İsrail ordusu kuzeydeki operasyonlar için 4 yedek tugayı daha göreve çağırdı

Şarku'l Avsat'a konuşan bir güvenlik kaynağı, Lübnan topraklarına henüz bir kara saldırısı olmadığını bildirdi

TT

İsrail ordusu kuzeydeki operasyonlar için 4 yedek tugayı daha göreve çağırdı

İsrail ordusu kuzeydeki operasyonlar için 4 yedek tugayı daha göreve çağırdı

İsrail ordusu bugün (Salı) yaptığı açıklamada, kuzey sınırındaki operasyonlar için dört yedek tugayı daha göreve çağırdığını duyurdu.

Ordudan yapılan açıklamada, “Bu, Hizbullah terör örgütüne karşı operasyonel faaliyetlerin sürdürülmesine ve kuzey İsrail sakinlerinin evlerine güvenli bir şekilde dönmeleri de dâhil olmak üzere operasyonel hedeflere ulaşılmasına olanak sağlayacaktır” denildi.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin aylardır Lübnan'ın güneyinde operasyonlar düzenlediğini, Hizbullah'ın tünellerini, evlerin altındaki silah depolarını ve Lübnanlı grubun saldırı planlarını ortaya çıkardığını söyledi.

Hagari, İsrail'in Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'a karşı ‘sınırlı’ bir kara operasyonu başlattığını resmen duyurmasından saatler sonra bu ayrıntıları ilk kez açıkladığını ifade etti.

Hagari, bu türde onlarca operasyonun Hizbullah'ın İsrail'e girme ve Hamas tarafından geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'in güneyinde gerçekleştirilen tarzda bir saldırı gerçekleştirme planlarını ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkardığını belirtti.

Henüz kara harekâtı yok

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Tel Aviv'in Güney Lübnan'da ağır çatışmalara girdiğini açıklamasına rağmen İsrail güçlerinin henüz Lübnan topraklarına girmediğini doğruladı.

Kaynak, İsrail ordusunun sınırın farklı bölgelerinde manevralar yaptığını, ancak güçlerinin sınırı geçmediğini ve kimseyle çatışmaya girmediğini bildirdi.

İsrail'in bu tür operasyonları daha önce iki kez gerçekleştirdiğini ifade eden kaynak, ancak bu kez geniş bir medya kampanyasının eşlik ettiğini söyledi.

Kaynak, İsrail'in bu hamlelerinin Lübnan tarafındaki durumun nabzını tutmayı ve Hizbullah savaşçılarını harekete geçmeye, pozisyonlarını göstermeye ve ne ölçüde hazır olduklarını keşfetmeye zorlamayı amaçladığını tahmin ediyor.

İsrail'in Hizbullah'la ‘şiddetli çatışmalar’ yaşandığına dair açıklamalarına rağmen İran destekli Hizbullah İsrail güçleriyle çatışma yaşandığına dair herhangi bir açıklama yapmadı.

Hizbullah'a bağlı medya kuruluşları top atışlarının sıklığının ve patlama seslerinin Kafr Kila Tel en-Nahhas ekseninde, el-Hıyam ovasında ve el-Hıyam’ın güney eteklerinde yoğunlaştığını söyledi.

Reuters daha sonra İsrailli bir güvenlik yetkilisinin şu ana kadar Hizbullah güçleriyle herhangi bir çatışma rapor edilmediğini söylediğini aktardı.

Yetkili, “İsrail'in kara operasyonu sınırlı ve Beyrut'u hedef alan daha geniş bir operasyon seçeneği masada değil” dedi.

Güvenlik yetkilisi ayrıca, birliklerin Lübnan topraklarının ne kadar derinliklerinde olduğunu belirtmekten kaçınarak sadece sınıra ‘yakın’ olduklarını söyledi.

“Söz konusu kuvvetler sınırlı operasyonlar gerçekleştiren türden” diyen yetkili, ‘operasyonların yer ve zaman açısından sınırlı olduğunu’ vurguladı.

New York Times'a göre İsrail, Lübnan'ı işgalinin ilk aşamasına, geçen yıl ekim ayında Gazze Şeridi'ni işgal etmek için ayırdığından daha az asker ayırmış görünüyor. İsrail ordusu, 10 binden fazla askerden oluşan bir tümenin dün gece Lübnan sınırındaki operasyonda yer aldığını söyledi, ancak sınırı kaç askerin geçtiği henüz belli değil. İsrail ordusu Gazze Şeridi Güney Lübnan'dan çok daha küçük ve düzlük olmasına rağmen orayı iki tümenle işgal etmişti.

Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü (UNIFIL) İsrail'in sınırı geçmesinin Lübnan'ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ‘ihlali’ olduğu uyarısında bulundu. UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, “Lübnan'a herhangi bir geçiş Lübnan'ın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının ihlalidir” denildi.

Tüm tarafları ‘sadece daha fazla şiddet ve kan dökülmesine yol açacak bu tür eylemlerden kaçınmaya’ çağıran UNIFIL, ‘mevcut yolda devam etmenin bedelinin çok yüksek olacağı’ uyarısında bulundu.



Çok eşlilik fetvası Rusya'da tartışma yarattı

Rus siyasetçiler, fetvaya karşı laiklik ve medeni kanun vurgusu yaptı (Reuters)
Rus siyasetçiler, fetvaya karşı laiklik ve medeni kanun vurgusu yaptı (Reuters)
TT

Çok eşlilik fetvası Rusya'da tartışma yarattı

Rus siyasetçiler, fetvaya karşı laiklik ve medeni kanun vurgusu yaptı (Reuters)
Rus siyasetçiler, fetvaya karşı laiklik ve medeni kanun vurgusu yaptı (Reuters)

Rusya'da Ulema Konseyi'nin çok eşlilikle ilgili çıkardığı fetva ülkede tartışma yarattı.

Rusya'daki Müslümanları temsil eden en üst düzey merci olan Ulema Konseyi'nden cuma günü yapılan açıklamada, erkeklerin birden fazla kadınla imam nikahı yapabileceği duyuruldu. 

Konseyin başkan yardımcısı İldar Alyautdinov, Müslüman erkeklere tüm eşlerine eşit ve adil davranması şartıyla azami 4 kadınla evlilik yapma izni verildiğini söyledi.

Moskova Müftüsü Alyautdinov, evliliklerde kadınların sağlık durumu, doğurganlığın sona ermesi ya da çocuk istememe gibi durumlarda erkeklerin bu seçeneğe başvurabileceğini belirtti.

Erkeğin tüm eşlerine eşit maddi imkanlar sunması ve onlarla benzer sürelerde vakit geçirmesi gerekiyor. 

Bu koşulların ihlal edilmesi durumunda çok eşliliğe izin verilmeyeceğini söyleyen Alyautdinov, erkeğin yeni bir kadınla evlenmeden önce mevcut eşlerini bilgilendirmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca kadınların buna itiraz etme ve eşlerinden ayrılma hakkı da olacak. 

Diğer yandan Rus medeni kanununda çok eşliliğe izin verilmiyor, bu nedenle Ulema Konseyi'nin fetvası bazı kesimlerin tepkisini çekti.

Rusya Federal Meclisi'nin alt kanadı Duma'da Aile, Kadın ve Çocuk Komitesi Başkanı Nina Ostanina, Rusya'nın laik bir devlet olduğunu vurgulayarak, dini farketmeksizin tüm vatandaşların medeni kanunlara uyması gerektiğini söyledi. Ostanina, fetvanın Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtti. 

Rus devletine bağlı Sivil Toplum ve İnsan Hakları Konseyi'nden Kirill Kabanov da karara karşı çıkarak şunları söyledi: 

Gördüğüm kadarıyla bir sonraki adım, Rus yargı sisteminin reddedilmesi ve şeriat mahkemelerinin kurulması olacak.

Fetvaya Rus Ortodoks Kilisesi'nden de eleştiri geldi. Moskova Patrikhanesi'nden Vahtang Kipsidze, Hıristiyan topluluğunun tek eşlilik üzerine kurulu olduğunu ve aile kurumunun devamının ancak böyle sağlanabileceğini belirtti.

Moskova Müftüsü Alyautdinov ise karşı çıkışları haklı bulmadığını söyleyerek, fetvanın imam nikahı altındaki kadınların haklarını koruyacağını savundu.

Independent Türkçe, RT, RIA Novosti