"Beni vuracaklar" diyen pilottan beklenen haber 19 ay sonra geldi

"Müzakerelerde başarısız olmaktan hep endişelendik"

Batı Papua Kurtuluş Ordusu isimli örgüt, Mehrtens'in kullandığı uçağı ateşe verip onun pozlarını yayımlamıştı  (AP)
Batı Papua Kurtuluş Ordusu isimli örgüt, Mehrtens'in kullandığı uçağı ateşe verip onun pozlarını yayımlamıştı  (AP)
TT

"Beni vuracaklar" diyen pilottan beklenen haber 19 ay sonra geldi

Batı Papua Kurtuluş Ordusu isimli örgüt, Mehrtens'in kullandığı uçağı ateşe verip onun pozlarını yayımlamıştı  (AP)
Batı Papua Kurtuluş Ordusu isimli örgüt, Mehrtens'in kullandığı uçağı ateşe verip onun pozlarını yayımlamıştı  (AP)

Endonezya'nın Batı Papua bölgesindeki ayrılıkçı militanların 19 ayı aşkın süre önce rehin aldığı Yeni Zelandalı pilot Phillip Mehrtens, özgürlüğüne kavuştu.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters bugün bir açıklama yayımlayarak haberi dünyaya duyurdu:

Phillip Mehrtens'in güvende ve iyi olduğunu ve ailesiyle konuşabildiğini doğrulamaktan dolayı sevinç ve esenlik duyarım. Bu haber, arkadaşları ve sevenlerini çok rahatlatacaktır.

Aynı zamanda Başbakan Yardımcısı olan siyasetçi, Mehrtens'in özgürlüğüne kavuşması için 19 aydır çok çalıştıklarını belirtirken pilotun ailesinin mahremiyet talebinde bulunduğunu ve şimdilik başka bir açıklama yapılmayacağını vurguladı. 

Radio NZ'ye de konuşan Peters, henüz Mehrtens'le bizzat temasa geçmediğini söyleyip ekledi:

Müzakerelerde başarısız olmaktan hep endişelendik. Güvenin olmadığı bir ortamda en zor şey, güven sağlamak.

Reuters haber ajansı, Mehrtens'in Endonezya polisi tarafından Nduga'dan teslim alındığını ve sağlık kontrolünden geçtiğini bildirdi. 

Görsel kaldırıldı.Özgürlüğüne kavuşan pilot, Timika'ya götürüldü (Endonezya Ulusal Polisi)
 

Mehrtens, Endonezya merkezli Susi Havayolları'na ait küçük ticari uçağı 7 Şubat 2023'te Nduga bölgesindeki Paro Havalimanı'na indirdikten sonra Ayrılıkçı Özgür Papua Hareketi'nin silahlı kolu Batı Papua Ulusal Kurtuluş Ordusu'na (TPNBP) bağlı militanlar tarafından rehin alınmıştı.

TPNBP, pilotun serbest bırakılması için Yeni Zelanda ve Endonezya yönetimleriyle barış görüşmesi yapmayı teklif etmiş fakat her iki hükümet de bunu reddetmişti. 

Sonrasında örgüt, Mehrtens'in Endonezya yönetimi tarafından yasaklanan TPNBP bayrağını tutarak açıklama yaptığı bir video paylaşmıştı.

Mehrtens, örgütün Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkelerin Endonezya yönetimiyle görüşerek, Batı Papua'nın bağımsızlığını kazanmasını sağlamalarını istediğini videoda belirtmişti.

Mayıs 2023'te yayımlanan videoda, ellerinde piyade tüfeği tutan savaşçıların arasında konuşan pilot, "Görüşmeler iki ay içinde gerçekleşmezse beni vuracaklarını söylüyorlar" ifadelerini kullanmıştı.

Cakarta yönetimi tarafından "terör örgütü" olarak tanınan TPNBP, Batı Papua bölgesinin bağımsızlığını savunuyor. 

2022'de BM'ye bağlı insan hakları uzmanları, "aralarında çocuk katliamları, kaybolmalar, işkencenin de bulunduğu şoke edici eylemlerle Papua yerlilerinin hedef alınması" nedeniyle bölgeye acil insani erişim sağlanması gerektiğini duyurmuştu. 

Bölge, 1969'da yapılan tartışmalı referandumla Endonezya'nın kontrolüne girmişti. O tarihten önceyse Hollanda'nın sömürgesiydi.


Independent Türkçe, CNN, Guardian



Hizbullah cihazlarının hacklenmesi tedarik zincirlerinin karanlık noktalarını ortaya çıkardı

Beyrut'un güney banliyösünde patlamış bir çağrı cihazının kalıntıları, 18 Eylül 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösünde patlamış bir çağrı cihazının kalıntıları, 18 Eylül 2024. (AFP)
TT

Hizbullah cihazlarının hacklenmesi tedarik zincirlerinin karanlık noktalarını ortaya çıkardı

Beyrut'un güney banliyösünde patlamış bir çağrı cihazının kalıntıları, 18 Eylül 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösünde patlamış bir çağrı cihazının kalıntıları, 18 Eylül 2024. (AFP)

Hizbullah mensupları tarafından kullanılan Asya menşeli çağrı cihazlarının hacklenmesi, söz konusu cihazların rotasına ilişkin yoğun araştırmalara yol açtı. Bu durum, eski teknolojiye sahip cihazların satıldığı ve alıcıların satın aldıkları cihazlar için çok az garanti alabildiği ya da hiç alamadığı şeffaf olmayan bir pazarı ortaya çıkardı.

Analistler ve danışmanlar, daha yeni ve sofistike ürünlerin tedarik zincirleri ve dağıtım kanalları sıkı bir şekilde yönetilirken, Asya'dan gelen eski elektronik ürünler için durumun böyle olmadığını, sahtecilik, fazla stoklar ve fason üretim anlaşmalarının karmaşık doğasının bazen ürünün kaynağını belirlemeyi imkânsız hale getirdiğini söyledi.

Geçtiğimiz hafta Lübnan'da 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3 bin kişinin yaralanmasına neden olan cihazlarla isimleri ilişkilendirilen şirketlerin tepkileri, bunların nasıl ve ne zaman silah haline getirildiğini belirlemenin zorluğunu ortaya koydu.

Tayvan merkezli Gold Apollo, sorumluluğu Avrupa'da ticari markasını kullanma lisansına sahip olan bir şirkete yükledi. Bunun üzerine Macaristan, Bulgaristan, Norveç ve Romanya'da cihazların kökenine ilişkin soruşturmalar başlatıldı.

Japon ICOM firması ise başlangıçta kendi adını taşıyan telsizlerin orijinal olup olmadığını belirleyemediğini, çünkü piyasanın sahte ürünlerle dolu olduğunu belirtti. Ancak firma dün (Cuma) bir açıklama yayınlayarak, Lübnan'da patlayan telsizlerin kendi ürünleri olmama ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.

ICOM, Lübnan İletişim Bakanı Johnny el-Karm'ın cihazların bir distribütör aracılığıyla ithal edilmediğini ve aynı model numarasına sahip sahte ürünlerin başka ülkelerden ithal edildiğini söylediğini aktardı.

Japon şirket, patlayan cihazların kendisi tarafından üretilmediğinin teyit edilmesi için incelenmesi gerektiğini, ancak ‘ortaya çıkan çok sayıda bilgi çerçevesinde, bu cihazların ICOM tarafımızdan üretilmiş olma ihtimalinin son derece düşük olduğunu’ bildirdi.

Teknoloji uzmanı ve danışman David Fincher ise “Eğer cihazların içine patlayıcı koymak için tedarik zinciri tehlikeye atıldıysa bu inanılmaz bir planlama. Ancak mevcut tedarik zincirine sızmak zor değil ve muhtemelen yapılacak en kolay şey de bu” değerlendirmesinde bulundu.

Sahte ürünlerin, özellikle de sahte bileşenlerin kolayca üretilebildiği Çin gibi büyük üretim merkezlerinde yaygın olduğunu belirten Fincher, “Bir teknoloji uzmanı olarak, kablosuz iletişim cihazlarına küçük miktarlarda patlayıcı yerleştirmenin zor olmadığını söyleyebilirim” dedi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre bir güvenlik kaynağı, Hizbullah'ın cihazları yaklaşık beş ay önce Gold Apollo'dan satın aldığını söyledi.

Görsel kaldırıldı.Hizbullah destekçileri Beyrut'ta bir kafede Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın televizyonda yayınlanan konuşmasını dinliyor. (DPA)

Patlamadan sonra bir cihazın fotoğrafları, telsizlerin üzerinde ICOM'un adının ve ‘Made in Japan’ ifadelerinin yer aldığı etiketler olduğunu gösterdi.

Her iki şirket de ölümcül bileşenlerden herhangi birinin iki ülke topraklarındaki kendi fabrikalarında üretilmiş olma ihtimalini dışladı.

Tayvan Ekonomi Bakanı Kyu Jih-hui, Lübnan'daki patlayan cihazların bileşenlerinin Tayvan'da üretilmediğini söyledi.

Lübnan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu'nun BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektuba göre, Lübnanlı yetkililer tarafından cihazlarla ilgili olarak yapılan ön soruşturmada, cihazlara ülkeye gelmeden önce patlayıcı yerleştirildiği sonucuna varıldı.

Sahte ürünler

Ancak şu anda kesin bir bilgi bulunmuyor. Çağrı cihazlarının ve telsizlerin uzaktan patlatılabilecek şekilde nasıl ve ne zaman ayarlandığı henüz belli değil.

Çinli fikri mülkiyet hizmetleri firması East IP'nin ortaklarından Joe Simon, sorunun bir kısmının da küçük markaların, kısmen kârlarını etkileyebilecek maliyetler nedeniyle, sahte ürünlerin denetlenmesine büyük yatırım yapmama eğiliminde olmaları olduğunu söyledi.

Reuters’a konuşan Simon, “Yetkililer düşük teknolojili taklit ürünlerle uğraşmayı önemsemiyor, ancak fikri mülkiyet sahiplerinin izlemesi, araştırması ve şikâyet etmesi gerekiyor. Bu her zaman daha büyük, yüksek teknolojili markalarda olduğu kadar sık gerçekleşmiyor” ifadelerini kullandı.

ICOM'a göre sorunlardan biri, söz konusu IC-V82 modelinin üretimini yaklaşık 10 yıl önce, sahte ürünlere karşı koruma sağlamak amacıyla holografik etiketlemeye başladığı dönemde durdurmuş olması.

Şirket, başta eski modelleri olmak üzere sahte ürünlere karşı defalarca uyarıda bulunmuş.

Japonya Patent Ofisi'nin mevcut en son raporuna göre, Japonya'daki şirketlerin yüzde yedisinden fazlası, 2020 yılında ürün sahteciliği nedeniyle iş kayıpları yaşadıklarını bildirirken, vakaların yaklaşık üçte biri Çin ile bağlantılı.

ICOM, müşterilerini orijinal ürün satın aldıklarından emin olmak için yalnızca yetkili distribütör ağını kullanmaya çağırdı.

Ancak Reuters tarafından yapılan araştırma, Çin'de onlarca mağazanın Alibaba, Taobao, JD ve Pinduoduo gibi e-ticaret platformlarında IC-V82 modeli de dahil olmak üzere ICOM markalı telsizler sattığını ortaya koydu.

Alibaba'da ICOM markalı ürünler satan ve hiçbiri ICOM'un web sitesinde resmi tedarikçi olarak listelenmeyen Çin merkezli üç satıcıdan Guangzhou Minxing Communication Equipment ve Shandong Pengcheng Technology orijinal ürünler sattıklarını söylerken, Guangzhou Yixin Trading Co. orijinal ürünlere ek olarak ‘Çin yapımı sahte ürünler’ sattığını itiraf etti.

ICOM, tüm ürünlerini Japonya'daki fabrikalarında ürettiğini söylüyor.

Reuters tarafından yapılan bir kontrol, üretimi durdurulan IC-V82 modelinin Vietnam'da e-ticaret platformu Shopee'de de satıldığını ve yaygın olarak bulunduğunu gösterdi.

Markası Budapeşte merkezli BAC'ye lisanslı olan Gold Apollo için tedarik zinciri, çeşitli ülkelerdeki yetkililerin şimdi tanımlamaya çalıştığı gizemli bir üretim rotasına dönüştü.

Sahte elektronik ürünleri inceleyen Maryland Üniversitesi İleri Yaşam Döngüsü Mühendisliği Merkezi'nden Diganta Das, “Ucuz ikinci el üretim ekipmanının yaygın olarak bulunması, sahte ürün üreticilerinin sadece bir bileşen üretmekten daha fazlasını, hatta tüm ürünleri üretebilmeyi başardıkları anlamına geliyor. Ben buna artık taklit demezdim, daha çok yasadışı sanayileşme derdim” şeklinde konuştu.