verdi: “Her şey çok net bir şekilde tanımlandı.”

Putin, NATO ülkelerinin ‘şu anda sadece Batı menşeli uzun menzilli silahların Kiev tarafından olası kullanımını tartışmakla kalmayıp, aslında Ukrayna çatışmasına doğrudan katılıp katılmamaya karar verdiklerini’ söylemişti.

Ordunun genişletilmesi

Putin, Savunma Bakanlığı ve hükümete ordunun genişletilmesi amacıyla gerekli bütçeyi sağlama talimatı verdi.

Kararname, Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin personel sayısını 1,5 milyonu asker olmak üzere 2 milyon 389 bin 130'a çıkararak mevcut asker sayısına göre yaklaşık 180 bin kişilik bir artış sağladı.

Bu, savaşın patlak vermesinden bu yana askeri personel sayısını arttırmaya yönelik üçüncü başkanlık kararnamesi. Putin 2022 sonbaharında silahlı kuvvetlerin sayısının yaklaşık bir milyondan 1,2 milyona çıkarılmasını emretmiş, 2023 sonunda ise ikinci artış gerçekleşerek düzenli ordudaki askeri personel sayısı bir milyon 320 bine ulaşmıştı.

swcvd
Nükleer endüstriden sorumlu Rosatom’un başkanı Aleksey Lihaçev dün Viyana'da düzenlenen UAEA Konferansı’nda konuştu. (EPA)

Bu arada Rus soruşturma makamları, geçtiğimiz aylarda yaşanan bir dizi gözaltı ve görevden almanın ardından bakanlık bünyesinde yaşanan son yolsuzluk skandalında, Savunma Bakanlığı'nda görevli iki üst düzey memurun rüşvet almak suçlamasıyla tutuklandığını duyurdu.

Soruşturma makamlarına göre iki memur, Rus ordusu için yapılan tedariklerle ilgili yolsuzluk suçlamalarına karıştıklarının teyit edilmesine yol açan gözetimin ardından tutuklandı.

Nükleer tehdit

Nükleer endüstriden sorumlu Rosatom'un başkanı Aleksey Lihaçev, Zaporijya ve Kursk nükleer santrallerinin ‘Ukrayna makamlarının ve Ukrayna silahlı kuvvetlerinin pervasız eylemleri’ nedeniyle ‘doğrudan tehdit’ altında olduğu uyarısında bulundu.

Viyana'da dün düzenlenen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Konferansı’nda konuşan Lihaçev şunları söyledi: “Santrallerin altyapısına, sosyal tesislere ve santral çalışanlarının barınma yerlerine zarar verildiğine dair UAEA tarafından ilan edilen güvenlik ilkelerini ihlal eden gerçekler var.”

Lihaçev’e göre Batı, kısa vadeli siyasi çıkarları ve hatta kişisel hırs ve sempatileri uğruna bu tehditleri gizliyor ve nükleer güvenlik ilkelerini görmezden geliyor.

UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi bir kez daha yüksek riskli tesislerin yakınlarındaki saldırıların tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu.

Grossi, Kursk tesisine yaptığı son ziyaretin ardından durumun ciddi olduğu izlenimini edindiğini söyledi.



İsrail'de generallerin savaşı şiddetleniyor

27 Mart 2025 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı ve hükümetin yargı danışmanının görevden alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinden (AFP)
27 Mart 2025 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı ve hükümetin yargı danışmanının görevden alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinden (AFP)
TT

İsrail'de generallerin savaşı şiddetleniyor

27 Mart 2025 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı ve hükümetin yargı danışmanının görevden alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinden (AFP)
27 Mart 2025 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı ve hükümetin yargı danışmanının görevden alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinden (AFP)

İsrail Yüksek Mahkemesi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun iç istihbarat servisi Şin-Bet Başkanı Ronen Bar'ı görevden alma hamlesini salı günü karara bağlamaya hazırlanırken, Bar'ın aşırı ve gereksiz savaşlarla mücadele etmekle suçladığı hükümetin politikaları üzerine bir generaller savaşı yaşanıyor. Emekli bir general Netanyahu’yu dar kişisel çıkarları için orduyu ve güvenlik birimlerini kullanmakla suçladı.

Emekli General Yisrael Ziv, dün Kanal 12’nin internet sitesinde yayınlanan bir makalesinde şunları söyledi: “Gazze Şeridi'ne yönelik savaş, başlangıçta İsrail tarihinin en gerekli savaşıydı. Ancak İsrail'e dayatılan ve faydasız bir siyasi savaşa dönüştü. Adil bir savaştı ama bir aldatma savaşına evrildi.”

Suriye'ye yönelik savaşı da eleştiren Ziv, bu savaşın Lübnan'da Hizbullah tarzı bir direnişin kurulmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.

Şin-Bet Başkanı Bar, Yüksek Mahkeme'ye yazdığı mektupta Netanyahu'nun kendisini yolsuzluk suçlamasıyla yargılayan mahkemeye güvenlik durumunun başbakanın yargılanmasına izin vermediğini belirten bir rapor yazma talebini ve İsrail'de Katargate olarak bilinen skandalla ilgili soruşturmaların durdurulması talebini reddettiği için görevden almaya karar verdiğini belirtti.

Bar, mahkemeden ‘Netanyahu'nun davranışlarının İsrail'in güvenliğine yönelik tehlikesini ve yasalarının ihlalini’ gösteren gerçekleri anlatacağı gizli bir oturum düzenlemesini istedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18 Nisan 2024 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı Ronen Bar ile bir araya geldi. (DPA)İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18 Nisan 2024 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı Ronen Bar ile bir araya geldi. (DPA)

Ziv makalesinde, “Yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Netanyahu'nun bitmek bilmeyen savaşında ‘kullanılabilir bir genelkurmay başkanı’ olacağını ve sadece askeri operasyonla vatandaşlarını ve askerlerini eve getirme şansının zayıf olduğunu anlamaya başlamış olabilir” dedi.

Ziv, esirlerin iadesinin ‘Netanyahu'nun savaşı durdurma kararı almasını gerektirdiğini ve savaşı sürdürmek istediği sürece kaçırılanların serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşmanın başarısız olacağını’ vurguladı.

Ziv sözlerini şöyle sürdürdü: “Ronen Bar'ın görevden alınmasının ardından Zamir, Genelkurmay Başkanı olarak sis perdesini aralamak ve yedek askerlere, yaslı ailelere ve tüm kamuoyuna savaşın sürdürülmesinin amacı hakkında cevap vermek zorunda kalacak. Bunu açıkladığında Netanyahu onun yanında olmayacak, büyük olasılıkla meslektaşlarını (Bar, eski Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve diğer üst düzey subaylar) suçladığı gibi onu da başarısızlıkla suçlayacak.”

‘Kamuoyunun dikkatini dağıtmak’

Ziv de diğer pek çok kişi gibi savaşın uzamasının Netanyahu'ya pek çok nedenden ötürü fayda sağladığına inanıyor.

Emekli General Yisrael Ziv’in Kanal 12’nin internet sitesinde yayınlanan makalesinde, “Netanyahu'ya yol gösteren tek bir strateji var, o da sınırsız bir savaşı sürdürmek. Bu savaş onun çok işine yarıyor; mahkeme duruşmalarını ertelemesine yardımcı oluyor, seçmen tabanının uzak bir zafer umuduyla ona sarılmasını sağlıyor, yetkilileri görevden almasına olanak tanıyor ve Trump karşısındaki konumunu güçlendiriyor. Peki ya bedeli? Büyütülecek bir şey değil... Başka bir deyişle, başkalarının bedel ödemesinde yanlış bir şey yok... Kaçırılanlar, askerler, ekonomik durum ve İsrail'in uluslararası ilişkilerinin bozulması...” ifadeleri yer aldı.

Hükümetin yargı danışmanı Gali Baharav-Miara ise Bar'ın görevden alınmasını ‘hatalı bir karar ve başbakanın kişisel çıkar çatışması’ olarak değerlendirerek reddettiğini vurguladı.

Baharav-Miara, görevden almanın ‘üst düzey bir güvenlik pozisyonunun siyasi sadakat pozisyonuna dönüşmesine yol açacağını’ savundu.

Haaretz gazetesi askeri analisti Amos Harel, Bar'ın görevden alınmasına karşı Yüksek Mahkeme yargıçlarına yazdığı mektubu ‘İsrail'deki siyasi sistemin kimliğini tanımlama savaşında en çalkantılı haftalardan biri olması beklenen bir dönemde, güvenlik-siyaset sistemi içindeki gerilimin derinliğini ortaya koyan nadir bir tanıklık’ olarak nitelendirdi.

Harel, “Bar'ın mektubunun en önemli kısmı, savaşın devam etmesinin kamuoyunun dikkatini Netanyahu'nun davasının gidişatından uzaklaştırmak için bir araç olarak ve Netanyahu için davanın en hassas aşaması olan savcılığın sorgusunun ertelenmesi de dahil olmak üzere tekrarlanan ertelemeleri haklı çıkarmak için bir bahane olarak kullanıldığına dair ifadesidir” dedi.