Macron'dan Şarku'l Avsat'a: Lübnan'daki durumu yatıştırma girişimi üzerinde ciddi bir şekilde çalışıyoruz

TT

Macron'dan Şarku'l Avsat'a: Lübnan'daki durumu yatıştırma girişimi üzerinde ciddi bir şekilde çalışıyoruz

Macron'dan Şarku'l Avsat'a: Lübnan'daki durumu yatıştırma girişimi üzerinde ciddi bir şekilde çalışıyoruz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’nun oturum aralarında yaptığı görüşmeden kısa bir süre sonra Lübnan-İsrail sınırındaki gelişmelerden ‘endişe’ duyduğunu belirtti.

Macron, Şarku’l Avsat'ın, ABD Başkanı Joe Biden'ın atıfta bulunduğu, Fransa’nın ABD ile birlikte hazırladığı girişimle ilgili sorusuna, “Bu konu kısa bir süre içinde sonuçlanacak. Çok ciddi bir şekilde çalışıyoruz. Az önce Başbakan Mikati ile birlikteydim” cevabını verdi. Macron, Lübnan konusunda endişeli olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Şu anda Lübnan'da yaşananlar konusunda çok endişeliyim ve Lübnan halkıyla tam bir dayanışma içerisindeyiz.”

Biden

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmalar şiddetlenirken ‘topyekûn savaşın’ halen mümkün olduğu uyarısında bulundu, ancak daha fazla kan dökülmesini önlemek için bir çıkış yolu bulmayı umduğunu söyledi.

Biden ABD televizyon kanalı ABC'ye verdiği demeçte, “Topyekûn savaş bir olasılık. Ancak bence tüm bölgeyi temelden değiştirebilecek bir anlaşmaya varma olasılığı halen var. Ekibimle birlikte sahip olduğum tüm enerjiyi bunu başarmak için kullanıyorum. Bölgede değişim görme arzusu var” şeklinde konuştu.

Blinken

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise İsrail ve Hizbullah'ı gerilimi düşürmeye çağırarak, bölge için ‘topyekûn bir savaşın felaket olacağı’ uyarısında bulundu. Barışın, ‘güçlerin sınırdan çekilmesi, güvenli bir ortam yaratılması ve insanların evlerine dönmesi için diplomatik bir anlaşma yoluyla’ sağlanabileceğini ifade eden Blinken, “Biz de bu yönde ilerliyoruz. Çünkü ortada çok meşru bir neden olsa da savaşın çözüm olduğuna inanmıyoruz. Şu anda New York'ta BM Genel Kurulu'ndaki birçok ortağımızla, Arap dünyası, Avrupalılar ve diğerleri de dahil olmak üzere odaklandığımız şey gerilimi azaltma planı” ifadelerini kullandı.



Tokyo'dan Pekin'e tarihi gözdağı: Japonya ilk kez Tayvan Boğazı'ndan savaş gemisi geçirdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Tokyo'dan Pekin'e tarihi gözdağı: Japonya ilk kez Tayvan Boğazı'ndan savaş gemisi geçirdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Basında yer alan haberlerde, Japonya'nın Çin'e bir mesaj vermek amacıyla tarihinde ilk kez Tayvan Boğazı'na bir savaş gemisi gönderdiği aktarıldı.

Yomiuri isimli gazete, bir dizi hükümet kaynağını alıntılayarak Tokyo'nun, Pekin'in bölge üzerindeki hak iddialarına karşı caydırıcı uygulamalarını artırma kararıyla Japonya'nın Deniz Öz Savunma Kuvvetleri savaş gemisi Sazanami'nin, çarşamba sabahı Doğu Çin Denizi'nden boğaza doğru ilerlediğini bildirdi.

Deniz Öz Savunma Kuvvetleri'nin muhribi, boğazı geçmek için Avustralya ve Yeni Zelanda'dan askeri gemilerle birlikte 10 saatten daha uzun süre boyunca güneye doğru ilerledi. Üç ülkenin donanması, egemenlik ihtilaflarının yaşandığı Güney Çin Denizi'nde perşembeden itibaren yapılması planlanan çok taraflı tatbikata katılmak üzere yola çıktı.

Japonya Kabine Baş Sekreteri Yoshimasa Hayashi, geçişle ilgili yorum yapmayı reddetti fakat Çin'in bölgede artan askeri faaliyetlerine dair endişesini ifade etti.

Hayashi, olağan basın toplantısında "Kısa bir süre içerisinde üst üste hava sahası ihlalleri yaşandığına dair güçlü bir kriz sezgimiz var" dedi.

Durumu büyük bir odakla takip etmeyi sürdüreceğiz.

Çin'in perşembe günü, olağan basın toplantısında yanıt vermesi bekleniyor.

Çin'de devlete ait medya kuruluşlarından Global Times şöyle aktardı:

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, onları süreç boyunca takip etti ve denetim altında tuttu.

Demokrasiyle yönetilen Tayvan'ın kendi toprağı olduğunu iddia eden Çin, geçmişte bu sulardan benzer geçişlere sert tepki vermiş, bunları egemenliğine yönelik tehditler gibi değerlendirmişti.

Yakın zamanda Çin'le Tokyo arasında yaşanan bölgesel anlaşmazlıklarla birlikte bu son geçişin, Pekin'le gerginlikleri daha da körüklemesi bekleniyor.

Japonya geçen hafta, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması'na ait uçak gemisi Liaoning'in ve iki muhribin Pasifik Okyanusu'na yeni bir rota üzerinden gitmesini protesto etmişti. Japonya, Çin'in bir uçak gemisinin ilk kez karasularına girerek ülkenin en batıdaki adası Yonaguni ve yakındaki Iriomote arasından geçtiğini bildirmişti.

Japonya Savunma Bakanlığı, geçen ay Çin'in askeri uçaklarının ilk kez ülkenin hava sahasına girmesiyle de gerginliğin arttığını ifade etmişti.

Yakın zamanda Almanya, 22 yıl sonra Tayvan Boğazı'ndan geçen ülkelerden biri oldu. 13 Eylül'deki geçişle telaşlanan Pekin, Berlin'i güvenlik risklerini artırmakla suçlamış ancak uluslararası standartlar çerçevesinde hareket edildiğini de belirtmişti.

ABD Donanması, Birleşik Krallık ve Avustralya gibi müttefikleriyle, "seyrüsefer özgürlüğünü" güçlendirmek üzere düzenli bir şekilde boğazdan geçiyor.

Avustralya, Hindistan, Japonya ve ABD'den oluşan "Quad" grubunun liderleri, Çin'e dair paylaştıkları endişeler nedeniyle geçen hafta Asya sularında ortak güvenlik adımlarını genişletmişti.

Independent Türkçe