ABD topyekûn savaştan kaçınmak için harekete geçti

Berri: Gazze Şeridi ile Lübnan cephelerini ayırmamayı dikkate alan bir çözüm için 24 saat çok önemli

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Kafr Rumman köyüne düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (AP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Kafr Rumman köyüne düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (AP)
TT

ABD topyekûn savaştan kaçınmak için harekete geçti

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Kafr Rumman köyüne düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (AP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Kafr Rumman köyüne düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (AP)

ABD bölgede topyekûn bir savaştan kaçınmak için diplomatik adımlar atarken, Başkan Joe Biden yönetimi Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki çatışmaları ‘durdurmayı’ amaçlayan yeni bir girişim üzerinde çalışıyor. ABD yönetimi ayrıca, esirlerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereleri yeniden başlatmaya hazırlanıyor.

Biden dün (Çarşamba) gerçekleştirdiği bir televizyon röportajı sırasında, “Topyekûn savaş bir olasılık. Ancak bence tüm bölgeyi temelden değiştirebilecek bir anlaşmaya varma olasılığı halen var” ifadelerini kullandı.

Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) ve ABD arasında düzenlenen ortak bakanlar toplantısında Gazze Şeridi ve Lübnan'daki mevcut durum ele alındı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan New York'ta düzenlenen G20 dışişleri bakanları oturumunda Filistin-İsrail çatışmasını sona erdirmek için iki devletli bir çözüme ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Buna paralel olarak Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurmak için ABD de dahil olmak üzere uluslararası taraflarla ‘ciddi çabalar’ sarf ettiğini ve önümüzdeki 24 saatin krize siyasi çözüm bulma çabalarının başarısı ya da başarısızlığı konusunda ‘belirleyici’ olacağını düşündüğünü söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile New York'ta yaptığı görüşmenin ardından Lübnan-İsrail sınırındaki gelişmelerden ‘endişe’ duyduğunu belirtti. Şarku'l Avsat'ın Fransız-Amerikan girişimiyle ilgili sorusu üzerine Macron şu cevabı verdi: “Çok ciddi bir şekilde çalışıyoruz (...) Lübnan'da olanlardan çok endişeliyim ve Lübnan halkıyla tam bir dayanışma içindeyiz.”



Pakistan'ın kuzeyindeki saldırıda 43 kişi öldü

Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
TT

Pakistan'ın kuzeyindeki saldırıda 43 kişi öldü

Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)

Mezhepsel şiddete sahne olan Pakistan'ın kuzeybatısında Şii ailelerden oluşan iki konvoyun dün hedef alındığı iki saldırıda ölenlerin sayısı 7'si kadın, 3'ü çocuk olmak üzere 43 kişiye yükseldi.

Saldırıların gerçekleştiği Kurram'da yerel yetkili Javedullah Mehsud, ölenlerin yanı sıra “11'i ağır olmak üzere 16 kişinin de yaralandığını” söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre olay yerindeki bir polis memuru kimliğinin açıklanmaması kaydı ile AFP'ye bu rakamı doğruladı.

Şiilerin kalesi Kurram'da bulunan Paraçinar'daki bir başka yerel yetkili ise "Vatandaşlar gece boyunca merkez çarşıda oturma eylemi düzenledi ve bu eylem şu ana kadar devam ediyor" dedi.

Buna karşılık, "cep telefonu şebekesi kesildi, ana yolda sokağa çıkma yasağı konuldu ve trafik askıya alındı."

Mehsud ise "barış ve düzeni yeniden tesis etmek için bir kabile konseyinin toplandığını" belirtti.

Ülkede özgürlükleri savunan bir sivil toplum kuruluşu olan Pakistan İnsan Hakları Komisyonu'na (HRCP) göre, temmuz ayından beri bu dağlık bölgede, Şii ve Sünni aşiretler arasında yaşanan şiddet olaylarında 70'ten fazla kişi hayatını kaybetti.

Periyodik olarak aşiret ve mezhep çatışmaları patlak veriyor, ardından bir aşiret konseyi (Jirga) tarafından ateşkese varıldığında şiddet sona eriyor. Haftalar ya da aylar sonra yeniden başlıyor.

Temmuz, eylül ve ekim aylarında Kurram ölümcül olaylara tanık oldu. O tarihten bu yana polis, diğer din mensuplarının yaşadığı bölgelere taşınan aileleri takip ediyor.

Bölgede farklı inançlara sahip kabileler arasındaki çatışmalar, özellikle toprak meselesiyle ilgilidir. Kabilelerin namus kurallarının güçlü olduğu yerlerde, genellikle güvenlik güçlerinin sürdürmekte zorlandığı düzene üstün gelirler.