Fransa, BM Güvenlik Konseyi'ni Lübnan konusunda acil toplantıya çağırdı

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (Reuters)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (Reuters)
TT

Fransa, BM Güvenlik Konseyi'ni Lübnan konusunda acil toplantıya çağırdı

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (Reuters)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (Reuters)

Fransa'nın yeni Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, ülkesinin, Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmaların yoğunluğunun hızla arttığı Lübnan'daki durumu görüşmek üzere bu hafta BM Güvenlik Konseyi'nden acil toplantı talebinde bulunduğunu duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Bakan, New York'taki Birleşmiş Milletler'de, "Fransa, taraflara ve onları destekleyenlere, gerilimi durdurmaya ve başta sivil halk olmak üzere herkes için yıkıcı olacak bölgesel bir yangının patlak vermesinden kaçınmaya çağırıyor. Bu nedenle Güvenlik Konseyi'nin bu hafta Lübnan konusunda acil toplanması talebinde bulundum" ifadelerini kullandı.

Bakan açıklamasına, "Şu anda İsrail saldırılarının aralarında onlarca çocuğun da bulunduğu yüzlerce sivilin ölümüne yol açtığı bir dönemde Lübnan halkını düşünüyorum. Mavi Hat'ın (İsrail ile Lübnan'ı ayıran) her iki yakasında ve daha geniş ölçekte tüm bölgede gerçekleştirilen bu saldırılar derhal durdurulmalıdır" sözleri ile devam etti.

Görevine yeni başlayan Barrot, "Fransa'nın diğer yerlerde olduğu gibi Lübnan'da da uluslararası sistemi parçalayan büyük krizleri çözmek için tamamen tetikte kalacağını ve inisiyatif alacağını " vurguladı.

İsrail'in pazartesi sabahından bu yana güney ve doğu Lübnan'a düzenlediği saldırıların sonucunda şu ana kadar ölü sayısı 492 kişiye, yaralı sayısı ise 1.645 kişiye yükseldi. Bu, Gazze Şeridi'ndeki savaşa paralel olarak Hizbullah ile İsrail arasındaki gerilimin yaklaşık bir yıl önce başlamasından bu yana benzeri görülmemiş bir günlük rakam.

 



"Kedi-köpekleri yiyorlar" denen Haitili göçmenler, ABD'de hangi koşullarda çalışıyor?

Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
TT

"Kedi-köpekleri yiyorlar" denen Haitili göçmenler, ABD'de hangi koşullarda çalışıyor?

Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)

Cumhuriyetçi Donald Trump, Demokrat Parti'nin adayı Kamala Harris'le yalnızca bir kere canlı yayında kozlarını paylaşırken 10 Eylül'de yapılan münazarada en dikkat çeken iddia, eski başkanın Haitili göçmenleri işaret ederek "Springfield'da köpekleri yiyorlar. Oraya gelen insanlar orada yaşayan sakinlerin evcil hayvanlarını yiyor" demesi oldu.

Yasadışı göçü vurgulamayı amaçlayan Trump'ın kanıtlamakta güçlük çektiği bu iddia, tüm yalanlamalara rağmen Cumhuriyetçilerin kampanyasında kullanılıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Haitili göçmenler hakkında tartışmanın odak noktasını evcil hayvan yeme iddiasından kurtarıp onların katlandığı zor iş ve yaşam koşullarına çevirdi. 

Göçmenlerin dünyanın en büyük et paketleme şirketi JBS'nin Kuzey Colorado'daki tesislerinde çalışarak Amerikan rüyasına kapıldığı anlatıldı. 

60'tan fazla dilin konuşulduğu ve işçilerin mesai sonrasında İngilizce öğrenebildiği tesislerde zor koşullar altında çalıştığı, haberde vurgulanıyor. 

İşçilerin insan kaynakları departmanının ayarladığı Rainbow Motel'de birlikte kaldığı ve bir odada 8 kişinin dahi yaşayabildiği bildiriliyor. 

WSJ'nin bugün "Haitili göçmenlerin hayatı: Kimsenin istemediği işler ve yerde uyumak" başlığıyla yayımladığı habere göre, hayatta kalma mücadelesi halıların üstüne konan elektrikli ocaklarda yemek pişirerek sürdürülüyor. 

5 odalı bir evde 30'dan fazla işçinin yaşadığı ve çoğunun yerde uyumak zorunda kaldığı, kovulmaktan korkan göçmenlerin koşullardan şikayetçi olamadığı da verilen bilgiler arasında. 

WSJ'nin ulaştığı JBS, konuyla ilgili ihbarların kendilerine ulaştığını ve gerekli soruşturmanın yürütüldüğünü savundu. 

Etçilik sektörü, ABD'nin en fazla işten ayrılma oranlarından birine sahip. 100 işçiden 30'u her yıl işten ayrılıyor. Zor koşullara katlanabileceği için göçmenler tercih ediliyor. 

Aralarından işçi başı yapılanlar hem yasal olarak gri bölgede kalan işleri çözüyor hem de diğer göçmenlere umut vaat ediyor. 

JBS fabrikasının da yer aldığı Greeley'in belediye başkanı John Gates, "Pek çok insan bunu kabul etmez. Bu lanet zorlukta bir iş" diyor. 

Ancak Mackenson Remy adlı Haitili bir göçmenin aralık ayında TikTok'a yüklediği videoyla birlikte bu zor işe rağbet artmış. Saatine 23 dolar verileceğini duyuran Remy, şöyle demişti:

JBS'deki herkes benden ötürü Haitilileri tanıyor. Onların buraya gelmesini sağlıyorum.

JBS'de çalışmayan Remy, Haitililerin fabrikada işe girmesini sağlayıp onlara yatacak yer bularak komisyonunu alıyormuş. 

JBS, gelen şikayetler üzerine Remy hakkında soruşturma başlattığını vurguluyor. Remy ise vicdanının rahat olduğunu söylüyor.

Hayat koşullarının zorluğunu ve memleketteki akrabalarına bunları anlatamadıklarını vurgulayan işçilerden biri, adının gizlenmesi koşuluyla şöyle diyor:

Hapiste olmaktan beter.

Temmuz 2021'de Devlet Başkanı Jovenel Moise'ye suikast düzenlenmesi ve aynı yıl ağustosta 2 bin 200'den fazla kişinin ölümüne neden olan 7,2 büyüklüğünde bir deprem yaşanması Haiti'deki toplumsal huzursuzluğu artırdı.

Enflasyonun son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı ülkede, nüfusun yüzde 40'ı gıda yardımlarına bağımlıyken, Port-au-Prince'in yüzde 80'ini çeteler kontrol ediyor.

Ülkedeki şiddet olayları eski Başbakan Ariel Henry'nin Nisan 2024'te istifa etmesine, geçici başkanlık konseyinin kurulmasına ve Garry Conille'in yeni başbakan olmasına yol açtı.

Ancak Conille, temmuzda CNN'e röportaj verdiği hastaneden ofisine dönerken ülkedeki durumun pek de düzelmediği görüldü zira güvenlik görevlileri onu korumak için etrafa ateş açtı.

Conille'in CNN röportajı sırasında da silah sesleri duyuldu.

BM'ye göre yılın ilk ayında ülkede 3 bini aşkın kişi öldürüldü.

Independent Türkçe, WSJ, AP