İran'ın nükleer tesisleri tehdit ediliyor… İsrail, Tahran'ın füze saldırısına karşılık vermeyi düşünüyor

TT

İran'ın nükleer tesisleri tehdit ediliyor… İsrail, Tahran'ın füze saldırısına karşılık vermeyi düşünüyor

(foto altı) İran tarafından ateşlenen füzelerden bazıları Kudüs semalarında görüldü. (AFP)
(foto altı) İran tarafından ateşlenen füzelerden bazıları Kudüs semalarında görüldü. (AFP)

New York Times'ın bugünkü (Çarşamba) haberine göre İsrail hükümeti, İran'ın dün (salı) gerçekleştirdiği füze saldırısına nasıl karşılık vereceğini düşünüyor.

Gazetenin İsrailli güvenlik analistleri ve eski yetkililere dayandırdığı haberine göre, İsrail'in son dönemde Hizbullah'a verdiği zarar, Tahran'ın daha büyük çaplı bir İsrail saldırısına karşı caydırıcılığını büyük ölçüde ortadan kaldırdı.

Analistler ve yetkililer, İsrail'in şu anda İran'ın füze saldırısına güçlü bir şekilde karşılık verme konusunda, bir önceki İran saldırısına verdiği yanıtın İran'daki bir hava savunma tesisine yönelik büyük ölçüde sembolik bir saldırı olduğu nisan ayına kıyasla daha fazla özgürlüğe sahip olduğunu da belirttiler.

İran konusunda uzman emekli bir İsrail istihbarat subayı olan Danny Citrinowicz, nisan ayında İsrail'in, çok güçlü bir tepkinin İran'ı, başta Hizbullah olmak üzere vekil güçlerine geniş çapta yanıt verme emri vermeye sevk edeceğinden endişe duyduğunu söyledi.

Ancak geçen hafta Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve diğer liderlerin öldürüldüğü operasyonun ve salı gecesi gerçekleştirilen kara harekatının ardından İsrail, Hizbullah'ı zayıflatmış ve İran'ın geniş çaplı bir İsrail saldırısına karşı caydırıcı gücünü büyük ölçüde elinden almış oldu.

Citrinowicz, “Artık Hizbullah'tan gelen ek bir tehdit olmadığı için İsrail, nisan ayına kıyasla daha fazla özgürlüğe sahip. ABD yönetimi İsrail'i tepkisini dizginlemeye teşvik edebilir, ancak başkanlık seçimleri hızla yaklaşırken, ABD'li yetkililer muhtemelen çatışmayı tırmandıracak bir saldırıdan kaçınmak için benzer şekilde baskı yaptıkları nisan ayına göre daha az baskı gücüne sahip olacaklar. Bu, sonunu tahmin etmenin zor olduğu bir gerilim ve İsrail'in eyleminin İran'ın yeni bir tepkisini tetikleyeceği kesin. Görünüşe göre İranlılarla aramızda şiddetli bir çatışmanın başlangıcındayız” ifadelerini kullandı.

cs6m6
İran tarafından ateşlenen füzelerden bazıları Kudüs semalarında görüldü. (AFP)

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ulusal güvenlik danışmanlığını yapmış olan emekli General Yaakov Amidror, İran'ın yaklaşık yarım saat süren bir saldırıda 180 kadar füze ateşlemesinin ardından İsrail'in karşı karşıya kaldığı sorunun İran'a saldırıp saldırmamak olmadığını söyledi. Amidror’a göre asıl soru şu: Verilecek karşılık ne kadar güçlü olacak?

“Onların bize verebileceği zarara kıyasla biz onlara ne kadar zarar verebiliriz?” diye soran Amidror, İsrail'in Hizbullah'a verdiği zararın İran'ın vekil güçlerinin yarattığı tehdidi en aza indirdiğine inandığını söyledi.

Amidror, “Tahran'ın nükleer silah elde etmesinden korkan İsrail için uzun zamandır bir korku kaynağı olan İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırı bile dikkate alınmalıdır” dedi.

Diğer yandan eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail'in ‘bölgenin çehresini değiştirmek için son 50 yılın en büyük fırsatına’ sahip olduğunu söyledi.

Bennett İran hakkında ise şunları söyledi: “Nükleer projesini yok etmek, ana enerji tesislerini yıkmak ve bu terörist rejimi kararlı bir şekilde vurmak için şimdi harekete geçmeliyiz. Bu ahtapot ciddi şekilde yaralandı ve şimdi kafasına nişan alma zamanı.”



Panama Başkanı, Trump'ın kanalın kontrolünü geri alma tehdidini reddetti

 Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
TT

Panama Başkanı, Trump'ın kanalın kontrolünü geri alma tehdidini reddetti

 Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)

Panama Başkanı Jose Raul Mulino, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Atlantik ve Pasifik okyanusları arasındaki bu koridorun kontrolünü yeniden ele alma tehdidini reddetti.

Mulino, "X" platformunda yayınladığı bir videoda Trump'ın adını anmadan şunları söyledi: "Kanal ne doğrudan ne de dolaylı olarak Çin, Avrupa Topluluğu, ABD veya başka bir güç tarafından kontrol edilmiyor. Bir Panamalı olarak bu gerçeği çarpıtan her türlü ifadeyi şiddetle reddediyorum."

Panama başkanının açıklaması, Trump'ın cumartesi günü özel sosyal medya ağı TruthSocial üzerinden yaptığı tehdidin ardından geldi.

Göreve 20 Ocak'ta başlayacak olan Trump, “Donanmamız ve ticaretimiz haksız muamele görüyor (...) Panama tarafından uygulanan (trafik) ücretleri gülünç” diyerek, ‘Ülkemizin bu yağmalanması derhal duracak’ ifadelerini kullandı.

Trump, “Cumhuriyetçi Başkan, “Kanalın yönetimi yalnızca Panama'ya aittir, Çin'e ya da başka birine değil. Asla yanlış ellere geçmesine izin vermedik ve vermeyeceğiz” dedi.

Panama'nın "bu su yolunun güvenli, verimli ve güvenilir bir şekilde işletilmesini garanti edememesi halinde, Panama Kanalı'nın hiçbir tartışma olmaksızın tamamen bize iade edilmesini talep edeceğiz" diye vurguladı.

Panama Devlet Başkanı, ülkesine “saygı” gösterilmesini talep ederek karşılık verdi ve “Panama Kanalı'nın ve bitişiğindeki alanların her metrekaresinin Panama'ya ait olduğunu ve Panama'ya ait olmaya devam edeceğini” ileri sürdü. “Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı müzakere edilemez” dedi.

Trump'ın açıklamalarına rağmen Mulino, yasadışı göç ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konuları ele almak üzere yeni ABD yönetimiyle “iyi ve saygılı bir ilişki” kurmayı umduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ABD kanalı 1914 yılında tamamladı. Panama 1999 yılında kanalın tam kontrolü yeniden ele geçirdi.