Ukrayna savaşı, Litvanya'yla Zimbabve'yi karşı karşıya getirdi

Litvanya'nın Rusya destekçilerini memuriyetten çıkardığı da iddia ediliyor

Afrikalı yetkililerin seyahati işe yaramadı (afrinz.ru)
Afrikalı yetkililerin seyahati işe yaramadı (afrinz.ru)
TT

Ukrayna savaşı, Litvanya'yla Zimbabve'yi karşı karşıya getirdi

Afrikalı yetkililerin seyahati işe yaramadı (afrinz.ru)
Afrikalı yetkililerin seyahati işe yaramadı (afrinz.ru)

Litvanya, Afrika ülkesi Zimbabve'nin Belarus'tan satın aldığı itfaiye araçlarına el koyup Ukrayna'ya bağışlama kararı verince tepki gördü. 

Zimbabveli yetkililer ve uzmanlar, hem Mart 2023'te Afrika'ya gönderilmek üzere Litvanya limanında tutulan 17 araca el konmasının hem de bunların bağışlanmasının hukuka aykırı olduğunu savunuyor. 

Zimbabve heyeti, Şubat 2024'te Litvanya'yı ziyaret ederek konuyu çözmeye çalışsa da sonuçsuz kalmıştı. 

Heyetin başındaki Başsavcı Virginia Mabiza, Litvanyalı yetkililerin açıklamasını aktardı: İtfaiye araçları ya da araçların parçaları, AB'nin yaptırım listesindeki bir Belarus şirketi tarafından üretildiği için Litvanya limanlarından geçmesine izin verilmiyormuş.

Mabiza, tüm yasal seçenekleri araştırdıklarını ve diplomatik yolların tükenmesi durumunda uluslararası mahkemelere gidebileceklerini söylüyor. İki ülkenin de üye olduğu Dünya Ticaret Örgütü, Litvanya ve Zimbabve arasında arabuluculuk yapabilir.

Ukrayna medyası, itfaiye araçlarının Kiev yönetimine verilebileceğini önceki günlerde bildirirken Litvanya Başsavcısı Nida Grunskienė'nin şu ifadelerini de aktarmıştı:

Hem bu araçlar hem de Zimbabve yaptırım kapsamında olduğu için bu itfaiye araçlarına el koyduğumuz konusunda Zimbabve Başsavcısı'nı da bilgilendirdik.

Diğer yandan AB'nin Zimbabve'ye yönelik yaptırımları, ülkede iç baskıya neden olabilecek silah ve ekipmanı kapsıyor. 

Zimbabve devlet gazetesi Herald'a konuşan eski Adalet Bakanı Yardımcısı Obert Gutu şöyle dedi:

Litvanya'nın böyle bir yasal hakkı yok. Zimbabve'nin izni olmadan itfaiye araçlarına el koyup Ukrayna ya da başka ülkeye gönderemezler. Litvanya'yla Belarus arasındaki çatışmada Zimbabve'nin arada kalması adil değil. Zimbabve bir Avrupa ülkesi olsaydı bunu yapabilirler miydi?

Siyasi analist Tongai Dana da felaketleri önlemek için itfaiye araçlarına ihtiyaç duyduklarını vurguladı:

Bu araçlara el konması, Batı yaptırımlarının sıradan kişileri nasıl etkilediğine dair güçlü bir örnek. Bu tedbirlerin hükümetleri baskı altına alması gerekirken en çok etkilenenler, sıradan vatandaş oluyor.

Diğer yandan Litvanya, Rusya'yı destekleyen mesajlar paylaşan kamu çalışanlarına ceza keserek de gündem oldu. 

Rus devletine bağlı RT'nin bugün Litvanya medyasından aktardığına göre, polis ve itfaiyedeki Moskova destekçileri hakkında soruşturma başlatıldı. Cezaların boyutu kovulmaya varıyor. 

İçişleri Bakanı Agnė Bilotaitė'nin Litvanya'nın Ukrayna yanlısı tutumunu benimseyenlerin ülke için çalışabileceğini söylediği bildirildi:

Memurların eylemleri ve davranışlarıyla sadakatsizlik gösterdiği vakalara kesinlikle tolerans göstermiyoruz. Bu kişiler memuriyet hakkını kaybeder ki bu da anlaşılabilir, zira memurlar ülkelerine sadık olmalıdır.

Litvanya, Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşından beri Kiev'e verdiği destekle dikkat çekiyor. 

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski haziranda Brüksel'de Avrupa Birliği, Estonya ve Litvanya'yla güvenlik anlaşmalarına imza atmıştı.

Independent Türkçe, The Herald Zimbabwe, Sunday Mail, RT



Filistin benzetmesi, iki ülkeyi BMGK'de karşı karşıya getirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Filistin benzetmesi, iki ülkeyi BMGK'de karşı karşıya getirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in Himalaya bölgesindeki halkla Filistinliler arasında benzetme yapmasının ardından Hindistan ve Pakistan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Keşmir konusunda karşı karşıya geldi.

Keşmir, Hindistan'la Pakistan arasındaki onlarca yıl süren tartışmanın merkezinde yer alıyor. İki ülke de bölgenin kendisine ait olduğunu iddia ettiği halde yalnızca bir kısmını kontrol ediyor.

Şerif, cuma günkü konuşmasında Keşmir halkının, Filistinlilere benzer şekilde yüz yıldır "özgürlük ve kendi kaderini tayin etme hakkı" için mücadele verdiğini söyledi.

Şerif "Hindistan, barışa doğru yol almaktansa Güvenlik Konseyi'nin Cammu ve Keşmir kararlarını uygulama taahhüdünden geri adım attı" dedi.

Hindistan ve Pakistan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından 1948'de kabul edilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı'yla, hükümetlere Keşmir'deki durumu kötüleştirmekten her şekilde kaçınma çağrısı yapılmıştı.

Şerif "güvenli ve kalıcı barışı" sağlamak için Hindistan'ın 5 yıl önce aldığı "tek taraflı ve yasadışı uygulamaları geri çevirmesi" gerektiğini ileri sürdü. Yeni Delhi'nin "Cammu ve Keşmir tartışmasına, BM Güvenlik (Konseyi) kararlarıyla ve Keşmir halkının dilekleriyle uyumlu, barışçıl bir çözüm bulunabilmesi için diyaloglara dahil olması" gerektiğini ekledi.

Başbakan Narendra Modi'nin liderliğindeki Hindistan hükümeti, Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgenin yarı-özerk statüsünü kaldırarak, eski eyaleti birlik toprağı statüsüne düşürmüştü. Bölge ayrıca, Ladah ve Cammu-Keşmir olmak üzere doğrudan Yeni Delhi tarafından yönetilen iki birlik toprağına ayrılarak bölgeleri kontrol etmek üzere yönetici atanmasını mümkün kılmıştı.

Şerif, Hindistan'ı bölgede yargısız infazlar, uzun süreli sokağa çıkma yasakları ve başka "baskıcı faaliyetlerle" de suçladı.

Hindistan, Genel Kurul'daki yanıt hakkını Pakistan'a karşılık vermek için kullanarak Şerif'in konuşmasını "saçmalık" diye niteledi.

Hindistan'ın Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi yardımcısı Bhavika Mangalanandan "Orduyla yönetilen, dünya çapında terörizm, uyuşturucu ticareti ve ulusötesi suçla bilinen bir ülke, dünyanın en büyük demokrasine saldırma cüreti gösteriyor" dedi.

Mangalanandan, Pakistan'ı uzun zamandır "sınır ötesi terörizmi komşularına karşı bir silah olarak kullanmakla" suçladı.

Böyle bir ülkenin herhangi bir yerdeki şiddetten bahsetmesi, ikiyüzlülüğün en kötü örneği.

Pakistan, BM'de düzenli bir şekilde Keşmir'i gündeme getiriyor ve her zaman Hindistan'ın tepkisini çekiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel statünün kaldırılmasından bu yana, 5 yıldır ilk kez BM'deki konuşmasında Keşmir'e değinmemişti.

Erdoğan "Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) ile ilişkilerimizi geliştirme irademizi canlı tutuyoruz" demişti.

Gazze'deki sağlık bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye askeri saldırılarında yaklaşık bir yıl içinde en az 41 bin 586 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 96 bin 210 kişininse yaralandığını bildiriyor. Savaş, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine düzenlediği ve çoğunluğu sivil olan neredeyse 1200 kişinin hayatını kaybettiği ve 250 kişinin kaçırıldığı saldırıya karşılık verilmesiyle başlamıştı.

Independent Türkçe