Amerikalı yetkili: Washington aynı zamanda İran saldırısına yanıt verme seçeneklerini de değerlendiriyor

 İran'ın güneydeki Arad kenti yakınlarında İsrail'e düzenlediği saldırının ardından çölde görülen balistik füze kalıntılarına bakanlar (Reuters)
İran'ın güneydeki Arad kenti yakınlarında İsrail'e düzenlediği saldırının ardından çölde görülen balistik füze kalıntılarına bakanlar (Reuters)
TT

Amerikalı yetkili: Washington aynı zamanda İran saldırısına yanıt verme seçeneklerini de değerlendiriyor

 İran'ın güneydeki Arad kenti yakınlarında İsrail'e düzenlediği saldırının ardından çölde görülen balistik füze kalıntılarına bakanlar (Reuters)
İran'ın güneydeki Arad kenti yakınlarında İsrail'e düzenlediği saldırının ardından çölde görülen balistik füze kalıntılarına bakanlar (Reuters)

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell dün (Çarşamba), İran'ın salı günü İsrail'e 180 balistik füze fırlatmasının ardından İran saldırısına yanıt verme seçeneklerini değerlendirenin sadece İsrail olmadığını, aynı zamanda Amerika'nın da olduğunu belirtti. Campbell, ülkesinin Lübnan'daki geniş veya büyük bir grup kara operasyonundan gerçekten endişe duyduğunu ifade etti.

Campbell yaptığı açıklamasında, "İsrail'in karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları ve tepkileri meşru, ancak gerilimin tırmanma sorunları da son derece gerçektir."

Campbell, "Çoğu aktörün çatışmayı daha büyük ölçekte tırmandırmaya çalışmadığını" belirtti.



Amerikan firmaları, Çin'le ticarete artık daha temkinli yaklaşıyor

Trump'ın vergi politikaları nedeniyle ABD-Çin hattında yeni bir ticaret savaşı başlayabilir (Reuters)
Trump'ın vergi politikaları nedeniyle ABD-Çin hattında yeni bir ticaret savaşı başlayabilir (Reuters)
TT

Amerikan firmaları, Çin'le ticarete artık daha temkinli yaklaşıyor

Trump'ın vergi politikaları nedeniyle ABD-Çin hattında yeni bir ticaret savaşı başlayabilir (Reuters)
Trump'ın vergi politikaları nedeniyle ABD-Çin hattında yeni bir ticaret savaşı başlayabilir (Reuters)

Donald Trump'ın ilk döneminde Çin'le ticari ilişkilerin geliştirilmesini isteyen dev firmalar artık bu konuda sessiz kalıyor.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Apple ve Nike gibi büyük şirketlerin yöneticilerinin, Çin'le ticaret politikalarına "daha karamsar yaklaştığını" yazıyor. 

Bunda bir dönem hızla büyüyen ekonomisi sorunlarla boğuşan Çin'in pazar vaatlerinin azalmasının yanı sıra Washington-Pekin hattında ticareti güçleştiren politikaların da payı olduğuna dikkat çekiliyor. 

Aspen Güvenlik Forumu'nun direktörlüğünü yapan ve yurtdışında yatırımlar gerçekleştiren Amerikan firmalarına danışmanlık hizmeti veren Anja Manuel, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

ABD şirketleri, Çin'de iş yapmaya daha temkinli yaklaşıyor. Bunu tüm sektörlerde görebilirsiniz.

Çin'deki Amerikan Ticaret Odası, ülkede iş yapan 800'den fazla ABD şirketini temsil ediyor. Yetkililer, üyelerinin yeni yatırımlar için başka ülkelere yöneldiğini bildiriyor. 

WSJ, ABD'den sonra dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'in onlarca yıl boyunca yıllık yaklaşık yüzde 10 büyüme oranı yakalayabildiğine dikkat çekiyor. 2024 için yüzde 5 büyüme hedefi konmuştu ancak ekonomistler, bu hedefin bu yıl tutturulmasının daha zor olacağını savunuyor.

Bir diğer unsur da Amerikan şirketlerinin Çin pazarında karşılaştığı rekabetçi ortam. 2016'da dönemin Starbucks CEO'su Howard Schultz, Çin'in kendileri için en büyük pazar haline gelebileceğini söylemişti. Ancak o zamandan bu yana Starbucks, Çinli Luckin Coffee şirketinin yatırımları karşısında geride kaldı. 

Yeni Starbucks CEO'su Brian Niccol, durumu şöyle özetliyor: 

Çin'deki rekabet ortamı son derece zorlu.

Donald Trump'ın 20 Ocak'ta göreve gelmesiyle ABD'nin, özellikle Çin'den satın alınan ürünlere uygulanan gümrük vergilerini artırması bekleniyor.

Cumhuriyetçi lider, seçim kampanyasında küresel çapta ithalata yüzde 10, Çin'den ithalataysa yüzde 60 gümrük vergisi uygulamayı planladığını söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Nikkei Asia