İranlı bir subay için ABD'den 20 milyon dolar ödül

Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı binası (Arşiv- Reuters)
Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı binası (Arşiv- Reuters)
TT

İranlı bir subay için ABD'den 20 milyon dolar ödül

Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı binası (Arşiv- Reuters)
Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı binası (Arşiv- Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, ABD'de bir suikast planının parçası olarak suçlanan İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) subayının tutuklanmasını sağlayacak bilgi için 20 milyon dolara kadar ödül verileceğini duyurdu.

Duyuru, eski başkan ve başkan adayı Donald Trump'ın, kampanya ekibinin ABD istihbarat servislerinin kendisini Tahran'dan gelen “gerçek ve belirli” tehditler konusunda uyardığını açıklamasının ardından, İran'dan hayatına yönelik “önemli tehditler” olduğu yönündeki iddialarıyla aynı zamanda yapıldı.

ABD, ağustos ayında Donald Trump'ın emriyle 3 Ocak 2020'de Irak'ta düzenlenen insansız hava aracı (İHA) saldırısında General Kasım Süleymani'nin öldürülmesine misilleme olarak Tahran'a göre Pakistan bağlantılı biri tarafından düzenlenen Amerikalı bir yetkiliye yönelik suikast planının engellendiğini duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mehdi Rızai olarak da bilinen Şahram Pursafi'nin yakalanmasına ya da mahkûm edilmesine yol açacak bilgi sağlayanlara 20 milyon dolara kadar ödül verileceğini belirtti.

ABD, 2019 yılında İran Devrim Muhafızları Ordusu'nu (DMO) “yabancı terör örgütü” olarak kara listeye aldı.

ABD makamları Ağustos 2022'de, İran konusunda şahin olarak görülen eski Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'a yönelik bir suikast planını planladığı şüphesiyle Şahram Pursafi hakkındaki iddianameyi yayınladı.

Savcılık, Ekim 2021 ile Nisan 2022 arasında gerçekleşen ve İranlı subayın 300.000 dolar sağlamakla suçlandığı suikast planının, General Süleymani'nin öldürülmesinin intikamını almayı amaçladığını belirtti.

İran ise Ağustos 2022'de suçlamaları “saçma” olarak niteleyip reddetti ve Bolton'un siyasi kariyerinin “bittiğini” ileri sürdü.



Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
TT

Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)

Pakistan'da kutsal değerlere hakaretle suçlanan ve güvenlik güçlerinden çatışarak kaçmaya çalışırken öldürüldüğü iddia edilen doktorun aslında polise teslim olduğu ortaya çıktı.

Sind İçişleri Bakanı Ziya ül Hasan, 18 Eylül'de ülkenin güneyindeki Sind eyaletine bağlı Umerkot bölgesinde yaşanan olayla ilgili olarak dün açıklama yaptı. 

Hasan, olayla ilgili soruşturmayı tamamladıklarını ve doktor Şah Navaz'ın polise teslim olduktan kısa süre sonra öldürüldüğünü saptadıklarını bildirdi. 

Masumiyetini kanıtlamasına izin verilmesi şartıyla teslim olan Navaz'ın ailesinin, onu öldüren polis memurlarına dava açabileceğini de sözlerine ekledi. 

Navaz'ın cesedi ailesine teslim edilse de sonrasında kalabalık bir grup naaşı zorla alarak yakmıştı.

Navaz'ın babası Muhammed Salih, soruşturmadan dolayı yöneticilere teşekkür ederek failler için şeriatın uygulanması gerektiğini savundu:

Tek bir talebimiz var. Oğlumun ölümünü tertip eden polis memurları da aynı şekilde öldürülsün.

Annesi Rehmat Kunbar da şöyle konuştu:

Oğlumu öldürenler o kadar hızlı cezalandırılmalı ki diğerleri ders alsın da gelecekte böyle yargısız infazlara kalkışmasın.

Polis komiseri Niyaz Koso, meslektaşlarının motosikletle giden iki erkeğe "dur" dediğini ancak bu kişilerin silahla ateş açarak kaçmaya çalıştığını savunmuştu. 

Koso, karşılık veren polislerin "tesadüf eseri" Navaz'ı öldürdüğünü, diğer kişininse kaçmayı başardığını iddia etmişti. 

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki din insanlarının bu yargısız infazdan dolayı polisi överek memurlara gül yaprakları attığını gösteriyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle Hazreti Muhammed'e hakaret etmekle suçlanan Navaz başta saklanıyordu. Öldürülmeden önce tutuklanması talebiyle bir gösteri düzenlenmiş ve kliniği ateşe verilmişti. 

İnsan hakları örgütleri, bir haftada ikinci kez benzer bir cinayetin yaşandığını vurgulayarak resmi makamlara şeffaf soruşturma çağrısı yapmıştı. 

Kutsal değerlere hakaret gerekçesiyle linçler Pakistan'da ender görülmüyor. Ancak güvenlik güçlerinin bizzat yargısız infaza kalkışması son döneme kadar pek rastlanan bir durum değildi. 

Pakistan'ın kutsal değerlere hakarete verdiği cezalar idama varabiliyor ama henüz ölüm cezası bu suçlarda infaz edilmedi.  

Independent Türkçe, CNN, AP