İran, İsrail'e füze saldırısı gerçekleştirdi... İsrail karşılık vereceğini duyurdu

150'den fazla balistik füzenin çeşitli şehirleri vurmasının ardından Tel Aviv'in tepkisi,bekleniyor.  Washington yardım sözü verdi.

TT

İran, İsrail'e füze saldırısı gerçekleştirdi... İsrail karşılık vereceğini duyurdu

İran, İsrail'e füze saldırısı gerçekleştirdi... İsrail karşılık vereceğini duyurdu

İran, İsrail'in çeşitli şehirlerine Salı akşamı yüzlerce balistik füze fırlatırken Tel Aviv, sınırlı kayıplara neden olan saldırıya “karar verdiğimiz yer ve zamanda” karşılık vereceğini açıkladı.

“Gerçek Vaat 2” olarak adlandırılan saldırıdan önce İran ABD ve Rusya'yı bilgilendirdi. Devrim Muhafızları yaptığı açıklamada saldırıyla Hizbullah ve Hamas liderleri Hasan Nasrallah ve İsmail Haniye ile Devrim Muhafızları komutanı Abbas Nilfroşan'ın intikamının alındığını belirtti.

Devrim Muhafızları İsrail'i, “İran'ın egemenliğinin ihlal edilmesi karşısında bir süre itidal gösterdikten sonra” geldiğini söylediği bu operasyona karşılık vermesi halinde “acımasız ve yıkıcı saldırılarla” karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

İsrail genelinde sirenler çaldı, hava sahası kapatıldı ve milyonlarca İsrailli Batı Şeria'da bir Filistinlinin ölümüne ve acil servislere göre iki İsraillinin “hafif” yaralanmasına neden olan roketlerden korunmak için sığınaklara kaçtı.

dfvgbrnh
İran saldırısı sırasında İsrail'in merkezindeki bir sığınakta bulunan İsrailliler (Reuters)

Füze saldırısından önce Yafa'da bir tren istasyonuna iki silahlı kişi tarafından düzenlenen saldırıda altı kişi öldü, Saldırganlar etkisiz hale getirildi.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari şunları söyledi: “Bu roket saldırısının sonuçları olacaktır. Planlarımız var ve karar verdiğimiz yer ve zamanda harekete geçeceğiz” derken, İsrail medyası askeri kaynaklara dayanarak hava kuvvetlerinin ‘saatler içinde’ bölgedeki çeşitli ülkelerdeki hedeflere saldırılar düzenleyeceğini duyurdu. İran da füze saldırısının ardından Tahran havaalanındaki uçuşları askıya aldı.

Ürdün, ülke hava sahasına giren birkaç füze ve insansız hava aracının durdurulduğunu duyururken, ABD savunma sistemleri Irak'taki iki üssü hedef alan füzeleri düşürdü.

Dakikalar süren İran füze saldırısının ardından İsrail “tehdidin sona erdiğini” ilan etti ve vatandaşlarına sığınaklardan çıkmaları çağrısında bulundu. İsrail ordusu yaptığı açıklamada “şu an için” İran'dan kaynaklanan bir tehdit olmadığını teyit ederken, ambulans servisi füzelerin sadece “iki hafif yaralanmaya” neden olduğunu duyurdu.

İsrail acil ambulans servisinden yapılan açıklamada, “Şu anda, Tel Aviv bölgesinde iki küçük şarapnel yaralanması ve ülkenin diğer bölgelerinde güvenli yerlere taşınırken bazı küçük yaralanmalar dışında, İsrail'e yönelik roket ateşinden kaynaklanan herhangi bir yaralanma raporu bulunmamaktadır” denildi.

Saldırı sırasında Kudüs de dâhil olmak üzere İsrail genelinde siren sesleri duyuldu. Ben Gurion Havalimanı sözcüsünün saldırı sırasında yaptığı “İsrail hava sahası kapalıdır” açıklamasının ardından İsrail hava sahasının yeniden açıldığını duyurdu. Uçuşlar İsrail dışındaki alternatif rotalara yönlendirilmiştir.”

İsrail'e Yardım

İran saldırısına ilk tepki olarak ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinin bu tür saldırılara karşı İsrail'e yardım etmeye ve bölgedeki Amerikalıları korumaya hazır olduğunu söyledi. Biden, yeni saldırıyı görüşmek üzere Başkan Yardımcısı Harris ve ABD ulusal güvenlik ekibini toplantıya çağırdı. İran saldırısına yönelik Batı'dan kınama açıklamaları geldi.

ABD'li bir yetkili, ABD'nin İsrail'i saldırıya karşı savunma hazırlıklarını aktif olarak desteklediğini ve İran tarafından İsrail'e yönelik herhangi bir doğrudan askeri saldırının Tahran için ciddi sonuçları olacağını söyledi.

cdfvgb
İsrail hava savunma sistemleri 1 Ekim 2024'te Tel Aviv üzerindeki füzeleri engelliyor (AFP)

New York Times'a konuşan ABD'li bir askeri yetkili, İran'ın önümüzdeki 12 saat içinde, Nisan ayında İsrail ve müttefikleri tarafından neredeyse tamamen engellenen saldırısında olduğu gibi bir balistik füze saldırısı düzenleyeceğine tahmin ettiklerini söylemişti.

Nisan saldırısı

İran, İsrail'e yönelik son füze ve insansız hava aracı saldırısını Nisan ayında, İsrail savaş uçaklarının Suriye'yi ziyaret eden birkaç üst düzey İranlı komutanı öldürmesinin ardından gerçekleştirdi. O dönemde her iki tarafın da gerilimi düşürmeyi tercih etmesi üzerine topyekûn bir savaş önlenmişti. Altı ay sonra, diplomatlar ve uzmanlar topyekûn bir savaşın daha olası hale geldiğini ve İsrail'in İran'ın yeni bir saldırısına güçlü bir şekilde karşılık vermesinin beklendiğini söylüyor.



İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Hüda Rauf

İran ile ABD arasındaki müzakereler, her iki müzakereci ve arabulucu tarafın iyimser ve olumlu açıklamalarıyla ilerleyen üç turdan sonra durdu. Dördüncü turun ertelenmesi, ABD-İran arasında geçici veya kalıcı bir anlaşmaya varılma şansı konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Donald Trump'ın göreve gelmesinden bu yana tüm göstergeler, hem İran hem de Amerikan tarafının bir anlaşma imzalamaya hazır ve niyetli olduğuna işaret etse de, şimdilik görüşmelerin üçüncü turda durmasının -ama bu geçici ve yakında dördüncü turla devam edecek gibi görünüyor- her bir tarafın istediği şeyin teknik ayrıntılarından ibaret olmayan başka nedenleri de vardı. Nitekim Washington'daki bazı taraflar İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasından bahsederken, diğerleri ise sıfır zenginleştirmeden bahsediyor ve İran her ikisini de reddediyor.

Trump yönetiminin İran ile müzakerelerdeki temsilcisi Steve Witkoff, Tahran'ın uranyumu yüzde 3.67 oranında zenginleştirme hakkı olduğunu söylese de, ertesi gün İran'ın uranyum zenginleştirmemesi gerektiğini açıkladı. Ardından Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın uranyum zenginleştiren tek nükleer olmayan ülke olmak istediğini söyledi.

Öte yandan İran'ın yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme imkânına sahip olması durumunda bu oranın barışçıl amaçlarla uyumlu olmadığı belirtiliyor. Zira birkaç hafta içinde yüzde 20, sonra yüzde 60 ve en sonunda da yüzde 90 zenginleştirme oranına ulaşabilir ki bu da silah üretmek için gereken oran.

Her iki taraftan gelen belirsiz açıklamalara rağmen İran ve Washington'un çok yakında bir anlaşmaya varma noktasında olduğu kesin. Ancak görüşmelerdeki duraklamanın bölgesel bir başka gelişmeyle bağlantılı olduğu anlaşılıyor. İran'da Recai Limanı’nda ağır kayıplara yol açan ve etkileri halen devam eden bir patlama meydana gelirken, Husilerin İsrail hedeflerine yönelik saldırısı gerçekleşti. Husilere ait bir insansız hava aracı İsrail'deki enerji merkezini çevreleyen köprünün yakınına düşerek geniş çaplı bir hasara yol açtı. İsrail güvenlik birimlerinin yaptığı değerlendirmelerde, Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na yeni tip bir füze fırlattığı belirtiliyor. Saldırı üzerine İsrail, İran’ı hedef alma ve eleştirme bahanesi bulma fırsatını kaçırmayarak, Tahran’ı Husi saldırısının arkasında olmakla suçladı.

İran'ın yıllardır Husilere askeri, mali ve lojistik destek sağladığı biliniyor. Ancak İsrail, bu olayı İran'ı eleştirmek ve Washington ile yürüttüğü müzakereler kapsamında ona baskı yapmak için kullandı. Öte yandan İran da Husi saldırılarını, Washington'u Kızıldeniz'deki saldırıları durdurmaları için Husileri etkileme gücüne sahip olduğuna ikna etmek amacıyla kullanıyor ve bu, İran'ın bilinen meseleleri birbirine bağlama politikasıyla örtüşüyor.

Daha sonra üçüncü tur görüşmelerin ardından müzakereler durdu, ama dördüncü tur görüşmeler yakın. Trump da Husiler ile Kızıldeniz'de ABD gemilerine yönelik saldırıların durdurulması ve ABD’nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırılarının durması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Bilhassa saldırılardan zarar gören Mısır ve Suudi Arabistan gibi Kızıldeniz'e kıyısı olan bölge ülkeleri olduğu için, iki taraf arasındaki saldırıların durması, bölgede sükunetin sağlanması ve gerginliğin azalması için olumlu bir gösterge. Suudi Arabistan, Yemen'de gerginliğin azaltılması ve Yemen krizinin barışçıl bir şekilde çözülmesi amacıyla bu anlaşmaya mutlaka destek verecektir. Ancak anlaşma diğer yandan, Trump'ın övünebileceği herhangi bir başarı elde etmek isteyen Washington'a baskı yaparak, İran ve İsrail'in çıkarları doğrultusunda birbirlerini nasıl kullandıklarını da ortaya koydu.

Kaldı ki Washington ile Husiler arasındaki anlaşmaya ilişkin soru işaretleri de gündemde; anlaşma Trump'ın bölge ziyareti bitene kadar geçici mi olacak, yoksa devam mı edecek? Yemenli isyancılar sadece İsrail gemilerine saldırmaya devam ederse ne olacak? Bu durum İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durmasına yol açacak mı? Tüm bunlar önümüzdeki ziyaretten sonra cevapları daha da netleşebilecek sorular.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre İran, İsrail ve Husiler, mevcut süreçte çıkarlarını korumak için Amerikan rolünü kullanmayı, ondan faydalanmayı başardılar. Ancak gelişmeler henüz şekillenme aşamasında ve bunların kısa sürede çökecek geçici düzenlemelerle mi yoksa daha uzun süre devam edecek düzenlemelerle mi sonuçlanacağı belirsiz.