Lübnan sınırında ‘kara’ çatışmaları… İsrail bir ordu komutanı ve bir askerin öldüğünü duyurdu

TT

Lübnan sınırında ‘kara’ çatışmaları… İsrail bir ordu komutanı ve bir askerin öldüğünü duyurdu

Lübnan sınırında ‘kara’ çatışmaları… İsrail bir ordu komutanı ve bir askerin öldüğünü duyurdu

Hizbullah'ın bu sabah (Çarşamba) sınır kasabası el-Adise'ye sızmaya çalışan bir İsrail gücüne ‘karşı koyduğunu’ ve ‘geri çekilmeye zorladığını’ açıklamasından dakikalar sonra İsrail ordu sözcüsü Lübnan'ın güneyinde ‘ağır çatışmalar’ yaşandığını duyurdu.

Söz konusu açıklama, İsrail ordusunun sınırda tampon bölge oluşturmayı amaçlayan bir kara operasyonu başlattığına dair çelişkili haberlerden bir gün sonra geldi.

Hizbullah yaptığı açıklamada, savaşçılarının ‘düşmana kayıp verdirdiğini’ ancak bunun doğrulanamadığını belirtirken, bir başka açıklamada Hizbullah savaşçılarının sınırın üç farklı noktasındaki İsrail güçlerini roket ve toplarla hedef aldığı kaydedildi.

Hizbullah, savaşçılarının bu sabah Kiryat Shmona'nın güneyindeki İsrail güçlerini roketlerle hedef aldığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Hizbullah unsurları Şomera Kışlası ile Ştula ve Misgav Am yerleşimlerindeki İsrail güçlerini de roketlerle hedef aldı.

Reuters haber ajansına göre Hizbullah daha sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Hayfa kentinin kuzeyindeki bölgeleri ‘büyük bir roket salvosuyla’ hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah, üyelerinin ‘Marun er-Ras kasabasına doğu tarafından sızan İsrail düşman askerleriyle çatışmaya girdiğini ve çatışmaların halen devam ettiğini’ bildirdi.

Hizbullah medya yetkilisi Muhammed Afif bugün yaptığı açıklamada, ‘bugünkü çatışmalarda İsrail ordusu saflarında ölenlerin sayısının çok fazla olduğunu ve düşman tarafından bir karartma uygulandığını’ doğruladı. Lübnan'ın el-Cedid televizyonu, Afif'in bugün güney banliyölerinde düzenlediği basın toplantısında, “Bugün Misgav Am, Marun er-Ras ve el-Adise'de yaşananlar sadece bir başlangıç” dediğini aktarırken, direnişin el-Adise ve Marun er-Ras'ta düşman güçleriyle çatıştığını kaydetti.

Lübnan ordusu

Lübnan ordusu bugün, Hizbullah'ın bir kasabaya sızan İsrail güçleriyle çatışmaya girdiğini açıklamasından kısa bir süre sonra, İsrail güçlerinin geri çekilmeden önce güneydeki Lübnan sınırına kısa bir süre girdiğini doğruladı. Ordudan yapılan açıklamada, “Bir İsrail düşman kuvveti, Lübnan toprakları içinde yaklaşık 400 metre boyunca Mavi Hattı ihlal etti ve kısa bir süre sonra geri çekildi” denildi.

Ordu, İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) Lübnan'ın güneyindeki bir yolu açmaya çalışan birliklerinden birini hedef aldığını ve bir askerin yaralandığını açıkladı.

Ordudan yapılan açıklamada, “Bir ordu birliği Kavkaba kasabasının girişindeki Mercuyun-Hasbaya yolunu açarak vatandaşların geçişini sağlamak için çalışırken İsrail'e ait bir İHA’nın saldırısı sonucu bir asker yaralandı” ifadesi yer aldı.

Öte yandan İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bu sabah Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'da ağır çatışmalar yaşandığını belirterek, Hizbullah'ı ‘sivil çevreyi ve sivilleri saldırılarında kalkan olarak kullanmakla’ suçladı.

Güney Lübnan sakinlerini ‘Litani Nehri'nin kuzeyinden güneyine araçlarla seyahat etmemeleri’ konusunda uyaran Adraee, ‘Hizbullah unsurlarının hareketlerini bozmak ve saldırılarını gerçekleştirmelerini engellemek için ordunun çalışacağı’ sözünü verdi ve uyarının ‘ikinci bir emre kadar geçerli’ sayılmasını istedi.

İsrail ordusu bugün 36. Tümen ve takviye kuvvetlerin Lübnan'daki kara operasyonuna katıldığını duyurdu.

İsrail medyası çatışmalarda bir İsrailli subay ve bir askerin öldüğünü bildirdi. Şarku’l Avsat’ın 0404 adlı İsrail internet sitesinden aktardığına göre, Kiryat Ata Belediyesi, Nazer Itkin'in Lübnan savaşında öldüğünü duyurdu. Kiryat Ata Belediye Başkanı Yaakov Peretz, “Yeni yıl arifesinde gelen bu acı haber, savaşın varlığımız için İsrail halkına ödettiği korkunç bedeli gözler önüne seriyor” dedi. İsrail'in Modi’in Maccabim Reut Belediyesi ise komando birliğinden Yüzbaşı Eitan Oster'in Lübnan'daki bir çatışmada öldüğünü duyurdu.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), İsrail'in bugün Beyrut'un güney banliyölerini hedef alan bir saldırı düzenlediğini ve bu saldırının bölgeye yönelik bir dizi benzer saldırıdan saatler sonra gerçekleştiğini bildirdi. NNA, “İsrail savaş uçakları bir saldırıyla güney banliyölerini hedef aldı” derken, AFP fotoğrafçısı bölgeden dumanların yükseldiğini aktardı.

İsrail gazetesi Yediot Aharonot'a göre, Hizbullah sabahın erken saatlerinden bu yana Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine 20 ayrı patlamayla 100'e yakın roket fırlattı. Bu saldırılardan birinde İran destekli terörist grup Hayfa Körfezi bölgesine yaklaşık 20 roket fırlattı ve bu roketler nüfusun olmadığı bölgelere düştü. Daha önce de Celile'ye yaklaşık 30 roket fırlatılmış ve bunların çoğu engellenmişti.

Güney Lübnan'daki sınır bölgelerinin, İsrail'in Gazze Şeridi'ne savaş ilan ettiği ve Hizbullah'ın da Gazze'ye destek verdiğini açıkladığı 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında karşılıklı bombardımana sahne olması dikkat çekici.



Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
TT

Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koyup Karakas yönetimine yeni yaptırımlar getirmesiyle Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savunmuştu. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelenmişti.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

Amerikan medyasında yer alan haberlerde, el konan tankerin adının Skipper olduğu yazılmıştı. ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

80 milyon dolarlık petrole el kondu

Wall Street Journal'ın analizine göre el konan tankerde yaklaşık 80 milyon dolar değerinde petrol var, bu da Venezuela'nın aylık ithalatının yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor.

ABD'nin tankere baskın düzenleyerek Venezuela yönetimini ekonomik felce uğratmak istediği yazılıyor. Ham petrol satışları Latin Amerika ülkesinin ihracat gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor.

Diğer yandan Washington, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun eşi Cilia Flores'in üç yeğenini, Maduro'yla bağlantılı bir iş insanını ve Venezuela petrol sektöründe faaliyet gösteren 6 nakliye şirketini yaptırım listesine eklediğini de dün duyurdu.

ABD'nin son hamleleriyle bölgedeki gerginlik tırmanırken Maduro, dün yaptığı açıklamada ülkede uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu Tren de Aragua kartelini etkisiz hale getirdiklerini savunarak, Trump'ın asıl amacının Venezuela petrolünü çalmak olduğu iddiasını yineledi.

Trump petrolün peşinde mi?

ABD Enerji Enformasyon Dairesi'ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD'nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği ve devlete ait enerji şirketi PDVSA üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması nedeniyle bu potansiyeli tam olarak kullanamıyor.

Ülkede faaliyet gösteren tek Amerikan şirketi olan petrol devi Chevron'un üretimi de Washington'ın yaptırımları nedeniyle düşmüştü.

Beyaz Saray, Karayipler'deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela'nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunuyor.

Ancak BBC'nin analizinde, Venezuela'daki petrol üretimini yeniden artırmanın on milyarlarca dolara mal olabileceğine dikkat çekiliyor. Diğer yandan ABD'nin yaptırımları hafifletmesi halinde Chevron'un kârının hızlıca artabileceği yazılıyor.

Bunlara ek olarak petrolün gelecekte önemini yitirmeye başlayacağı öngörüsü paylaşılıyor. Ekonomi analiz şirketi Capital Economics'ten David Oxley şunları söylüyor:

Petrol talebi bir anda düşüşe geçmeyecek ancak eskisi gibi artmaya da devam etmeyecek. Talebin zayıfladığını görüyoruz ve 2030'ların sonlarında düşüşe geçeceğini tahmin ediyoruz. Venezuela petrol sektörüne yatırım yapan herkes şunu düşünmek zorunda: Buna değer mi?

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, New York Times


İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.