Fransız komünistlerinin İnsanlık Festivali, 100. yılına yaklaşıyor

Bu yıl 13-14-15 Eylül'de düzenlenen festivale 450 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor (AFP/Arşiv)
Bu yıl 13-14-15 Eylül'de düzenlenen festivale 450 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor (AFP/Arşiv)
TT

Fransız komünistlerinin İnsanlık Festivali, 100. yılına yaklaşıyor

Bu yıl 13-14-15 Eylül'de düzenlenen festivale 450 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor (AFP/Arşiv)
Bu yıl 13-14-15 Eylül'de düzenlenen festivale 450 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor (AFP/Arşiv)

Fransız Komünist Partisi'yle (FKP) ilişkili l’Humanité gazetesinin 1930'dan beri düzenlediği İnsanlık Festivali (Fête de l’Humanité) bu yıl da yapıldı. 

ABD'nin New York Times (NYT) gazetesi adına festivale giden muhabir Catherine Porter, iki gün boyunca gördüklerini anlattı. 

"Burning Man, Woodstock ve siyasi toplantının beklenmedik bir karışımı" diye nitelenen festivale katılan isimlerden 51 yaşındaki Christine Marlier, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bu yaz erken seçim kararı almasına ve hükümet kurma işini seçimde birinci olmayanlara vermesine kızmış. 

Ancak olumsuz duyguları, Paris'in dış bölgelerindeki festivale katılmadan önce evde bırakmış. Eşiyle birlikte 1 euroluk içkisini fondip yaptıktan sonra "Biz burada hiç sinirlenmiyoruz" diyor. 

Fransa'nın farklı bölgelerinden gelen komünistler ve dostları, standlarda yerel yemeklerini satıyor. Diğer yandan da FKP lideri Fabien Roussel'le ülkenin önde gelen sendika başkanlarından birinin tartışacağı hoparlörlerle duyuruluyor. 

sdvfgtr
2019'da Agora alanında yapılan konuşmaları dinlemeye gelen iki kadın, selfie çekmeyi de ihmal etmiyor (AFP/Arşiv)

Marlier ve eşiyse çakırkeyif oldukları için bu tartışmadansa çalacak grupları dinlemeyi tercih edeceklerini söylüyor:

Burada günlük sorun ve endişelerimizden uzaktayız, bir rüyada gibiyiz.

Her yıl genelde eylülün ikini haftasonunda düzenlenen festival için, terk edilmiş bir askeri havaalanı arazisinde dev bir köy kuruluyor. 

xcdvfg
577 koltuklu parlamentoda 9 koltuğa sahip FKP'nin genel sekreteri Fabien Roussel de bu yılki etkinliğe katılan siyasetçiler arasındaydı (AFP)

Onlarca sanatçı burada performans sergiliyor. Geçmişte çıkan müzisyenler arasında Manu Chao, Pink Floyd, Ray Charles, Youssou N'Dour, Aya Nakamura ve Zaho de Sagazan gibi yıldızlar var.

Diğer yandan da siyasi tartışmalar, dersler, atölyeler düzenleniyor. 

Örneğin cumartesi akşamının seçenekleri arasında kısa film ya da çocuk oyunu izlemek veya 80 yaşındaki feminist Angela Davis'i ya da Fransız müzisyen Santa'yı dinlemek var. 

Angela Davis, 1973'ten beri üçüncü kez katıldığı festivalde şöyle diyor:

Umut, yetiştirmeniz gereken bir disiplindir. O olmadan ilerlemenin ihtimali yoktur.

İnsanlık Festivali, Fransız Komünist Partisi'yle (FKP) ilişkili l’Humanité gazetesine para toplama amacıyla başlatılmıştı. Ancak organizatörler, festival bütçesinin artık 8 milyon euroya çıktığını ve çoğu sene zar zor zarar etmemeyi başardıklarını söylüyor. 

Buna gerekçe olarak da bilet fiyatlarını artırmamalarını gösteriyorlar. İşçileri kültürle ucuza buluşturmak için bilet fiyatlarını 60 euroda tuttuklarını, üç günde 60 konser düzenlenen etkinliğin ücretinin Paris'teki bir gösteriyle aynı fiyatta olduğunu vurguluyorlar. 

cdfgth
2011'de La Courneuve'da düzenlenen festivale de çok sayıda kişi katılırken konser alanı tıklım tıklımdı (AFP/Arşiv) 

İş gücünün çoğunu 10 bin gönüllü sağlıyor. İki hafta içinde tüm organizasyonu hazırlıyorlar. 

NYT muhabiri ortamın çok renkli olduğunu belirtirken insan çeşitliliğine de dikkat çekiyor. Dünyaca ünlü tavuk zinciri KFC (Kentucky Fried Chicken/Kentucky Kızarmış Tavuğu) ve sembolündeki Albay Sanders yerine CFK (Communist Fried Kitchen/Komünist Kızartma Mutfağı) ve Karl Marx'ın konduğuna da işaret ediyor. 
 

Independent Türkçe, New York Times, AFP



Netanyahu, Nasrallah ve dar daire

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Netanyahu, Nasrallah ve dar daire

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

İbrahim Hamidi

Geçen hafta Hizbullah için zordu. Çağrı cihazından telsizlere ve dar daireye kadar “benzeri görülmemiş” darbeler ardı ardına geldi.

Bu üç darbe gerçekten de İsrail ile Hizbullah arasındaki büyük teknolojik uçurumu ortaya koydu. Aynı zamanda Hizbullah’ın düşmanı karşısındaki açığının boyutunu da gösterdi. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, çağrı cihazı ve telsiz saldırılarının ardından, yayınlanan kayıtlı konuşmasında İsrailliler için “zorlu bir hesap vermenin” yaklaştığını söylemiş ve Hizbullah içinde büyük ölçekli sızmaların varlığı nedeniyle güvenlik konusunda ihtiyatlı olunduğuna açık bir göndermede bulunarak “hesabın nasıl sorulacağı çok dar bir daire tarafından bilinecek” demişti. Ancak sürpriz olan şu ki ertesi gün İsrail, Nasrallah'ın askeri yardımcıları ile bugünlerde sadece kendisinden bahsedilen Rıdvan Birimi’nin lideri ve kurucusu İbrahim Akil'in katıldığı bir liderlik toplantısını hedef alarak bu “dar daire”yi de havaya uçurdu.

Hiç şüphe yok ki Akil, çağrı cihazı ve telsiz saldırılarından sonra üst düzey yardımcılarını ve Genel Sekreter Yardımcısını İsrail'den nasıl “hesap sorulacağını” tartışmak üzere toplantıya çağırdığında tüm ihtiyati tedbirleri almıştı. Ancak İsrail istihbaratı hassas bir vuruşla onlara da ulaştı. Bu saldırıda ve Hizbullah'a veya Beyrut’un güney banliyöleri ya da Lübnan'da müttefiklerine yönelik diğer tüm saldırılarda, İsrailliler, sahadan gelen doğrulamalar ve ölen kişinin DNA testinin sonucunu beklemeden, hedefin adını ve kendisi ile ilgili ayrıntıları derhal ve kendinden emin bir şekilde duyurdulaqr. Son saldırıda da isimleri sadece tüm Lübnanlılar tarafından değil, Hizbullah içindeki liderler ve onların direniş eksenindeki muhatapları tarafından bile bilinmeyen liderlerin isimlerini ifşa ettiler.

Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi üyesi Muhsin Rızai'ye göre, Dini Lider Ali Hamaney bu koşullar altında İsrail ile savaş istemiyor

Tıpkı Nasrallah'ın, Hüdhüd insansız hava araçları ile çekilen İsrail’e ait askeri tesislere dair videolar ile Hizbullah tünellerine dair İmad videolarını yayınlayarak Tel Aviv'e baskı uygulamak ve onu kapsamlı askeri harekattan caydırmak istemesi gibi, Binyamin Netanyahu da, son saldırılar ile Hizbullah içindeki sızmaların boyutunu göstermek ve müzakere savaşında Hizbullah’a baskı yapmak için popüler ve askeri olarak onu ifşa etmek istedi.

Büyük savaş İran ile İsrail arasında ve Tahran'ın yayılması ve nükleer programıyla ilgili. Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi üyesi Muhsin Rızai'ye göre, Dini Lider Ali Hamaney bu koşullar altında İsrail ile savaş istemiyor. Netanyahu ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un söylediğine göre hem savaş hem de ABD’yi çatışmanın içine çekmek istiyor.

Hizbullah ile Tel Aviv arasındaki daha küçük savaş içinde daha büyük savaşın uzantıları iki konuya dayanıyor; Gazze Şeridi ile Güney Lübnan'ı birbirine bağlamak ve Kuzey İsrail ile Güney Lübnan'ı birbirine bağlamak. Netanyahu, birkaç gün önce Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısının ardından açıkladığı, Hamas’ın dağıtılması, rehinelerin geri dönmesi ve caydırıcı güvenliğin yeniden tesis edilmesini içeren “hedefler” listesine, yeni bir hedef ekledi; yerinden edilen Kuzey İsrail sakinlerinin evlerine geri dönmesini sağlamak. Nasrallah ise, yerinden edilmiş Lübnanlılar güneye dönmeden bunun olmayacağını söyledi.

18 yılın ardından Lübnan'da, bölgede ve dünyada pek çok koşul, Nasrallah ve Hizbullah’ın imajı değişti. İsrail'in varoluş korkusu arttı

Askeri çatışma “yeni bir aşamaya” geçti ve bu aşamanın başlığı da Güney Lübnan ile Kuzey İsrail ve Beyrut arasında diplomatik bir çözümün koşullarını dayatmak için azami karşılıklı saldırılar düzenlemek. 2006’daki savaşın ardından Lübnan ordusunun güneyde konuşlanmasını, Hizbullah'ın geri çekilmesini ve uygulanmayan diğer düzenlemeleri öngören 1701 sayılı karar alınmıştı.

18 yıl sonra Lübnan'da, bölgede ve dünyada pek çok koşul, Nasrallah ve Hizbullah’ın imajı değişti, İsrail'in varoluş korkusu arttı. Ancak henüz kapsamlı bir savaş ve İsrail'in kara saldırısı noktasına ulaşmamış olan bu yeni tur, büyük olasılıkla, diğer tüm savaşlar gibi diplomatik bir çözümle sonuçlanacak. Amerikan Özel Temsilcisi Amos Hochstein'ın girişiminden de bu sonuç çıkarılıyor ve kendisi şunları içeriyor; Rıdvan Gücü’nün Litani Nehri'ne çekilmesi, Lübnan ordusunun konuşlandırılması, İsrail'in Mavi Hat’a çekilmesi ile ilgili müzakerelerin yürütülmesi, İsrail savaş uçaklarının ve insansız hava araçlarının Kuzey Lübnan'daki uçuşlarının durdurulması, tarafların taahhütlerine bağlı kalıp kalmadıklarını denetleyecek UNIFIL güçlerinin güçlendirilmesi, yerinden edilmiş İsraillilerin ve Lübnanlıların geri dönmelerini sağlayacak garantilerin verilmesi.

2006'daki anlaşma ateşkes, Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyinin güvenliğini temin etmesi ve “angajman kurallarına” bağlı kalmasının yanı sıra Beyrut'taki siyasi rolünün genişlemesini içeriyordu.

2006'daki anlaşma, teknik maddelere ek olarak, ateşkes, Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyinin güvenliğini temin etmesi ve “angajman kurallarına” bağlı kalmasının yanı sıra Beyrut'taki siyasi rolünün genişlemesi de dahil olmak üzere pratik uzlaşılar içeriyordu. Yeni anlaşma, Hizbullah'ın Beyrut'taki muhaliflerine karşı ilave bir siyasi rol kazanması karşılığında ateşkes ve uzun süreli güvenlik garantilerini içeren benzer bir denklemi içerebilir. Aynı zamanda savaşın, İran'ın “kırmızı çizgisini” aşmamasını, yani bölgedeki nüfuzunun ana kolu olan Hizbullah'ın yenilmemesini de içerebilir.

Savaş peşinde koşan Netanyahu, “dar dairesini” kaybeden Nasrallah ve Beyaz Saray'da son günlerini yaşayan ABD Başkanı Joe Biden bu yeni anlaşmaya varmayı başarabilecekler mi? Yoksa mevcut tur, yeni Amerikan başkanı beklenirken ve İsrail ile Hizbullah'ın başka liderleri eksilirken başka bir “yeni aşamaya” mı geçecek?

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.