Tayvan Savunma Bakanı: Lübnan'daki kablosuz cihazların patlamasını 'yakından takip ediyoruz'

Hizbullah'ın kullandığı cihazları üreten Tayvanlı Gold Apollo şirketinin genel merkezi (EPA)
Hizbullah'ın kullandığı cihazları üreten Tayvanlı Gold Apollo şirketinin genel merkezi (EPA)
TT

Tayvan Savunma Bakanı: Lübnan'daki kablosuz cihazların patlamasını 'yakından takip ediyoruz'

Hizbullah'ın kullandığı cihazları üreten Tayvanlı Gold Apollo şirketinin genel merkezi (EPA)
Hizbullah'ın kullandığı cihazları üreten Tayvanlı Gold Apollo şirketinin genel merkezi (EPA)

Tayvan Savunma Bakanı, Lübnan'da Hizbullah'ı hedef alan binlerce çağrı cihazının patlamasının ardından Tayvanlı bir şirketin cihazların üretimiyle ilişkilendirilmesi üzerine, ülkenin ulusal güvenlik ekibinin olaya “yakın ilgi gösterdiğini” söyledi.

Tayvan merkezli Gold Apollo, saldırıda kullanılan cihazları kendisinin üretmediğini, ticari markasını kullanma lisansına sahip Budapeşte merkezli bir şirketin ürettiğini açıkladı.

Tayvan Savunma Bakanı Wellington Ko, Taipei'de gazetecilere yaptığı açıklamada, hükümetin gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi. Ko, “Haberi aldıktan sonra, ilgili ulusal güvenlik kurumlarının şu anda konuyla yakından ilgilendiğini öğrendim,” dedi ve ayrıntı vermedi. Ko, dün (Çarşamba) yaptığı ve bugünden önce yayınlanmasına izin verilmeyen açıklamalarda bulundu.

İran destekli Hizbullah grubu, salı günü 12 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırıların sorumluluğunu üstlenmeyen İsrail'e karşı misilleme sözü verdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre çoğu ülke gibi İsrail'in de Çin'in bir eyaleti olarak gördüğü Tayvan ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor. Ancak iki taraf arasında fiili büyükelçilikler var ve gayri resmi de olsa yakın ilişkilere sahipler. İsrail'in Taipei'deki elçisi geçen yıl, Tayvan'ın İsrail'in desteğine değer verdiği “iyi bir dost” olduğunu, ancak Çin'in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin “rahatsız edici” olduğunu söyledi.

İsrail'in patlamalar konusunda Tayvan'ı önceden bilgilendirip bilgilendirmediği ya da iki taraf arasında bir güvenlik ya da istihbarat alışverişi olup olmadığı sorulduğunda Ko, Taipei'nin İsrail ile bu tür bir ilişkisi olmadığını belirtti. Ko'nun yanında oturan Savunma Bakanlığı sözcüsü Sun Li Fang, şirket tarafından açıklanan bilginin iletişim cihazlarını üretmediği yönünde olduğunu söyledi.

Sözcü, uluslararası iş birliği söz konusu olduğunda Taipei'nin, Tayvan Boğazı'nda istikrarın korunmasına yardımcı olacak türden bir işbirliği istediğini, bunun “bölge dışında herhangi bir potansiyel provokatif eylem içeren türden olmadığını” ifade etti.



Washington Enstitüsü'nden araştırmacı Ghaith al-Omari: İsrail, çağrı cihazlarını satmak için paravan şirketler kurdu

Washington Enstitüsü Araştırmacısı Ghaith al-Omari: "Çağrı cihazları operasyonu" İsrail veya Hamas'ın ateşkese ilişkin hesaplarını değiştirmiyor (Independent Arabia)
Washington Enstitüsü Araştırmacısı Ghaith al-Omari: "Çağrı cihazları operasyonu" İsrail veya Hamas'ın ateşkese ilişkin hesaplarını değiştirmiyor (Independent Arabia)
TT

Washington Enstitüsü'nden araştırmacı Ghaith al-Omari: İsrail, çağrı cihazlarını satmak için paravan şirketler kurdu

Washington Enstitüsü Araştırmacısı Ghaith al-Omari: "Çağrı cihazları operasyonu" İsrail veya Hamas'ın ateşkese ilişkin hesaplarını değiştirmiyor (Independent Arabia)
Washington Enstitüsü Araştırmacısı Ghaith al-Omari: "Çağrı cihazları operasyonu" İsrail veya Hamas'ın ateşkese ilişkin hesaplarını değiştirmiyor (Independent Arabia)

İsa El Nahari

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde araştırmacı olan Ghaith al-Omari, Lübnan'daki “çağrı cihazı saldırısı‘nın ’İsrail'in istihbarat ve operasyonel üstünlüğünü gösteren karmaşık bir istihbarat operasyonu” olduğunu belirterek, bu tür bir operasyonun Hizbullah'ın niyetlerini bilmek ve ona nüfuz etmek için gelişmiş beceri ve yetenekler gerektirdiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Indepenedent Arabia’dan aktardığına göre araştırmacı, İsrail'in, Hizbullah'ın çağrı cihazı satın alma ihtiyacından yararlanarak "sahte şirketlerden" oluşan bir ağ oluşturduğunu ve patlatılabilen "elektronik düzenlemeler" tasarlamayı başardığını, bunun da Hizbullah’ın iletişim sisteminin bozulmasına yol açtığını belirtti.

Daha önce " Filistin’deki Amerikan Görev Gücü"ne liderlik eden al-Omari, operasyonun Gazze'deki durumu etkilemeyeceğini, ancak "İsrail'in ağırlık merkezini Gazze'den Lübnan'a taşımak istediğini" belirtti. Operasyon "tüm İran eksenine bir mesajdır" çünkü Hizbullah savaşçılarının kayıpları sınırlı değildi, hatta Suriye'ye de ulaştı ve Irak'ta da kayıplar olduğu yönünde haberler var.

Araştırmacıya göre operasyon, İsrail'e üstünlüğünü ve Hizbullah'ın, son zamanlarda yürüyüşleri ve diğer gösterileri filme alarak aksi yönde bir söylem yaratma çabalarına rağmen, rakibi olmadığını hatırlatmayı başardı.

Saldırının kısa vadede en önemli sonucu, operasyonun Hizbullah üyeleri ve liderleri üzerinde yaratacağı psikolojik etkidir; zira her bir üyenin istihbaratın sızma aracı olduğundan şüphelenilmekte ve savaşçılar artık Hizbullah'ın kendilerini koruma kabiliyetine güvenmemektedir.