Melania Trump, kocası hakkında ‘eleştirmenlerin bilmedikleri şeyleri’ açıkladı

ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania (AP)
TT

Melania Trump, kocası hakkında ‘eleştirmenlerin bilmedikleri şeyleri’ açıkladı

ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania (AP)

Melania Trump dün sabah (Perşembe) Fox News kanalında iki yılı aşkın bir süredir verdiği ilk televizyon röportajında kocası eski Başkan Donald Trump'ı ‘şefkatli’ olarak tanımladı.

54 yaşındaki eski first ladyye Trump'ı eleştirenlerin onun hakkında ne bilmesini istediği soruldu.

“O gerçekten ailesini seven, bu ülkeyi seven ve sadece daha iyisini inşa etmek ve gelişmek isteyen bir adam. Tek yapmak istediği, ABD'yi yeniden büyük yapmak. Bu ülkeyi herkes için müreffeh ve güvenli hale getirmek istiyor. Amerikan rüyasını yeniden mümkün kılmak istiyor” cevabını verdi.

Eski first ladyye ayrıca 13 Temmuz'da Pensilvanya'daki bir miting sırasında kocasına yönelik ilk suikast girişimine tepkisi de soruldu.

Melania vurulma olayından personel şefi tarafından haberdar edildiğini, ancak kendisine kocasının iyi olduğunun söylendiğini belirtti.

Melania, 15 Eylül'de Trump Güney Florida'daki evinin yakınlarında golf oynarken bir Gizli Servis ajanının silahlı saldırganı fark edip ateş açtığı ikinci suikast girişimi sırasında New York'ta olduğunu açıkladı. Söz konusu girişimde şüpheli Ryan Routh olay yerinden kaçmış ancak daha sonra yakalanmıştı.

Eski first lady, “Her iki olayda da hayatta kalmasının gerçek bir mucize olduğunu düşünüyorum” dedi.



Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
TT

Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)

Pakistan'da kutsal değerlere hakaretle suçlanan ve güvenlik güçlerinden çatışarak kaçmaya çalışırken öldürüldüğü iddia edilen doktorun aslında polise teslim olduğu ortaya çıktı.

Sind İçişleri Bakanı Ziya ül Hasan, 18 Eylül'de ülkenin güneyindeki Sind eyaletine bağlı Umerkot bölgesinde yaşanan olayla ilgili olarak dün açıklama yaptı. 

Hasan, olayla ilgili soruşturmayı tamamladıklarını ve doktor Şah Navaz'ın polise teslim olduktan kısa süre sonra öldürüldüğünü saptadıklarını bildirdi. 

Masumiyetini kanıtlamasına izin verilmesi şartıyla teslim olan Navaz'ın ailesinin, onu öldüren polis memurlarına dava açabileceğini de sözlerine ekledi. 

Navaz'ın cesedi ailesine teslim edilse de sonrasında kalabalık bir grup naaşı zorla alarak yakmıştı.

Navaz'ın babası Muhammed Salih, soruşturmadan dolayı yöneticilere teşekkür ederek failler için şeriatın uygulanması gerektiğini savundu:

Tek bir talebimiz var. Oğlumun ölümünü tertip eden polis memurları da aynı şekilde öldürülsün.

Annesi Rehmat Kunbar da şöyle konuştu:

Oğlumu öldürenler o kadar hızlı cezalandırılmalı ki diğerleri ders alsın da gelecekte böyle yargısız infazlara kalkışmasın.

Polis komiseri Niyaz Koso, meslektaşlarının motosikletle giden iki erkeğe "dur" dediğini ancak bu kişilerin silahla ateş açarak kaçmaya çalıştığını savunmuştu. 

Koso, karşılık veren polislerin "tesadüf eseri" Navaz'ı öldürdüğünü, diğer kişininse kaçmayı başardığını iddia etmişti. 

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki din insanlarının bu yargısız infazdan dolayı polisi överek memurlara gül yaprakları attığını gösteriyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle Hazreti Muhammed'e hakaret etmekle suçlanan Navaz başta saklanıyordu. Öldürülmeden önce tutuklanması talebiyle bir gösteri düzenlenmiş ve kliniği ateşe verilmişti. 

İnsan hakları örgütleri, bir haftada ikinci kez benzer bir cinayetin yaşandığını vurgulayarak resmi makamlara şeffaf soruşturma çağrısı yapmıştı. 

Kutsal değerlere hakaret gerekçesiyle linçler Pakistan'da ender görülmüyor. Ancak güvenlik güçlerinin bizzat yargısız infaza kalkışması son döneme kadar pek rastlanan bir durum değildi. 

Pakistan'ın kutsal değerlere hakarete verdiği cezalar idama varabiliyor ama henüz ölüm cezası bu suçlarda infaz edilmedi.  

Independent Türkçe, CNN, AP