İsrail ordusu kuzeydeki operasyonlar için 4 yedek tugayı daha göreve çağırdıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5066641-i%CC%87srail-ordusu-kuzeydeki-operasyonlar-i%C3%A7in-4-yedek-tugay%C4%B1-daha-g%C3%B6reve-%C3%A7a%C4%9F%C4%B1rd%C4%B1
İsrail ordusu kuzeydeki operasyonlar için 4 yedek tugayı daha göreve çağırdı
İsrail ordusu bugün (Salı) yaptığı açıklamada, kuzey sınırındaki operasyonlar için dört yedek tugayı daha göreve çağırdığını duyurdu.
Ordudan yapılan açıklamada, “Bu, Hizbullah terör örgütüne karşı operasyonel faaliyetlerin sürdürülmesine ve kuzey İsrail sakinlerinin evlerine güvenli bir şekilde dönmeleri de dâhil olmak üzere operasyonel hedeflere ulaşılmasına olanak sağlayacaktır” denildi.
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin aylardır Lübnan'ın güneyinde operasyonlar düzenlediğini, Hizbullah'ın tünellerini, evlerin altındaki silah depolarını ve Lübnanlı grubun saldırı planlarını ortaya çıkardığını söyledi.
Hagari, İsrail'in Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'a karşı ‘sınırlı’ bir kara operasyonu başlattığını resmen duyurmasından saatler sonra bu ayrıntıları ilk kez açıkladığını ifade etti.
Hagari, bu türde onlarca operasyonun Hizbullah'ın İsrail'e girme ve Hamas tarafından geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'in güneyinde gerçekleştirilen tarzda bir saldırı gerçekleştirme planlarını ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkardığını belirtti.
Henüz kara harekâtı yok
Lübnanlı bir güvenlik kaynağı Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Tel Aviv'in Güney Lübnan'da ağır çatışmalara girdiğini açıklamasına rağmen İsrail güçlerinin henüz Lübnan topraklarına girmediğini doğruladı.
Kaynak, İsrail ordusunun sınırın farklı bölgelerinde manevralar yaptığını, ancak güçlerinin sınırı geçmediğini ve kimseyle çatışmaya girmediğini bildirdi.
İsrail'in bu tür operasyonları daha önce iki kez gerçekleştirdiğini ifade eden kaynak, ancak bu kez geniş bir medya kampanyasının eşlik ettiğini söyledi.
Kaynak, İsrail'in bu hamlelerinin Lübnan tarafındaki durumun nabzını tutmayı ve Hizbullah savaşçılarını harekete geçmeye, pozisyonlarını göstermeye ve ne ölçüde hazır olduklarını keşfetmeye zorlamayı amaçladığını tahmin ediyor.
İsrail'in Hizbullah'la ‘şiddetli çatışmalar’ yaşandığına dair açıklamalarına rağmen İran destekli Hizbullah İsrail güçleriyle çatışma yaşandığına dair herhangi bir açıklama yapmadı.
Hizbullah'a bağlı medya kuruluşları top atışlarının sıklığının ve patlama seslerinin Kafr Kila Tel en-Nahhas ekseninde, el-Hıyam ovasında ve el-Hıyam’ın güney eteklerinde yoğunlaştığını söyledi.
Reuters daha sonra İsrailli bir güvenlik yetkilisinin şu ana kadar Hizbullah güçleriyle herhangi bir çatışma rapor edilmediğini söylediğini aktardı.
Yetkili, “İsrail'in kara operasyonu sınırlı ve Beyrut'u hedef alan daha geniş bir operasyon seçeneği masada değil” dedi.
Güvenlik yetkilisi ayrıca, birliklerin Lübnan topraklarının ne kadar derinliklerinde olduğunu belirtmekten kaçınarak sadece sınıra ‘yakın’ olduklarını söyledi.
“Söz konusu kuvvetler sınırlı operasyonlar gerçekleştiren türden” diyen yetkili, ‘operasyonların yer ve zaman açısından sınırlı olduğunu’ vurguladı.
New York Times'a göre İsrail, Lübnan'ı işgalinin ilk aşamasına, geçen yıl ekim ayında Gazze Şeridi'ni işgal etmek için ayırdığından daha az asker ayırmış görünüyor. İsrail ordusu, 10 binden fazla askerden oluşan bir tümenin dün gece Lübnan sınırındaki operasyonda yer aldığını söyledi, ancak sınırı kaç askerin geçtiği henüz belli değil. İsrail ordusu Gazze Şeridi Güney Lübnan'dan çok daha küçük ve düzlük olmasına rağmen orayı iki tümenle işgal etmişti.
Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü (UNIFIL) İsrail'in sınırı geçmesinin Lübnan'ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ‘ihlali’ olduğu uyarısında bulundu. UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, “Lübnan'a herhangi bir geçiş Lübnan'ın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının ihlalidir” denildi.
Tüm tarafları ‘sadece daha fazla şiddet ve kan dökülmesine yol açacak bu tür eylemlerden kaçınmaya’ çağıran UNIFIL, ‘mevcut yolda devam etmenin bedelinin çok yüksek olacağı’ uyarısında bulundu.
Trump’ın ekibi içinde ideolojilerdeki farklılıklar bölünmeye neden oluyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5141704-trump%E2%80%99%C4%B1n-ekibi-i%C3%A7inde-ideolojilerdeki-farkl%C4%B1l%C4%B1klar-b%C3%B6l%C3%BCnmeye-neden-oluyor
Trump’ın ekibi içinde ideolojilerdeki farklılıklar bölünmeye neden oluyor
Trump yönetiminin üyeleri Beyaz Saray'da bir araya geldi, 30 Nisan 2025 (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci dönemindeki ekibinde yer alan isimler, ilk başkanlık döneminde seçtiği isimlerden daha uyumlu görünüyor.
Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz gibi geleneksel Cumhuriyetçi simalardan Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance gibi ‘Amerika’yı Yeniden Harika Yap’ (Make America Great Again/MAGA) hareketinden yüzlere kadar, bu kez ekibini ilk döneminde rahatsızlık yaratan skandallar, sızıntılar, kovulmalar ve ayrılmalar gibi olaylardan kaçınmak için dikkatle seçti.
Ancak bu temkinlilik, özellikle hassas konuların ele alınışındaki radikal anlaşmazlıklardan kaynaklanan rahatsızlıkları engelleyemedi. İlk kurban, kısa süre önce görevinden alınan Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz oldu. Rubio, Waltz’ın sorumluluklarını geçici olarak devralarak New York Times (NYT) gazetesinin ifadesiyle ‘Her Şeyin Bakanı’ oldu.
Şarku’l Avsat gazetesi ve Al Sharq (eş-Şark) televizyon kanalı işbirliğiyle hazırlanan Washington Report adlı programda Trump’ın ekibindeki ideolojik bölünmelerin yurtiçi ve yurtdışındaki hassas konuları nasıl etkilediği, Waltz'ın kovulmasının etkileri, Rubio'nun artan sorumlulukları ve Witkoff'un artan nüfuzu ele alındı.
Waltz görevden mi alındı terfi mi etti?
‘Sinyal’ adlı mesajlaşama uygulamasındaki mesajların sızdırılmasıyla patlak veren skandal, bir tartışma fırtınası yaratırken Trump’ın ekibinin farklı bir kriz yönetimi tarzını da ortaya koydu. Bu olay Waltz'un Ulusal Güvenlik Danışmanlığı kariyerinin sonunun başlangıcı olsa da, bazı haberlere göre İran gibi diğer meseleler Waltz'un görevden alınması ve ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi olarak aday gösterilmesi kararının alınmasında kilit rol oynadı.
Trump’ın ikinci dönemindeki yönetiminin ilk kurbanı Mike Waltz oldu (AFP)
Trump yönetimi, bu hamlenin Waltz için bir terfi olduğunu savunurken, aralarında The Cohen Group'un kıdemli danışmanı, eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Biden'ın Libya Büyükelçiliğine aday gösterdiği Jennifer Gavito'nun da bulunduğu bazı isimler, bu görüşe katılmıyor. Waltz'un çeşitli hükümet birimleri arasında dış politikayı koordine eden üst düzey bir pozisyondan Trump yönetiminin sürekli olarak küçümsemeye çalıştığı uluslararası bir kuruluş olan BM’de temsilcilik pozisyonuna getirildiğini belirten Gavito, buna karşın “Başkan, yönetiminde artık istemediği kişileri kovmaktan çekinmedi. Dolayısıyla Waltz'un başka bir pozisyona getirilmesi, yönetimin kendisine halen bir tür güven duyduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetçi Ulusal Komite'nin eski İletişim Direktörü ve Temsilciler Meclisi eski Cumhuriyetçi Çoğunluk Lideri'nin İletişim Direktör Yardımcısı Douglas Hay, Waltz'ın kovulmasının zamanlamasının şaşırtıcı olduğunu belirtti.
Hay, şunları söyledi:
Trump başkanlığının ilk 100 gününde ekibinde herhangi bir değişiklik yapmak istemedi çünkü medyaya ya da Demokratlara koz vermek istemiyordu. Bu yüzden 101’inci güne kadar bekledi ve ardından Mike Waltz'ı başka bir göreve getirdi.
Ancak Hay, Waltz'ın başına gelenlerin Signal'deki konuşmalara katılan ekibinin geri kalanı için bir uyarı niteliğinde olabileceğinin altını çizdi.
Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Waltz Fransa Cumhurbaşkanı'nın Beyaz Saray ziyareti sırasında, 24 Şubat 2025 (AFP)
ABD'nin eski Honduras Büyükelçisi, George W. Bush döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi'nin eski yetkilisi ve Trump döneminde ABD'nin Afganistan'daki misyonunun eski direktörü olan Hugo Lawrence ise Waltz'ın görevden alınmasında politika görüşlerindeki farklılığın önemli bir rol oynadığını düşünüyor. Waltz'un İran konusunda şahin bir Cumhuriyetçi olarak bilindiğini ve Trump'ın diplomasiyi öne çıkardığı bir dönemde Tahran'a karşı askeri harekatla ilgili fikirler öne sürmeye çalıştığını belirten Lawrence, ayrıca Waltz'ın güvenilirliğini sarsan Signal skandalının MAGA hareketi içindeki siyasi rakiplerini ortaya çıkardığını da sözlerine ekledi. Lawrence, Waltz'ın ABD’nin BM Daimi Temsilcisi olarak aday gösterilip tamamen görevden alınmamasıyla ilgili olarak bunun Waltz'ın kendi eyaleti Florida'da sahip olduğu nüfuzdan kaynaklandığını öne sürdü.
Trump'ın buradaki tabanını kızdırmak istemediğini düşünen Lawrence, “Bu terfi sadece ismen oldu. Bu gerçek bir terfi değil, bir uzlaşma” ifadelerini kullandı.
Rubio ve dört görev
Waltz'un görevden alınmasıyla birlikte Dışişleri Bakanı Marco Rubio, aralarında ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Yöneticiliği ve Ulusal Güvenlik Danışmanlığının da bulunduğu Dışişleri Bakanlığı’ndaki dört görevi geçici olarak devraldı. Birçok kişi, bu durumun Rubio'nun performansını etkileyeceğini söylüyor. Gavito, Henry Kissinger'ın uzun süre Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı görevlerini yürüttüğünü belirtirken, Rubio'nun Waltz'un görevini geçici olarak devralmasının Trump'ın ‘Ulusal Güvenlik Konseyi'nin rolünü önemli ölçüde azaltmaya çalıştığının’ bir göstergesi olduğu yorumunda bulundu. Gavito, “Ulusal Güvenlik Konseyi'nin politika koordinasyon rolünün çöktüğünü görüyoruz” diye ekledi.
Rubio, Witkoff'un Beyaz Saray'daki yemin töreni sırasında, 6 Mayıs 2025 (Reuters)
Gavito’ya göre bu durum, Trump'ın dış politika yürütme tarzından ve birçok görev verdiği Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da dahil olmak üzere ‘ABD dış politikasını onun vizyonu doğrultusunda uygulayan’ birkaç kişiye güvenme eğiliminden kaynaklanıyor.
Witkoff ve Trump Beyaz Saray'da tokalaşırken, 6 Mayıs 2025 (AP)
Hay ise Rubio'nun ABD Senatosu'ndaki Cumhuriyetçilerin ve Demokratların güvenine sahip olduğunu hatırlatarak Trump yönetiminde oybirliğiyle onaylanan tek aday olduğunu ve bunun ‘ileriye dönük Trump yönetimi için çok önemli olduğunu’ belirtiyor. Witkoff ya da onaylanan diğer adaylar için durumun aynı olmadığını ifade eden Hay, “Rubio, Demokratların Senato desteğine ihtiyaç duyulan dış politika konularında ilerleme için gerekli güvenilirliğe sahipken diğerleri için bu güvenilirlik söz konusu değil” yorumunda bulundu.
Lawrence ise kesin ifadelerle şunları söyledi:
Bu yüzyılın diplomasisinde bir kişinin hem dışişleri bakanlığı hem de ulusal güvenlik danışmanlığı görevlerini üstlenmesi mümkün değil. Waltz'dan boşalan koltuk başka biri tarafından doldurulabilir.
Trump'ın dosyaları yönetme konusunda kendine has bir tarzı olduğunu kabul eden Lawrence, bunun bir ulusal güvenlik danışmanı olmayan eski Başkan Harry Truman'dan Henry Kissinger ile Beyaz Saray'dan işleri yürütmek isteyen Richard Nixon'a kadar diğer başkanlar için de geçerli olduğunu belirterek, “Trump'ın durumunda, başkanın kiminle rahat ettiğiyle ilgili benzersiz bir liderlik tarzı var. Anlaşmalar yapıyor ve bunun Ortadoğu’dan Ukrayna’ya kadar dış politika dosyalarını Witkoff'a teslim etmesine de yansımasını istiyor” dedi.
Witkoff ve birikmiş görevler
Öte yandan Witkoff'a özellikle Ortadoğu temsilciliğinin verilmesiyle ilgili uyaran Gavito, bu tür müzakerelerde yer alan bir kişinin bu karmaşık bölge hakkında daha derin bir bilgi birikimine sahip olması gerektiğini söyledi. Deneyim ve anlaşma yönetiminin önemli olduğunu, ancak hassas ayrıntıları gerçekten anlayan bir ekibe sahip olmanın da aynı önemde olduğunu vurgulayan Gavito, İran ile müzakereleri örnek vererek, ABD ekibinin aksine İran müzakere ekibinin ABD ile ilişkiler konusunda onlarca yıllık deneyime sahip olduğunu belirtti. Gavito, “Müzakere masasında ABD heyetinde gerçek uzmanlar olmadan, ABD'nin en iyi anlaşmayı elde edemeyeceği bir duruma düşeceğinden korkuyorum” diye ekledi.
Witkoff Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü, 25 Nisan 2025 (AP)
Gavito’nun yaklaşımına katılan ve İran ya da Ukrayna'da başarılı müzakerelerin dışişleri ve savunma bakanlıkları ile istihbarat teşkilatlarının koordinasyonunu gerektireceğini vurgulayan Lawrence, “Witkoff başarı şansı elde etmek istiyorsa, başta Dışişleri Bakanı olmak üzere tüm kurumlarla yakın iş birliği içinde çalışmalı” yorumunda bulundu.
ABD’de 2016 yılında yapılan seçimlerde Rubio ile Trump arasındaki oldukça gergin olan ilişkiyi ve dış politika konularındaki radikal farklı görüşlerini hatırlatan Lawrence, “Rubio, Trump ile ilişkilerini onarmak için çok zaman harcadı ve dış politika yönelimini ‘Önce Amerika’ gündemine daha yakın olacak şekilde kökten değiştirdi. Siyasi olarak çok hırslı ve gelecekte başkanlığa aday olmayı planladığı aşikar. Bu yüzden Başkan’ı memnun etmek için çaba gösterecektir” dedi.
Witkoff, Beyaz Saray'da Rubio karşısında yemin ederken, 6 Mayıs 2025 (AP)
Öte yandan başkanlık yarışı sırasında rakipler arasında gerginlik yaşanmasının son derece normal olduğunu düşünen Hay, Barack Obama ve Hillary Clinton, George H. Bush ve Ronald Reagan arasındaki sürtüşmeleri hatırlatarak Trump'ın Rubio ile yakın çalışmasının ‘şaşırtıcı olmadığını’ söyledi. Ancak özellikle Trump Küba'ya açılmaya karar verirse, Rubio ile Latin Amerika konularında anlaşmazlık yaşayabileceğini düşünen Hay, “Tüm kariyerini Küba'dan kaçmak ve komünizmle mücadele üzerine kuran Marco Rubio böyle bir durumda ne yapacak?” diye sordu.
Geleneksel Cumhuriyetçiler ve MAGA destekçileri arasındaki farklı ideolojiler nedeniyle Trump ve Rubio arasında zaman içinde başka sorunlar yaşanabileceğini düşünen Lawrence, “Trump'ın liderlik tarzının kaosa, sürprizlere ve herkesi diken üstünde tutmaya dayanıyor” şeklinde konuştu.
Lawrence, son olarak şunları söyledi:
Marco Rubio'nun önümüzdeki üç yıl boyunca görevde kalıp kalamayacağını göreceğiz. Çünkü Başkan Trump ile çalışmak kolay değil.