Rapor: İsrail Nasrallah suikastının ardından ABD'den İran'ı önlemesini istedi

TT

Rapor: İsrail Nasrallah suikastının ardından ABD'den İran'ı önlemesini istedi

Rapor: İsrail Nasrallah suikastının ardından ABD'den İran'ı önlemesini istedi

İsrailli ve ABD'li yetkililer dün (Cumartesi) ABD'li Axios sitesine yaptıkları açıklamada, İsrail'in Beyrut'ta Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve üst düzey bir İranlı generali öldüren hava saldırısına karşılık olarak ABD'den İran'ı İsrail'e saldırmaktan caydıracak adımlar atmasını istedi.

Bu talep önemli çünkü İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışma, bölgede topyekûn bir savaşa dönüşmüş durumda.

İran, İsrail'i böyle bir savaşa sürükleyebilecek herhangi bir saldırıdan kaçınmaya özen gösteriyor, ancak Washington ve Tel Aviv'deki yetkililer Nasrallah suikastının Tahran'ı uçurumun kenarına itmesinden endişe ediyor.

İsrail'in ABD'den destek talebi, Başbakan Benjamin Netanyahu'nun ABD'nin İsrail ve Hizbullah arasında ateşkes sağlanması önerisini geri çevirmesi ve ABD'nin gerilimi düşürme çağrılarına rağmen önceden istişare etmeden büyük bir saldırı başlatması sonrasında geldi.

ABD Başkanı Joe Biden ve yönetimi, Nasrallah'ın ölümüne yol açan saldırıdan önceden haberdar olmadıklarını vurgulamakla birlikte saldırıyı eleştirmediler ve İsrail'in meşru müdafaa hakkını destekleyen açıklamalar yaptılar.

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre bir ABD'li yetkili, “Nasrallah kötü bir adamdı ama İsraillilerin bunu bize danışmadan yapması ve ardından İran'ı önleme konusunda bizden destek istemesi sinir bozucu” ifadelerini kullandı.

Axios'a konuşan üç ABD'li yetkili, Biden yönetiminin Nasrallah'ın öldürülmesini desteklediğini, ancak İsrail tarafındaki istişare ve şeffaflık eksikliğinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını belirtti.

Yetkililer, Austin, CIA Direktörü William Burns ve CENTCOM Komutanı General Michael Corella'nın operasyon devam ederken İsrailli mevkidaşları tarafından bilgilendirildiklerini ve gerçek anlamda müdahale etme ya da görüş bildirme imkanlarının olmadığını ifade etti.

Bir ABD'li yetkili, Biden yönetiminin şu andaki en önemli önceliğinin İsrail'in Lübnan'da bir kara harekâtına girişmesini önlemek, İran'ın çatışmalara doğrudan müdahil olmasını engellemek ve İsrail-Lübnan sınırının her iki tarafındaki sivillerin evlerine dönmesine olanak tanıyan diplomatik bir çözüme ulaşmak olduğunu belirtti.

İran, Suriye'deki en yüksek rütbeli İranlı generali nisan ayında öldüren İsrail hava saldırısına karşılık olarak, ABD ile İsrail'in başını çektiği uluslararası ve bölgesel koalisyon tarafından engellenen ve tarihte ilk kez olan İsrail'e doğrudan saldırısını gerçekleştirdi. 

İran, İsrail'in iki ay önce Tahran'da Hamas lideri İsmail Heniyye'ye düzenlediği suikasta karşılık verme sözü vermişti, ancak henüz bunu yapmadı.

ABD'li ve İsrailli yetkililere göre İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, Nasrallah suikastının ardından ABD'li mevkidaşı Lloyd Austin ile yaptığı görüşmede, İran'ı İsrail'e karşı bir saldırı başlatmaktan caydıracak pratik adımlar ve açıklamalar talep etti.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) dün yaptığı açıklamada, Austin'in “İsrail'in İran destekli terörist gruplara karşı kendini savunma hakkına tam destek verdiğini ve ABD'nin İran ile desteklediği ortakları ve vekillerinin durumu istismar etmesini ya da çatışmayı genişletmesini engellemeye kararlı olduğunu” ifade ettiğini bildirdi.

Pentagon sözcüsü Pat Ryder, Austin'in ABD'nin “bölgedeki ABD güçlerini ve tesislerini korumaya hazır ve İsrail'i savunmaya kararlı olduğunu” açıkça belirttiğini ifade etti.



Güvenilirlik tehlikede… İran Nasrallah suikastına nasıl yanıt vermeyi planlıyor?

Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyösünde Hasan Nasrallah'ın posterinin önünde bayrak sallıyor. (Arşiv - AFP)
Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyösünde Hasan Nasrallah'ın posterinin önünde bayrak sallıyor. (Arşiv - AFP)
TT

Güvenilirlik tehlikede… İran Nasrallah suikastına nasıl yanıt vermeyi planlıyor?

Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyösünde Hasan Nasrallah'ın posterinin önünde bayrak sallıyor. (Arşiv - AFP)
Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyösünde Hasan Nasrallah'ın posterinin önünde bayrak sallıyor. (Arşiv - AFP)

İsrail'in cuma günü Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a yönelik cüretkâr suikastı Lübnanlı örgütü sarstı ve 1980'lerin başındaki kuruluşundan bu yana en ağır darbeyi vurdu. Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığı habere göre suikast, Hizbullah'ın ana destekçisi İran'ı, İsrail'in ‘angajman kurallarını değiştirerek çatışmanın tehlikeli bir aşamasını’ başlattığı uyarısında bulunmaya sevk etti.

Tahran, en önemli müttefikinin hedef alınmasını izlerken, İran'ın buna nasıl karşılık vereceğine dair sorular da artıyor.

İsrail, 17 Eylül'de Gazze Şeridi'ndeki savaşının hedeflerini Hizbullah'la olan kuzey cephesini de kapsayacak şekilde genişlettikten sonra Lübnanlı grupla yıllardır süren çatışmasını dramatik bir şekilde tırmandırdı. Ertesi gün Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazı, bir gün sonra da telsizler patladı. Bunu İsrail'in çok sayıda Hizbullah liderini öldüren ve Lübnan'da yaklaşık yirmi yıldır en fazla can kaybına yol açan hava saldırısı izledi.

Hizbullah ne ölçüde etkilendi?

İsrail ordusu, geçtiğimiz hafta içinde bir dizi üst düzey Hizbullah yetkilisinin öldürülmesinin ardından örgütün komuta zincirinin ‘neredeyse tamamen parçalandığını’ iddia ediyor.

Washington Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Hanin Ghaddar, silah depoları ve tesislerin kullanılamaz hale gelmesinin yanı sıra örgütün üst düzey liderlerinin çoğunu kaybettiğini ve iletişim ağının çöktüğünü söyledi. Ancak kayıplarına rağmen Lübnanlı grubun halen yetenekli komutanlara ve İsrail'in askeri ve sivil altyapısına ciddi zarar verebilecek hassas güdümlü roketler ve uzun menzilli füzeler de dahil olmak üzere güçlü teçhizata sahip olduğunu belirtti. Ghaddar’a göre bu füzelerin çoğu henüz kullanılmadı.

Hizbullah uzmanı ve Galler'deki Cardiff Üniversitesi'nde siyaset ve uluslararası ilişkiler dersleri veren Amal Saad, İsrail'in saldırılarının şiddetini artırmasından bu yana Hizbullah'ın askeri performansının ‘bu şoku absorbe edip geri dönebildiğini ve günlerdir kuzey İsrail'i sert bir şekilde vurduğunu’ kanıtladığını söyledi.

İsrail geçtiğimiz çarşamba günü Hizbullah'ın Tel Aviv yakınlarına fırlattığı balistik bir füzeyi önledi. Bu, İsrail'in tam kalbine ulaşan benzeri görülmemiş bir saldırıydı. Hizbullah, füzenin İsrail'in Mossad karargahını hedef aldığını açıkladı.

Amal Saad, “Nasrallah'ın ölümü hareketin operasyonel devamlılığını sekteye uğratacak gibi görünmese de saflarında ve destekçileri arasında büyük bir hayal kırıklığı yaratacaktır” dedi.

Hizbullah liderliği için Nasrallah'ın popülaritesine ulaşabilecek çok az aday olduğunu ifade eden Hanin Ghaddar, “Eğer örgütün lider kadrosu gerçekten dağıtılır ve İran ile Hizbullah arasındaki koordinasyon bozulursa, bu durum İran Devrim Muhafızları Ordusu'nu (DMO) liderliği ele almaya itebilir. Onlar (İran) bunu kendileri yapmanın bir yolunu bulmak zorunda kalacaklar. Ancak bu kolay bir seçenek değil. Çünkü hedef haline gelecekler ve Lübnan'ı anlamıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

İran hangi koşullar altında müdahale eder?

Nasrallah'a suikast girişimi öncesinde, İran Dini Lideri Ali Hamaney'in geçtiğimiz çarşamba günü İsrail'in Hizbullah liderlerini öldürmesinin ‘kesinlikle bir kayıp’ olduğunu itiraf etmesine rağmen, İran'ın resmi çizgisi Hizbullah'ın kendisini savunabileceği yönündeydi.

Ancak cuma günkü hava saldırısının ardından İran'ın Lübnan'daki büyükelçiliği Tahran'ın hesaplarının değişebileceği sinyalini verdi. Büyükelçiliğin X platformundaki hesabında şu paylaşım yapıldı: “Bu iğrenç suçun ve pervasız davranışın oyunun kurallarını değiştiren ciddi bir gerilimi temsil ettiğine ve failin uygun cezayı alacağına şüphe yok.”

İran'ın Batı ile ilişkileri

Hizbullah ve İsrail arasındaki gerginlik, seçim kampanyasında Tahran'ı ekonomisini felce uğratan izolasyondan kurtarmak için dış ilişkilerini geliştirmeye odaklanan İran'ın yeni reformist Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan için hassas bir döneme denk geldi.

Pezeşkiyan bu hafta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda ülkesinin tartışmalı nükleer programı konusunda Batı ile anlaşmaya hazır olduğunu söyledi ve bu amaçla ABD'de eğitim görmüş deneyimli diplomat Cevad Zarif'i yardımcısı olarak atadı.

Pezeşkiyan kendi ülkesinde hem Batı ile uzlaşmadan yana olan reformist seçmenleriyle hem de İran rejimi içinde İsrail'e karşı güç gösterisi isteyen sertlik yanlısı unsurlarla uğraşmak zorunda.

Pezeşkiyan, İsrail hava saldırılarında yaklaşık 500 Lübnanlının öldürüldüğü pazartesi günü New York'ta İran'ın ‘İsrail de aynısını yaparsa silah bırakmaya’ hazır olduğunu söyledi. Bu açıklama, ‘düşman karşısında zayıf göründüğü’ gerekçesiyle ülkedeki sertlik yanlılarının tepkisine yol açtı. Pezeşkiyan'ın bu açıklaması ve BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Batı ile uzlaşma önerisi geniş çapta eleştirildi.