Netanyahu ve Gallant Hizbullah'ın yanıtını beklemek üzere yeraltı karargahında

İsrail'in Güney Lübnan'ı kademeli olarak işgal etme planı, Litani Nehri üzerindeki köprülerin yıkılmasını da kapsıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
TT

Netanyahu ve Gallant Hizbullah'ın yanıtını beklemek üzere yeraltı karargahında

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)

İsrail, Hizbullah yetkilileri ve aktivistlerinin iletişim cihazlarının patlatılmasının sorumluluğunu üstlenmemiş ve bakanlar herhangi bir açıklama yapmamaları yönünde talimat almış olsalar da siyasi ve güvenlik kaynakları İsrail yönetiminin Hizbullah'ın alışılmadık bir karşılık vereceği beklentisiyle çeşitli önlemler aldığını doğruladı.

Kaynaklar, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alma kararını ertelediğini ve her ikisinin de ordu komutanları ve askeri personel ile birlikte gelecekteki gelişmeleri yönetmek ve büyük bir saldırı başlatması halinde Hizbullah'a nasıl karşılık verileceğini tartışmak üzere gizli yeraltı karargahına gittiklerini belirtti.

Askeri kaynaklar, yedek ordudaki asker ve subayların askeri üslere gitmelerini zorunlu kılan Kod 8'i aldıklarını, sığınakların hazırlandığı olağandışı hazırlıkların yapıldığını ve Hayfa ve diğer şehirlerde sığınak ve korunaklı alanların hazırlanması için bir operasyon gerçekleştirildiğini açıkladı. Netanyahu'nun bakan ve milletvekillerine konuyla ilgili açıklama yapmaktan tamamen kaçınmaları talimatı vermesine rağmen, Netanyahu'nun eski basın danışmanı Topaz Luk'un X platformunda bombalamaların arkasında İsrail'in olduğunu kabaca ima eden bir paylaşımda bulunması üzerine Başbakanlık Ofisi hemen bir açıklama yayınladı.

Bir Likud milletvekili ise X'e tek bir kelime yazdı: “Teşekkürler”. Bu paylaşım bir İsrail itirafı olarak yorumlandı.

Öte yandan yedek orduda görevli üst düzey bir subay, devlet radyosu Reshet Bet’e verdiği demeçte, İsrail'deki siyasi ve askeri liderlerin savaşta sabit bir stratejiye doğru ilerlediklerini ve bunun merkezinde Hizbullah'la yüzleşmek ve askeri kabiliyetlerini ortadan kaldırmak olduğunu açıkladı.

zscdvfg
Lübnan ordu personeli, İsrail'in Hizbullah'ın çağrı cihazlarını hedef alan güvenlik ihlalinin ardından Beyrut'taki bir hastanenin önünde güvenlik kordonu oluşturdu. (AFP)

Subay, bunun son zamanlarda dolaşıma sokulan ‘İran'ın yılanın başı olduğu’ fikrinden vazgeçmek anlamına gelip gelmediği sorusuna şu yanıtı verdi: “Evet, trend, Hizbullah'ın İran için bir kılıf olduğunu söylüyor. Tahran'a ani bir saldırı bize karşı bir cephe açmasına neden olabilir. Bu yüzden önce bunu yapmak için yeteneklerini felç etmeliyiz. İran onu desteklemek için müdahale ederse, onunla daha sonra ilgileniriz.”

‘Albay C’ adını verdikleri subay şunları söyledi: “İran'a saldırı üç adımda gerçekleştirilecek: Güneyde kalan ve 100 bin kişi olduğu tahmin edilen nüfusu Litani Nehri'nin ötesine geçmeye davet etmek, ardından Sur ve çevresini davetler ve askeri baskı yoluyla boşaltmak ve üçüncü olarak da altyapıyı ve köprüleri yok ederek Litani'nin kuzeyi ile güneyi arasındaki bağlantıyı tamamen kesmek. Böylece güneyde yaşam mümkün olmayacak ve ardından kendimizi Hizbullah güçlerini ve komutanlarını yok etmeye adayacağız.”



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times