İsrail, Hizbullah üyelerini hedef alan ikinci patlama dalgasının ardından savaşta ‘yeni aşama’ ilan etti

Gallant odak noktasının Lübnan cephesine kaydırıldığını açıkladı… Netanyahu: Kuzey'de yaşayanları geri getireceğiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
TT

İsrail, Hizbullah üyelerini hedef alan ikinci patlama dalgasının ardından savaşta ‘yeni aşama’ ilan etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün (Çarşamba) İsrail'in ‘kuzey sınır bölgelerinde yaşayan on binlerce kişinin evlerine dönmesini sağlayacağını’ açıklarken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da Hizbullah ile artan gerilimin ortasında savaşın ‘yeni aşamasının’ başlamasıyla birlikte İsrail'in odağının kuzey cephesine kaydığını doğruladı.

Netanyahu yaptığı kısa video açıklamasında, “Daha önce de söyledim, kuzeydeki vatandaşlarımızı güvenli bir şekilde evlerine getireceğiz. Yapacağımız şey tam olarak bu” ifadelerini kullandı.

Salı günü yaklaşık 2 bin 800 Hizbullah üyesinin yaralanmasına ve çok sayıda kişinin ölümüne neden olan çağrı cihazı patlamalarının ardından dün Hizbullah üyelerinin taşıdığı cihazları hedef alan yeni bir patlama dalgasında dokuz kişi öldü ve 300'den fazla kişi yaralandı.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre, Ramat David Hava Üssü'nde İsrail Hava Kuvvetleri personeline konuşan Gallant, “Ağırlık merkezi kuzeye kayıyor. Güçlerimizi, kaynaklarımızı ve enerjimizi kuzeye doğru kaydırıyoruz” dedi.

Dün erken saatlerde İsrail ordusunun 98’inci Tümeni Gazze Şeridi'nde aylardır süren çatışmaların ardından İsrail'in kuzeyine konuşlandırıldı.

Gallant sözlerini şöyle sürdürdü: “Bence bu savaşta yeni bir aşamanın başlangıcındayız. Buna uyum sağlamamız gerekiyor. Zaman içinde tutarlılığa ihtiyacımız olacak. Zira bu savaş büyük cesaret, kararlılık ve azim gerektiriyor. İsrail'in kuzeydeki savaşının hedefi açık ve basit: Kuzeydeki kasabaların sakinlerini güvenli bir şekilde evlerine geri getirmek. Esirleri de unutmadık... Onları geri getirmek bizim görevimiz ve bunun için çalışıyoruz.”

Diğer yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail'in ‘henüz kullanılmamış pek çok kabiliyete’ sahip olduğunu belirtti.

Halevi, “Gelecek aşamaları planlıyoruz ve bunların her birinde Hizbullah'ın ödeyeceği bedel ağır olmalı” şeklinde konuştu.



Trump’ın Dışişleri Bakanlığı için Marco Rubio'yu aday göstermesi bekleniyor

Florida Senatörü Marco Rubio (AP)
Florida Senatörü Marco Rubio (AP)
TT

Trump’ın Dışişleri Bakanlığı için Marco Rubio'yu aday göstermesi bekleniyor

Florida Senatörü Marco Rubio (AP)
Florida Senatörü Marco Rubio (AP)

ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Dışişleri Bakanlığı için Florida Senatörü Marco Rubio'yu aday göstermesi bekleniyor.

New York Times'ın üç kişiden aktardığına göre karar nihai değil, ancak Trump'ın başkan yardımcısı adayları listesinde yer alan Rubio'nun ismi üzerinde karar kılınmış gibi görünüyor. Rubio'nun adı geçtiğimiz hafta boyunca sürekli olarak Almanya eski büyükelçisi Rick Grenell ile birlikte ABD diplomasisini yönetmek için öne çıkan isimlerden biri olarak anıldı. Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığına göre, geçen hafta Trump yönetiminde önemli bir pozisyonda yer almayı bekleyip beklemediği sorulduğunda Rubio, “Bu ülkeye hizmet etmek her zaman ilgimi çekmiştir” cevabını verdi.

Trump'ın sertlik yanlısı Küba asıllı Amerikalı kongre üyesini aday göstermesi, iki isim arasındaki ilişkide belirgin bir değişime işaret ediyor. 2016 yılında Cumhuriyetçilerin başkan adaylığı için yarışan Rubio, o dönemde Trump'ı ‘sahtekâr’ ve ‘başkanlığa talip olmuş en kaba kişi’ olarak tanımlamıştı.

Kübalı göçmen bir ailenin çocuğu olarak Miami'de doğan Rubio, 1993 yılında mezun olduğu Florida Üniversitesi'nde siyaset bilimi okudu. Rubio 2010 yılında, Barack Obama'nın başkan seçilmesinin ardından Cumhuriyetçi Parti ile yeniden bütünleşen radikal Cumhuriyetçileri içeren Çay Partisi'nin desteğiyle Senato'ya seçildi.