"Kedi-köpekleri yiyorlar" denen Haitili göçmenler, ABD'de hangi koşullarda çalışıyor?

Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
TT

"Kedi-köpekleri yiyorlar" denen Haitili göçmenler, ABD'de hangi koşullarda çalışıyor?

Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)

Cumhuriyetçi Donald Trump, Demokrat Parti'nin adayı Kamala Harris'le yalnızca bir kere canlı yayında kozlarını paylaşırken 10 Eylül'de yapılan münazarada en dikkat çeken iddia, eski başkanın Haitili göçmenleri işaret ederek "Springfield'da köpekleri yiyorlar. Oraya gelen insanlar orada yaşayan sakinlerin evcil hayvanlarını yiyor" demesi oldu.

Yasadışı göçü vurgulamayı amaçlayan Trump'ın kanıtlamakta güçlük çektiği bu iddia, tüm yalanlamalara rağmen Cumhuriyetçilerin kampanyasında kullanılıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Haitili göçmenler hakkında tartışmanın odak noktasını evcil hayvan yeme iddiasından kurtarıp onların katlandığı zor iş ve yaşam koşullarına çevirdi. 

Göçmenlerin dünyanın en büyük et paketleme şirketi JBS'nin Kuzey Colorado'daki tesislerinde çalışarak Amerikan rüyasına kapıldığı anlatıldı. 

60'tan fazla dilin konuşulduğu ve işçilerin mesai sonrasında İngilizce öğrenebildiği tesislerde zor koşullar altında çalıştığı, haberde vurgulanıyor. 

İşçilerin insan kaynakları departmanının ayarladığı Rainbow Motel'de birlikte kaldığı ve bir odada 8 kişinin dahi yaşayabildiği bildiriliyor. 

WSJ'nin bugün "Haitili göçmenlerin hayatı: Kimsenin istemediği işler ve yerde uyumak" başlığıyla yayımladığı habere göre, hayatta kalma mücadelesi halıların üstüne konan elektrikli ocaklarda yemek pişirerek sürdürülüyor. 

5 odalı bir evde 30'dan fazla işçinin yaşadığı ve çoğunun yerde uyumak zorunda kaldığı, kovulmaktan korkan göçmenlerin koşullardan şikayetçi olamadığı da verilen bilgiler arasında. 

WSJ'nin ulaştığı JBS, konuyla ilgili ihbarların kendilerine ulaştığını ve gerekli soruşturmanın yürütüldüğünü savundu. 

Etçilik sektörü, ABD'nin en fazla işten ayrılma oranlarından birine sahip. 100 işçiden 30'u her yıl işten ayrılıyor. Zor koşullara katlanabileceği için göçmenler tercih ediliyor. 

Aralarından işçi başı yapılanlar hem yasal olarak gri bölgede kalan işleri çözüyor hem de diğer göçmenlere umut vaat ediyor. 

JBS fabrikasının da yer aldığı Greeley'in belediye başkanı John Gates, "Pek çok insan bunu kabul etmez. Bu lanet zorlukta bir iş" diyor. 

Ancak Mackenson Remy adlı Haitili bir göçmenin aralık ayında TikTok'a yüklediği videoyla birlikte bu zor işe rağbet artmış. Saatine 23 dolar verileceğini duyuran Remy, şöyle demişti:

JBS'deki herkes benden ötürü Haitilileri tanıyor. Onların buraya gelmesini sağlıyorum.

JBS'de çalışmayan Remy, Haitililerin fabrikada işe girmesini sağlayıp onlara yatacak yer bularak komisyonunu alıyormuş. 

JBS, gelen şikayetler üzerine Remy hakkında soruşturma başlattığını vurguluyor. Remy ise vicdanının rahat olduğunu söylüyor.

Hayat koşullarının zorluğunu ve memleketteki akrabalarına bunları anlatamadıklarını vurgulayan işçilerden biri, adının gizlenmesi koşuluyla şöyle diyor:

Hapiste olmaktan beter.

Temmuz 2021'de Devlet Başkanı Jovenel Moise'ye suikast düzenlenmesi ve aynı yıl ağustosta 2 bin 200'den fazla kişinin ölümüne neden olan 7,2 büyüklüğünde bir deprem yaşanması Haiti'deki toplumsal huzursuzluğu artırdı.

Enflasyonun son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı ülkede, nüfusun yüzde 40'ı gıda yardımlarına bağımlıyken, Port-au-Prince'in yüzde 80'ini çeteler kontrol ediyor.

Ülkedeki şiddet olayları eski Başbakan Ariel Henry'nin Nisan 2024'te istifa etmesine, geçici başkanlık konseyinin kurulmasına ve Garry Conille'in yeni başbakan olmasına yol açtı.

Ancak Conille, temmuzda CNN'e röportaj verdiği hastaneden ofisine dönerken ülkedeki durumun pek de düzelmediği görüldü zira güvenlik görevlileri onu korumak için etrafa ateş açtı.

Conille'in CNN röportajı sırasında da silah sesleri duyuldu.

BM'ye göre yılın ilk ayında ülkede 3 bini aşkın kişi öldürüldü.

Independent Türkçe, WSJ, AP



İran’dan Irak'taki telekulak krizini yatıştırma hamlesi

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
TT

İran’dan Irak'taki telekulak krizini yatıştırma hamlesi

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)

Kaynaklar, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani’nin, geçtiğimiz hafta Iraklı siyasetçilerden ve yetkililerden Ortadoğu'daki çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde Irak'ta istikrarı desteklemek amacıyla, ofisi gizli dinleme yaptığı suçlamalarıyla karşı karşıya olan Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'ye yönelik eleştirilerini yumuşatmalarını istediğini söylediler.

Aralarında liderleri Kaani ile görüşen siyasi parti üyelerinin de bulunduğu Iraklı yedi kaynağa göre Kudüs Gücü Komutanı, Bağdat ziyareti sırasında siyasilere bazı sorular sordu.

Bölgedeki bir diplomat bu açıklamayı doğrularken, tüm kaynaklar görüşmelerin özel olması nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemedi.

Sudani’nin zayıflatılmamasını amaçlayan bu hamle, İran'ın Irak'taki istikrarsızlıktan duyduğu endişeyi yansıttı. Tahran uzun zamandır çeşitli silahlı gruplar ve Şii siyasi partilar aracılığıyla Irak’taki nüfuzunu kullanıyor.

Tahran, yaklaşık bir yıldır devam eden Gazze savaşının ardından ve Lübnan'da Tahran'ın başlıca müttefiki olan Hizbullah üzerinde büyük baskı yaratan çatışmaların tırmandığı bir dönemde bölgesel müttefiki üzerinde daha fazla baskı oluşmasını istemiyor.

Ancak DMO ve İran Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili yorum taleplerine şimdiye kadar yanıt vermedi.

Kaani, Sudani'yi başbakanlığa seçen Şii partilerden oluşan Koordinasyon Çerçevesi’ndeki siyasi liderlerden, ofisinin Iraklı üst düzey yetkililer ve siyasetçileri gizlice dinlediği suçlamalarıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde Başbakan’ın konumunu zayıflatmamalarını istedi.

Telekulak suçlamaları geçtiğimiz ay milletvekilleri ve büyük medya kuruluşları tarafından ortaya çıkarılmış ve Irak'ta büyük bir infiale neden olmuştu. Sudani'nin danışmanları, kamuoyuna hiçbir kanıt sunulmadan yapılan suçlamaları reddetti.

2025 yılındaki parlamento seçimleri

Sudani’nin destekçileri ve bağımsız gözlemciler, Başbakan’ın siyasi muhaliflerinin, gelecek yıl yapılması planlanan parlamento seçimleri öncesinde popülaritesini zayıflatmak amacıyla bu suçlamaları gündeme getirirken, Sudani'ye muhalif partiler de suçlamaların tehlikeli olduğunu söylüyor.

Irak yargısı, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan'ın gözetiminde konuyla ilgili bir soruşturma başlattı. Bazı Iraklı yetkililer soruşturmanın sonuçlarının Başbakan’ın geleceği üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini düşünüyorlar.

Irak'ta onlarca yıldır süren çatışmalardan zarar gören ekonomiyi yeniden inşa etmeye çalışırken hassas bir seçim öncesi dönemde büyük zorluklarla karşı karşıya olan Sudani, aynı zamanda İran'a sadık silahlı grupların ülkedeki nüfuzunu dengelemek ve Irak'ta yıllardır konuşlu bulunan ABD askerleri de dahil olmak üzere ABD öncülüğündeki güçlerin ülkeden çıkışını müzakere etmek zorunda.

Londra'daki Chatham House Araştırma Merkezi'nden Dr. Renad Mansour, İran'ın 2025 yılında yapılması planlanan parlamento seçimleri öncesinde, iç anlaşmazlıkların sık sık şiddet olaylarına dönüştüğü Irak'taki gerilimi yatıştırmak istediği değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın kritik bir dönemden geçtiğini belirten Dr. Mansour, çünkü İsrail'in saldırganlığına karşılık vermeye çalışırken Irak'taki grupların istikrarı bozacak şekilde savaştığını ve İran'ın şu anda en son isteyeceği şeyin Irak'ta siyasi kaos olduğunu söyledi.

Kaani, bir kriz sırasında Irak'a ilk kez müdahalede bulunmuyor. Reuters'ın haberine göre şubat ayında Irak'ın batı sınırında ABD’nin Ürdün'deki bir askeri üssüne silahlı bir grup tarafından düzenlenen saldırıda üç ABD askerinin ölmesi üzerine Irak'taki İran'a sadık silahlı gruplardan ABD güçlerine yönelik saldırıları durdurmalarını istedi ve bundan sonra birkaç ay boyunca silahlı gruplar bu tür eylemlerde bulunmadı.