İsrail dün Lübnan’a karşı büyük bir hava saldırısı başlattığını duyururken ülkeyi kana ve yerinden edilmiş insan seline boğdu. Ülkenin güneyinin ve Bekaa Vadisi’nin derinliklerinde sivil binaları ve evleri hedef alan hava saldırılarında ilk belirlemelere göre 492’den fazla kişi öldü, bin 645 kişi yaralandı. Öte yandan Hizbullah, İsrail’in hava saldırılarına Hayfa'ya kadar ulaşan roketlerle karşılık verdi.
İsrail ordusu akşam saatlerinde bin 300'den fazla noktanın hedef alındığını açıkladı. Beyrut'un güney banliyölerini son günlerde ikinci kez hedef alan İsrail ordusu, benzer saldırılarda öldürülen Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve İbrahim Akil'den sonra örgütün üç numarası olarak görülen Ali Karaki'yi hedef aldı. Hizbullah ise Karaki'nin durumunun iyi olduğunu ve güvenli bir yere götürüldüğünü duyurdu.
İsrail saldırıları binlerce ailenin yerinden edilmesine yol açarken, bölge sakinleri evlerini boşaltmaları gerektiğine dair cep telefonlarına gönderilen mesajların ardından paniğe kapıldı.
Şarku’l Avsat’ın özel kaynaklardan edindiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler’in (BM) Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, diplomatik kanallardan, muhtemelen BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) aracılığıyla, İsrail'in hava saldırılarını durdurması için ‘Destek Cephesi’nin saldırılarını durdurmasını önerdi. Hizbullah bu öneriyi kesin bir dille reddetti. Hennis-Plasschaert, aynı öneriyi resmi kanallar aracılığıyla da yapmıştı.
Adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, Washington, Paris ve Avrupa ülkelerinin başkentleri arasında ateşkes çabalarının sürdüğünü ve arabuluculara ‘Lübnan'ın Gazze gibi bir sona uğramasından korkulduğunun’ söylendiğini belirtti.
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Lübnan Özel Temsilcisi Jean-Yves Le Drian'ın Lübnan’da cumhurbaşkanı seçilmesinin önündeki engelleri kaldırmak amacıyla Beyrut’a yapmayı planladığı ziyareti, İsrail’in hava saldırıları sonrası protokol niteliği kazandı.