Hizbullah İsrail'in kuzeyindeki Capri bölgesini Fadi 1 roketleriyle hedef aldı

İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alevler (AP)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alevler (AP)
TT

Hizbullah İsrail'in kuzeyindeki Capri bölgesini Fadi 1 roketleriyle hedef aldı

İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alevler (AP)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alevler (AP)

Hizbullah bu sabah (Cumartesi), Beyrut'un güney banliyölerindeki kalesine yönelik şiddetli saldırıların ardından üstlendiği ilk saldırıda, İsrail'in kuzeyindeki Kapri bölgesini “Fadi 1” füzeleriyle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada savaşçılarının “İsrail'in şehirlere, köylere ve sivillere yönelik barbarca ihlallerine karşılık olarak Kabri yerleşim birimini Fadi 1 füzeleriyle vurduğu” belirtildi.

İsrail ordusu ise Yukarı Celile bölgesine atılan 10 roket tespit ettiğini ve bazılarını engellediğini açıkladı. İsrail ordusundan yapılan diğer açıklamada da Lübnan'dan İsrail'in merkezine doğru atılan bir roketin açık bir alana düştüğü belirtildi.

Cuma gecesi İsrail ordusu Lübnan başkentinin güney banliyölerindeki konutların altında Hizbullah'a ait olduğunu iddia ettiği silah depolarını hedef alan saldırılar düzenledi.

İsrail, Hizbullah'ın Beyrut'un güney banliyösündeki “merkez karargâhını” hedef alarak Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a suikast girişiminde bulundu. Nasrallah'ın akıbetine dair net bilgi bulunmuyor.



Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
TT

Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)

Pakistan'da kutsal değerlere hakaretle suçlanan ve güvenlik güçlerinden çatışarak kaçmaya çalışırken öldürüldüğü iddia edilen doktorun aslında polise teslim olduğu ortaya çıktı.

Sind İçişleri Bakanı Ziya ül Hasan, 18 Eylül'de ülkenin güneyindeki Sind eyaletine bağlı Umerkot bölgesinde yaşanan olayla ilgili olarak dün açıklama yaptı. 

Hasan, olayla ilgili soruşturmayı tamamladıklarını ve doktor Şah Navaz'ın polise teslim olduktan kısa süre sonra öldürüldüğünü saptadıklarını bildirdi. 

Masumiyetini kanıtlamasına izin verilmesi şartıyla teslim olan Navaz'ın ailesinin, onu öldüren polis memurlarına dava açabileceğini de sözlerine ekledi. 

Navaz'ın cesedi ailesine teslim edilse de sonrasında kalabalık bir grup naaşı zorla alarak yakmıştı.

Navaz'ın babası Muhammed Salih, soruşturmadan dolayı yöneticilere teşekkür ederek failler için şeriatın uygulanması gerektiğini savundu:

Tek bir talebimiz var. Oğlumun ölümünü tertip eden polis memurları da aynı şekilde öldürülsün.

Annesi Rehmat Kunbar da şöyle konuştu:

Oğlumu öldürenler o kadar hızlı cezalandırılmalı ki diğerleri ders alsın da gelecekte böyle yargısız infazlara kalkışmasın.

Polis komiseri Niyaz Koso, meslektaşlarının motosikletle giden iki erkeğe "dur" dediğini ancak bu kişilerin silahla ateş açarak kaçmaya çalıştığını savunmuştu. 

Koso, karşılık veren polislerin "tesadüf eseri" Navaz'ı öldürdüğünü, diğer kişininse kaçmayı başardığını iddia etmişti. 

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki din insanlarının bu yargısız infazdan dolayı polisi överek memurlara gül yaprakları attığını gösteriyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle Hazreti Muhammed'e hakaret etmekle suçlanan Navaz başta saklanıyordu. Öldürülmeden önce tutuklanması talebiyle bir gösteri düzenlenmiş ve kliniği ateşe verilmişti. 

İnsan hakları örgütleri, bir haftada ikinci kez benzer bir cinayetin yaşandığını vurgulayarak resmi makamlara şeffaf soruşturma çağrısı yapmıştı. 

Kutsal değerlere hakaret gerekçesiyle linçler Pakistan'da ender görülmüyor. Ancak güvenlik güçlerinin bizzat yargısız infaza kalkışması son döneme kadar pek rastlanan bir durum değildi. 

Pakistan'ın kutsal değerlere hakarete verdiği cezalar idama varabiliyor ama henüz ölüm cezası bu suçlarda infaz edilmedi.  

Independent Türkçe, CNN, AP