Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki kuvvetlerini hava savunma sistemleri ve radarlarla güçlendiriyor

‘Putin-Erdoğan bölgesinde’ gerginlik sürüyor

Türkiye, Suriye'nin kuzeybatısındaki yoğun askeri takviyelerini sürdürüyor. (Türk medyası)
Türkiye, Suriye'nin kuzeybatısındaki yoğun askeri takviyelerini sürdürüyor. (Türk medyası)
TT
20

Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki kuvvetlerini hava savunma sistemleri ve radarlarla güçlendiriyor

Türkiye, Suriye'nin kuzeybatısındaki yoğun askeri takviyelerini sürdürüyor. (Türk medyası)
Türkiye, Suriye'nin kuzeybatısındaki yoğun askeri takviyelerini sürdürüyor. (Türk medyası)

Türkiye, son üç aydır yüksek gerilime sahne olan ve ‘Putin-Erdoğan bölgesi’ olarak bilinen Suriye'nin kuzeybatısındaki çatışmasızlık bölgesinde konuşlu güçlerine askeri takviyelerini yoğunlaştırdı.

Türk ordusu İdlib kırsalındaki askeri noktalarından birine savaş radarı ve uzun menzilli hedeflere yönelik gelişmiş bir hava savunma sistemi gönderdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türk güçlerinin, Lazkiye'nin kuzey kırsalındaki Tellet el-Hadade ve Hama'nın kuzeybatısında bulunan Gab Ovası'ndaki Tellet Kastun'da modern sinyal bozucu cihazları aktif hale getirdiğini bildirdi.

Türkiye, eylül ayının ikinci yarısında İdlib'e 107 askeri araç, personel taşıyıcı ve lojistik malzemeden oluşan üç konvoy askeri takviye gönderdi. Türkiye ayrıca, Suriye'nin kuzeybatısındaki Halep vilayetinde bulunan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekât bölgelerindeki güçlerine de takviye gönderdi.

Türkiye'nin takviyeleri, Suriye güçlerinin İdlib'deki silahlı grupların mevzilerine yönelik saldırılarını arttırdığı bir dönemde Heyetu Tahriru’ş Şam'ın Suriye ordusuyla temas hatlarına yaptığı askeri takviyelerle aynı zamana denk geldi.

ukıl
Fotoğraf:  (SOHR)

SOHR, eylül ayında Türk güçleri tarafından İdlib kırsalına üç konvoy halinde getirilen ve aralarında askeri ve lojistik malzemeler ile askerlerin de bulunduğu 107 askeri araç saydı.

Suriye'nin kuzeybatısında ‘Putin-Erdoğan bölgesi’ olarak bilinen ve Lazkiye Dağları'nın kuzeydoğusundan Halep’in kuzeybatı eteklerine, Hama ve İdlib kırsalına kadar uzanan çatışmasızlık bölgesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da gerçekleştirdikleri görüşme sırasında ilan edilen ateşkes anlaşmasına tabidir. Söz konusu anlaşma, Suriye ordusu tarafından düzenlenen bir saldırıda çok sayıda Türk askerinin öldürülmesine tepki olarak Türkiye'nin Bahar Kalkanı adını verdiği askeri operasyonun arka planında yapıldı.

Buna rağmen, ateşkes ihlalleri her gün devam ediyor. Bölge, SOHR’a göre Suriye ordu güçlerinin mevzilerine top atışı yapmakla sınırlı kalan Türkiye'nin garantörlüğünde Suriye ordusu, sadık milisler ve Rus güçleri tarafından büyük bir gerilime tanık oluyor.

Sadece eylül ayında Putin-Erdoğan bölgesinde 70 kişi öldürüldü.

Diğer taraftan İdlib'de halkın Heyetu Tahriru’ş Şam'a yönelik hoşnutsuzluğu artıyor. Halkın, Heyetu Tahriru’ş Şam lideri Ebu Muhammed el-Cevlani'nin devrilmesi ve güvenlik sisteminin lağvedilmesi taleplerinde ısrar etmesi çerçevesinde gösteriler düzenleniyor. Söz konusu gösteriler, tutukluların serbest bırakılması ve Şam'la yakınlaşma ve ilişkilerin normalleşmesinden söz edilmesinin ardından Türkiye'nin müdahalesinin reddedilmesiyle ilgili taleplere odaklanıyor.

brgnytju
Suriye ordusu Halep kırsalını bombalıyor (SOHR)

İlgili bağlamda, Fethu'l Mubin Operasyon Odası’na bağlı gruplar Hama'nın kuzeybatı kırsalında bulunan Gab Ovası'ndaki el-Amkiye ekseninde Suriye güçlerinin mevzilerini top atışlarıyla hedef alırken, Suriye güçleri de İdlib'in güney kırsalındaki el-Fatira kasabası ve Kansafra çevresi ile Halep kırsalındaki Kafr Taal ve el-Usus eksenini ağır top atışlarıyla vurarak karşılık verdi.

Lazkiye'nin kuzey kırsalındaki Nahşba ekseninde Fethu'l Mubin Operasyon Odası’na bağlı birlikler tarafından bir Suriye askeri öldürüldü.

sdfvgrb
Türkiye'nin Halep'te SDG ve Suriye ordusu mevzilerine yönelik bombardımanı (SOHR)

Diğer yandan Türk topçusu Halep'in kuzey kırsalında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Suriye ordusunun konuşlandığı bölgelerdeki Maranaz ve el-Malikiye köylerini bombaladı. SDG de ateş kaynaklarına ağır makineli tüfek ateşiyle karşılık verdi.

Rus ve Türk kuvvetleri pazartesi günü saha koşullarını izlemek ve aralarındaki anlaşmaların uygulanmasını sağlamak için iki taraf arasında devam eden koordinasyonun bir parçası olarak Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab (Kobani) kırsalında ortak bir askeri devriye gerçekleştirdi.

Bu arada, Türk tarafının Kuzey Şahinleri Tugayı’nı feshedememesi ve tugayın liderlerine Feylaku'ş Şam (Şam Lejyonu) grubuyla birleşmeleri için maddi teşvik sunması sonucunda, Türk güçleri ve Suriye Milli Ordusu tarafından kontrol edilen Halep'in kuzey kırsalında bulunan Afrin'deki Zeytin Dalı harekât bölgesinde gerginlik ve güvenlik alarmı devam ediyor.

df
Afrin'deki Kuzey Şahinleri Tugayı Türkiye'nin feshetme talebine karşı çıkıyor. (Kuzey Şahinleri Tugayı X hesabı)

Kuzey Şahinleri Tugayı bünyesinde faaliyet gösteren gruplardan biri, Türk tarafının para karşılığında Sultan Murad Tugayı veya Feylaku'ş Şam'a katılma çağrısı üzerine Feylaku'ş Şam'a katılarak Kuzey Şahinleri Tugayı bünyesinden ayrıldıklarını duyurdu.

SOHR'a göre bu durum, Afrin kırsalındaki Bülbül ilçesine bağlı Şeyhorze ve Daragliya köylerinde Kuzey Şahinleri Tugayı ile Feylaku'ş Şam arasında silahlı çatışmalara yol açtı. Her iki tarafın da makineli tüfek ve orta güçlükte silahlar kullanması nedeniyle sivil kayıplar yaşandı.



Kendisine saldıran erkeğin dilini koparan kadın, 60 yıl sonra adalet arıyor

78 yaşındaki Choi Mal-ja, davanın yeniden açılmasına yönelik talepleri reddedildiği için Yüksek Mahkeme binası önünde protesto gösterisi düzenlemişti (Korean Women’s Hot-Line)
78 yaşındaki Choi Mal-ja, davanın yeniden açılmasına yönelik talepleri reddedildiği için Yüksek Mahkeme binası önünde protesto gösterisi düzenlemişti (Korean Women’s Hot-Line)
TT
20

Kendisine saldıran erkeğin dilini koparan kadın, 60 yıl sonra adalet arıyor

78 yaşındaki Choi Mal-ja, davanın yeniden açılmasına yönelik talepleri reddedildiği için Yüksek Mahkeme binası önünde protesto gösterisi düzenlemişti (Korean Women’s Hot-Line)
78 yaşındaki Choi Mal-ja, davanın yeniden açılmasına yönelik talepleri reddedildiği için Yüksek Mahkeme binası önünde protesto gösterisi düzenlemişti (Korean Women’s Hot-Line)

60 sene önce kendisine cinsel saldırıda bulunan erkeğin dilini koparan Güney Koreli kadın, saldırganın kendisinden az ceza almasına yıllar sonra itiraz etti.

1964’te yaşanan olayda Choi Mal-ja, Güney Gyeongsang eyaletinin Gimhae kentinde yol soran bir adama yardım etmek için durdu. Adamla birlikte biraz yürüdükten sonra ona yolu tarif eden kadın, arkasını döndüğünde saldırıya uğradı.

Olay yaşandığında 18 yaşında olan Choi, bilincini kısa süreliğine kaybettiğini ve adam üzerine çöküp kendisini öpmeye çalışırken ayıldığını söylüyor. Tam bu sırada saldırganın dilini ısırarak kaçabildiğini anlatıyor.

Soyadı Noh olarak paylaşılan saldırgan, olaydan iki hafta sonra yanına birkaç kişiyi daha alarak Choi’nin evine zorla girip kadının babasını ölümle tehdit etmiş.

Choi, adam hakkında cinsel saldırı, haneye tecavüz ve tehdit suçlarından dava açtı. Saldırgan da dilini ısırdığı için kadını mahkemeye verdi.

Polis, Choi'nin meşru müdafaa iddiasını makul bulmasına rağmen Busan'daki mahkeme aksi yönde karar verdi. Davada Noh hakkındaki tecavüz girişimi suçlaması düşürüldü, sadece tehdit ve haneye tecavüzden hüküm giydi. Choi ise adamın dilini ısırdığı için suçlu bulundu.

Mahkemenin 1965’te açıkladığı kararla Noh’a 6 ay hapis, bir yıl denetimli serbestlik cezası verildi. Choi ise 10 ay hapis ve iki yıl denetimli serbestlik cezasına çarptırıldı.

Choi, 2020’de Korea Herald’a verdiği röportajda, savcıların davayı sonuçlandırmak amacıyla saldırganla evlenmesi için kendisine baskı yaptığını söylemişti:

Yanlış bir şey yapmadığımı anlattım ama savcı buna uymazsam hayatımın geri kalanını hapiste geçirmek zorunda kalacağımı söyledi.

Choi, 2020’de davanın yeniden görülmesi için Busan bölge mahkemesine başvuru yaptı fakat mahkeme “dönemin koşulları göz önüne alındığında kararın kaçınılmaz olduğunu” belirterek bunu reddetti.

Tüm sürecin kendisi için çok yıpratıcı olduğunu belirten Choi, geçen yıl Yüksek Mahkeme’ye tekrar başvuru yaptı. Ülkedeki kadın hakları savunucuları da davanın tekrar açılması için 15 binden fazla imza topladı ve Yüksek Mahkeme önünde protestolar düzenledi.

Yüksek Mahkeme, Choi’nin duruşma sürecinde adil muamele görmediğine karar vererek bu yıl şubatta başvuruyu kabul etti. Dava tarihiyse henüz kararlaştırılmadı.

Independent Türkçe, CNN, SCMP