Ukrayna'nın savaşı sonlandırmak için yeni umudu Hindistan

Modi, 6 hafta arayla gerçekleştirdiği Moskova ve Kiev ziyaretlerinde, Putin ve Zelenski'ye sarılmıştı (Reuters)
Modi, 6 hafta arayla gerçekleştirdiği Moskova ve Kiev ziyaretlerinde, Putin ve Zelenski'ye sarılmıştı (Reuters)
TT

Ukrayna'nın savaşı sonlandırmak için yeni umudu Hindistan

Modi, 6 hafta arayla gerçekleştirdiği Moskova ve Kiev ziyaretlerinde, Putin ve Zelenski'ye sarılmıştı (Reuters)
Modi, 6 hafta arayla gerçekleştirdiği Moskova ve Kiev ziyaretlerinde, Putin ve Zelenski'ye sarılmıştı (Reuters)

Ukrayna'nın, Rusya'yla barış için Hindistan lideri Narendra Modi'nin arabuluculuğuna güvendiği bildiriliyor.

Amerikan gazetecilik kuruluşu Politico'ya konuşan ve kimliğinin gizli tutulmasını isteyen Ukraynalı bir yetkili, Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin Rusya'yla barışın sağlanması için Modi'nin arabuluculuğuna ihtiyaç duyduğunu söylüyor.

Modi, temmuzda Moskova'ya düzenlediği ziyarette Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmüştü. Zelenski, buna tepki göstererek görüşmeyi "büyük bir hayal kırıklığı ve barış çabaları için yıkıcı bir darbe" diye nitelemişti. 

Soğuk Savaş boyunca Hindistan'la Sovyetler Birliği arasında güçlü bir stratejik, askeri, ekonomik ve diplomatik ilişki sürdürülmüştü. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra da iki ülke arasındaki yakın bağlar korundu. 

BRICS'in ortak kurucu üyelerinden Rusya ve Hindistan, "özel ve ayrıcalıklı bir stratejik ortaklığa" sahip. Ayrıca Hindistan; Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996'da kurduğu Şanghay İşbirliği Örgütü'ne de 2017'de katılmıştı.

Ancak Politico, Modi'nin ağustosta Kiev'i ziyaret ettiğini hatırlatarak, Yeni Delhi'nin Kremlin'le yakınlığına rağmen Hindistan-Ukrayna ilişkilerinin son dönemde olumlu seyrettiğini yazıyor. 

Politico'ya konuşan Ukraynalı yetkili, bu görüşmede Modi'nin, savaşı sona erdirecek herhangi bir teklifin Rusya'ya toprak verilmesini içermemesi gerektiğini söylediğini belirtiyor. 

Diğer yandan Hindistan liderinin, mutabakata varılabilmesi için Ukrayna'nın kaçınılmaz olarak bazı konularda taviz vermesi gerekeceğini ifade ettiğini aktarıyor.

Yeni Delhi yönetimi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini kınamazken, Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi çağrısında bulunmuştu. 

Analizde, savaşın diplomatik yollardan sonlandırılmasını destekleyen Yeni Delhi yönetiminin, arabuluculuk için önemli bir ülke olduğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer veriliyor:

Hindistan bu rolü oynayabilecek tek küresel güç olabilir. Ya da en azından kendisini hem Moskova hem de Kiev'e karşı inandırıcı şekilde tarafsız bir ülke olarak tanıtabilecek tek aktör olabilir.

Haberde, İsviçre'de haziranda düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi'ne Kremlin'den tek bir temsilcinin bile davet edilmediği de hatırlatılıyor. 

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, 10 Eylül'de Almanya'ya yaptığı ziyarette, Yeni Delhi'nin de bir barış zirvesi düzenleyebileceğine dikkat çekmişti. Jaishankar, böyle bir zirveye Rusya'nın da davet edileceğini söylemişti. Diğer yandan Hindistan, henüz savaşın sonlandırılmasına yönelik somut bir barış planı açıklamadı. 

Analizde, Kiev'in gelecekte Yeni Delhi'nin bu yönde adımlar atacağını umduğu belirtiliyor. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heorhiy Tihi, Hindistan'ın arabuluculuk rolüne dair şunları söylüyor: 

Hindistan'ın Ukrayna için güvenilir bir ortak ve dünyadaki dinamiklerle olayların gidişatını etkileyebilecek küresel bir güç olduğunu söyleyebilirim. Hindistan'ın bir barış formülünün oluşturulması sürecine katılımını görmek istiyoruz çünkü bir fark yaratabilirler.

Independent Türkçe, Politico, RT 



Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
TT

Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)

Pakistan'da kutsal değerlere hakaretle suçlanan ve güvenlik güçlerinden çatışarak kaçmaya çalışırken öldürüldüğü iddia edilen doktorun aslında polise teslim olduğu ortaya çıktı.

Sind İçişleri Bakanı Ziya ül Hasan, 18 Eylül'de ülkenin güneyindeki Sind eyaletine bağlı Umerkot bölgesinde yaşanan olayla ilgili olarak dün açıklama yaptı. 

Hasan, olayla ilgili soruşturmayı tamamladıklarını ve doktor Şah Navaz'ın polise teslim olduktan kısa süre sonra öldürüldüğünü saptadıklarını bildirdi. 

Masumiyetini kanıtlamasına izin verilmesi şartıyla teslim olan Navaz'ın ailesinin, onu öldüren polis memurlarına dava açabileceğini de sözlerine ekledi. 

Navaz'ın cesedi ailesine teslim edilse de sonrasında kalabalık bir grup naaşı zorla alarak yakmıştı.

Navaz'ın babası Muhammed Salih, soruşturmadan dolayı yöneticilere teşekkür ederek failler için şeriatın uygulanması gerektiğini savundu:

Tek bir talebimiz var. Oğlumun ölümünü tertip eden polis memurları da aynı şekilde öldürülsün.

Annesi Rehmat Kunbar da şöyle konuştu:

Oğlumu öldürenler o kadar hızlı cezalandırılmalı ki diğerleri ders alsın da gelecekte böyle yargısız infazlara kalkışmasın.

Polis komiseri Niyaz Koso, meslektaşlarının motosikletle giden iki erkeğe "dur" dediğini ancak bu kişilerin silahla ateş açarak kaçmaya çalıştığını savunmuştu. 

Koso, karşılık veren polislerin "tesadüf eseri" Navaz'ı öldürdüğünü, diğer kişininse kaçmayı başardığını iddia etmişti. 

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki din insanlarının bu yargısız infazdan dolayı polisi överek memurlara gül yaprakları attığını gösteriyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle Hazreti Muhammed'e hakaret etmekle suçlanan Navaz başta saklanıyordu. Öldürülmeden önce tutuklanması talebiyle bir gösteri düzenlenmiş ve kliniği ateşe verilmişti. 

İnsan hakları örgütleri, bir haftada ikinci kez benzer bir cinayetin yaşandığını vurgulayarak resmi makamlara şeffaf soruşturma çağrısı yapmıştı. 

Kutsal değerlere hakaret gerekçesiyle linçler Pakistan'da ender görülmüyor. Ancak güvenlik güçlerinin bizzat yargısız infaza kalkışması son döneme kadar pek rastlanan bir durum değildi. 

Pakistan'ın kutsal değerlere hakarete verdiği cezalar idama varabiliyor ama henüz ölüm cezası bu suçlarda infaz edilmedi.  

Independent Türkçe, CNN, AP