Kremlin, İran'ın İsrail'e saldırısının ardından Ortadoğu'da itidal çağrısında bulundu

Çin, dünya güçlerini ‘yapıcı’ olmaya çağırıyor

TT

Kremlin, İran'ın İsrail'e saldırısının ardından Ortadoğu'da itidal çağrısında bulundu

Arama kurtarma ekipleri Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerde çalışıyor. (AP)
Arama kurtarma ekipleri Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerde çalışıyor. (AP)

Kremlin bugün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Ortadoğu'daki durumun son derece endişe verici bir yönde geliştiğini belirterek, tüm tarafları itidalli olmaya çağırdı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya'nın tüm taraflarla temas halinde olduğunu ve sivillerin ölümüne neden olan her türlü eylemi kınadığını söyledi.

Diğer yandan İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Hamas lideri İsmail Heniyye ve DMO Komutanı Abbas Nilfuruşan'ın öldürülmesine yanıt olarak İsrail topraklarının derinliklerini hedef alan yüzlerce balistik füze fırlattığını duyurdu.

DMO dün (Salı) akşam yaptığı açıklamada, saldırının İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi tarafından onaylandığını belirtti.

“Operasyon, devletin yasal hakları ve uluslararası yasalarla uyumludur” denilen açıklamada, operasyonun İran Genelkurmay Başkanlığı'nın gözetiminde, İran ordusu ve Savunma Bakanlığı'nın yardım ve desteğiyle gerçekleştirildiği ifade edildi.

Açıklamada İsrail, bu operasyona karşılık vermesi halinde gelecekte ‘şiddetli ve yıkıcı saldırılarla’ karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıldı.

Açıklamanın devamında söz konusu operasyonun, ‘Heniyye'nin Siyonist varlık tarafından öldürülmesiyle İran’ın egemenliğinin ihlal edilmesi karşısında meşru müdafaa hakkına dayanarak geldiği’ kaydedildi.

Rusya dün İsrail'i ‘derhal’ çatışmaları durdurmaya ve güçlerini Güney Lübnan'dan çekmeye çağırdı. Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Rusya Lübnan'a yönelik saldırıyı şiddetle kınamakta ve İsrailli yetkilileri derhal çatışmaları durdurmaya, güçlerini Lübnan topraklarından çekmeye ve Ortadoğu'daki çatışmayı çözmek için barışçıl yollar aramaya başlamaya çağırmaktadır. Silahlı saldırıya maruz kalan dost Lübnan'ın liderliği ve halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz.”

Çin Dışişleri Bakanlığı ise bugün yaptığı açıklamada, Pekin'in Ortadoğu'daki gerilimden derin endişe duyduğunu ve Lübnan'ın egemenlik haklarının ihlal edilmesine karşı olduğunu ifade ederek, büyük dünya güçlerini gerilimin artmasını önlemek için yapıcı bir rol oynamaya çağırdı.

Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanamamasının gerginliğin temel nedeni olduğunu belirten bakanlık, taraflara Gazze Şeridi'nde bir an önce ‘kapsamlı ve kalıcı’ bir ateşkese varılması çağrısında bulundu.



İsveç'in dilenciliği yasaklama planı tartışma yarattı

Dilencilikle ilgili yasa tasarısının, incelemeler tamamlandıktan sonra haziranda oylanması bekleniyor (Reuters)
Dilencilikle ilgili yasa tasarısının, incelemeler tamamlandıktan sonra haziranda oylanması bekleniyor (Reuters)
TT

İsveç'in dilenciliği yasaklama planı tartışma yarattı

Dilencilikle ilgili yasa tasarısının, incelemeler tamamlandıktan sonra haziranda oylanması bekleniyor (Reuters)
Dilencilikle ilgili yasa tasarısının, incelemeler tamamlandıktan sonra haziranda oylanması bekleniyor (Reuters)

İsveç'te merkez sağcı iktidar koalisyonunun dilenciliği yasaklamaya yönelik tasarısı tepki topladı. 

Radikal sağcı İsveç Demokratları'nın da dışarıdan desteklediği koalisyon hükümeti, tasarı kapsamında dilenciliğin yasaklanması için 9 aylık bir çalışma başlatıldığını duyurdu. 

İsveç Demokratları grup lideri Lina Lindberg, pazartesi günü yaptığı açıklamada, böyle bir yasağın uluslararası sözleşmeleri ve insan haklarını ihlal etmeden nasıl uygulanabileceğini incelemek için bir araştırmacının görevlendirdiğini bildirdi. Bu incelemenin sonuçları, gelecek yıl haziranda İsveç Parlamentosu'na sunulacak. 

Radikal sağcı siyasetçi, diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden insanların ülkeye dilenmeye geldiğini öne sürerek, İsveç'in bu konuda "Avrupa'nın vicdanı" olarak davranamayacağını savundu. 

2010'dan beri dilencilerin sayısının arttığını, bunun da suç oranlarını yükselttiğini ileri süren Lindberg şöyle devam etti: 

Bu iyi ve kesinlikle gerekli bir adım. İnsanların mağazalarımızın önünde dilenmek için Avrupa'nın yarısını katedip gelmeleri makul değil.

Dilenciliğin yasaklanması, ülkenin iktidardaki sağ koalisyon partilerinin seçim vaatlerinden biriydi. 

Hıristiyan hayır kurumu Stockholms Stadsmission'ın yayımladığı açıklamada, hükümetin planları eleştirilerek şu ifadelere yer verildi: 

Dilenciliği yasaklamak ya da dilenmek için izin almak zorunda olmak, yoksulluğu yasaklamaya yönelik beyhude bir çabayla sorunu başka yöne kaydırmak anlamına gelir. Bunun yerine, yardıma ihtiyaç duyan toplulukların durumu yoksulluğa ve ayrımcılığa yönelik yapısal çalışmalarla azaltılabilir.

Stockholm merkezli sivil toplum kuruluşu Sivil Haklar Savunucuları'ndan Aida Samani, hükümetin böyle bir adım atması halinde yasaları çiğnemiş olacağını savundu. Samani, bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde belirlenen ve İsveç Anayasası'nda da yer alan yaşam hakkı ve ifade özgürlüğüne aykırı olacağını sözlerine ekledi.

Diğer yandan dilenciliği yasaklama girişimi iktidar koalisyonundan da tepki topladı. 

İktidar koalisyonunun en küçük partisi Liberal Halk Partisi'nden parlamenter Anna Starbrink, Facebook'tan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: 

Daha önce yaptığım açıklamanın arkasındayım ve dilencilik yasağına destek vermeyeceğim. İhtiyaç sahibi insanların yardım istemesi yasaklanamaz.

Dilenciliğin yasaklanmasına ilişkin tasarının İsveç Parlamentosu'na sunulması durumunda, 16 sandalyeye sahip Liberallerden üç parlamenterin "hayır" oyu kullanması süreci tıkayabilir. Liberallerin genel sekreteri Jakob Olofsgard da yasak tasarısıyla ilgili tartışmada partinin mutabakata varamadığını belirtti.

Stockholm'ün batısındaki Eskilstuna kentinde belediyenin 2019'da aldığı kararla dilenmek izne tabi hale getirilmişti. Sokakta dilenmek isteyenlerin üç ay geçerli ruhsat için 250 İsveç Kronu (yaklaşık 835 TL) ödemesine karar verilmişti.
Independent Türkçe, Guardian, Politico, Local Sweden