Netanyahu'nun birden fazla cephede savaşmak için tercihi İsrail’in “Wagner”i

Hava saldırıları sürerken güney Lübnan ile kuzey sınırında manevralar devam ediyor

İsrail cepheler genişledikçe kara birliklerinin yetersiz kaldığını bildirdi (Reuters)
İsrail cepheler genişledikçe kara birliklerinin yetersiz kaldığını bildirdi (Reuters)
TT

Netanyahu'nun birden fazla cephede savaşmak için tercihi İsrail’in “Wagner”i

İsrail cepheler genişledikçe kara birliklerinin yetersiz kaldığını bildirdi (Reuters)
İsrail cepheler genişledikçe kara birliklerinin yetersiz kaldığını bildirdi (Reuters)

Sagir el-Hidri

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, asker sıkıntısı nedeniyle İsrail’de Rus paralı asker grubu Wagner tipi, Afrikalı sığınmacılardan ve Avrupalı paralı askerlerden oluşan bir grup kuracağı yönündeki spekülasyonlar, İsrail ve Batı çevrelerinde giderek artıyor.

İsrail, Hizbullah'ı yıpratmak amacıyla kuzey cephesindeki saldırılarını arttırırken, Lübnan'a kara harekâtı başlattığı sırada İsrail ordusunun 10 bin asker eksiği olduğu ortaya çıktı.

İsrail, son günlerde Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve Hizbullah’ın bazı üst düzey komutanlarının öldürülmesiyle sonuçlanan önemli kazanımlar elde ederken, İsrail ordusu daha fazla askere ihtiyaç duyacağı olası bir Lübnan işgaline hazırlanıyor.

Zayıf bir nokta

İsrail, Lübnan’a hava saldırıları düzenlemeye devam ederken, Lübnan’ın güneyi ile kuzey sınırında askeri manevralarını sürdürüyor. Geçtiğimiz saatlerde ilk kez Beyrut'un merkezini hedef aldı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre kimliklerinin gizli kalması şartıyla konuşan Afrika Birliği'nden (AfB) iki siyasi kaynak, İsrail'e mülteci olarak gelen ve başlarda tarım, inşaat ve diğer alanlarda çalışan 40 bin kadar Afrikalının akıbetinin belirsizliğini koruduğunu belirtti. İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın başlamasının üzerinden aylar geçtikten sonra İsrail’in ordusunu desteklemek üzere Wagner benzeri grupları saflarına dahil edilmeye çalıştığına dair haberlerin dolaşmaya başladığını belirten iki kaynak, buna karşın şimdiye kadar hiç kimsenin bu duruma dair özel önlemler almaya girişmediğini söylediler.

xscdfve
İsrail ordusu daha fazla yedek askeri sahaya sürdü (Reuters)

Bu gelişmeler, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze’deki yerleşim yerlerine düzenlediği saldırının ardından İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının ikinci yılına yaklaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Emekli Tuğgeneral Bahaa Halal, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik bir savaş ve Lübnan'a yönelik bir başka saldırı yürüttüğünü, buna paralel olarak da Batı Şeria'da zaman zaman Cenin, Tul Kerim, Nablus ve diğer Batı Şeria şehirlerine saldırılar düzenlediğini söyledi.

Farklı cephelerdeki çatışmaların İsrail ordusunun yorulmasına yol açtığını, bunun ise savaş düzeninde zayıflığa neden olduğunu belirten Halal, İsrail ordusunun Gazze sınırı boyunca ve benzer şekilde Batı Şeria'da da konuşlandırdığı taburlarının sayısını dörtten sekize çıkarmayı düşündüğünün konuşulduğunu ifade etti. Halal, İsrail ordusunun çağrı cihazı patlamaları ve geniş çaplı hava saldırısıyla başlayan Lübnan'a yönelik 10 gündür devam eden saldırının tamamlanması için iki yedek tugayı, 92. Tümeni ve 146. Tugayı Lübnan’ın güney sınırına konuşlandırdığını söyledi.

İsrail ordusunun bazı yeni tedbirler aldığını ve bunlar arasında erkekler için zorunlu askerlik hizmet süresinin dört ay daha uzatılarak 36 aya çıkarılmasının da bulunduğunu belirten emekli Tuğgeneral, bu tedbirlerin kara kuvvetlerinde birtakım sıkıntılar yaşandığının işareti olduğunu belirtti. Erkekler için askerlik hizmet süresinin uzatılması kararının İsrail parlamentosu Knesset tarafından onaylamasının ardından yürürlüğe gireceğini ifade eden Halal, bu tedbirlerin yanı sıra, İsrail hükümetinin çoğunluğunu Afrikalıların oluşturduğu sığınmacılara yöneldiğini, İsrail'e girişlerinin ardından gruplar halinde getirilen Afrikalı sığınmacıların sayısının yaklaşık 30 bine ulaştığını ve bu kişilere iş ve geçici olarak ikamet edebilecekleri konutlar verildiğini kaydetti.

Güvenlik kuruluşları ya da ordu

İsrail ordusunun daha fazla askere ihtiyacı olduğu kimse için bir sır değil. İsrailliler, geçtiğimiz mart ayından bu yana ‘Harediler’ (Haredim) olarak bilinen 20 bin ultra-Ortodoks Yahudi'nin ordu saflarına katılmasını tartışıyor. Bu hamle, Harediler tarafından büyük bir tepkiyle karşılanırken, Başbakan Netanyahu’yu ve Savaş Kabinesi’ni daha fazla yedek asker toplamaya yöneltti. Ancak İsrail gazetesi Haaretz ordunun ihtiyacının hala büyük olduğunu yazdı. Haaretz, pazar günü yayınladığı bir haberde, ordunun çok cepheli bir savaşla karşı karşıya olduğunu ve kuvvetleri arasında ciddi bir yorgunluk olduğunu bildirdi.

Yıllardır Rusya ve ABD gibi pek çok ülkenin düzenli orduları, Suriye, Libya ve şimdi de Mali ve Burkina Faso gibi diğer ülkelerde pek çok sıcak noktada çatışmalara katılan Rus Wagner grubu gibi özel güvenlik şirketlerinin paralı askerlerine yöneldi.

Haredilerin askere alınması

Siyasi ve askeri araştırmacı Alaa Asfari, İsrail'de çoğu Darfur bölgesinden, Eritre'den ve başka yerlerden güvenlik ve istikrar arayışıyla kaçan Afrikalılardan oluşan yasadışı göçmenlerin olduğunu belirterek, “Ancak bu yasadışı göçmenler inşaat ve temizlik işleri gibi İsraillilerin normalde yapmadıkları işlerde çalıştırılırken şimdi de silah altına alınıyorlar” dedi. İsrail ordusunun binlerce askerinin ölmesinin ve yaralanmasının ardından bu adımın atıldığını belirten Asfari, “İsrail'in büyük bir insan gücü açığı var ve bu açığı yasadışı göçmenlerle kapatmaya çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu. İsrail'in yasadışı göçmenleri güvenlik kuruluşlarına ya da orduya alarak ikamet sorunlarını giderdiğini belirten Asfari, bunun uluslararası yasalara aykırı olduğunu, zira çatışmalardan kaçan sığınmacılara baskı ya da şantaj yapılamayacağını söyledi. Asfari, İsrail ordusunun şimdiye kadar Haredileri askere almaya yönelik hamlelerinin başarısız olduğunun da altını çizdi.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Musk'ın Cumhuriyetçilere bağışları sanılandan daha eskiye dayanıyor

Forbes'a göre Musk'ın serveti 263,4 milyar dolar (AFP)
Forbes'a göre Musk'ın serveti 263,4 milyar dolar (AFP)
TT

Musk'ın Cumhuriyetçilere bağışları sanılandan daha eskiye dayanıyor

Forbes'a göre Musk'ın serveti 263,4 milyar dolar (AFP)
Forbes'a göre Musk'ın serveti 263,4 milyar dolar (AFP)

Teknoloji milyarderi Elon Musk'ın Cumhuriyetçi kuruluşlara ve kampanyalara sanılandan çok daha önce fon vermeye başladığı ortaya kondu. 

Amerikan gazetesi Wall Street Journal'ın (WSJ) haberinde, Tesla CEO'su Musk'ın eski ABD Başkanı Donald Trump'ın üst düzey danışmanlarından Stephen Miller ve Cumhuriyetçi Florida Valisi Ron DeSantis'le bağlantılı oluşumlara milyon dolarlık bağışlar yaptığı belirtiliyor. 

WSJ, Musk'ın başkanlık yarışında maddi destek için ilk tercihinin Trump değil DeSantis olduğunu yazıyor. SpaceX CEO'su 2022'deki açıklamasında DeSantis'i destekleyebileceğini söylemişti.

Fakat Cumhuriyetçiler arasında Trump'ın en dişli rakibi olarak gösterilen Florida valisi, ocakta yarıştan çekilerek Trump'ı destekleyeceğini açıklamıştı. 

Musk'ın geçen yıl DeSantis'i desteklemek için 10 milyon dolara yakın bağış yaptığı belirtiliyor. Paranın Faithful & Strong Policies adlı bir grup aracılığıyla gönderildiği ifade ediliyor.

Diğer yandan Musk'ın Cumhuriyetçi oluşumlara bundan daha önce 2022'de de bağış yaptığı belirtiliyor. 

2022'nin sonbahar döneminde Musk'ın Citizens for Sanity adlı bir grubun reklam kampanyalarını fonlamak için 50 milyon dolara yakın bağış yaptığı aktarılıyor. 

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen kaynaklara göre aynı yıl Delaware'de kurulan bu grup, Trump'ın üst düzey danışmanlarından Stephen Miller'la bağlantılı. Bağışların bir kısmıyla ara seçim döneminde Demokratlara karşı reklam faaliyetleri yürütüldüğü bildiriliyor. 

Miller, Trump yönetiminin göçmen karşıtı ve muhafazakar politikalarının mimarı olarak biliniyor. 

WSJ, Cumhuriyetçi danışmanlarla avukatların, bağış işlemlerinde Musk'ın kimliğinin gizli tutulmasını sağladığını yazıyor. Musk'ın fonları adı açıklanmayan bir limited şirket üzerinden, ABD Gelir Dairesi'nin "501 ( C )(4)" kodunu kullanan gruplara gönderdiği ifade ediliyor. Bu koda sahip olan ve "sosyal yardım kuruluşu" diye nitelenen oluşumlar, bağışçılarını açıklamaktan muaf tutuluyor ve şirketlerden sınırsız miktarda para toplayabiliyor. 

Fakat kuruluşlar, yaptıkları bağışları bildirmekle yükümlü. WSJ de kimliklerini gizli tuttuğu kaynaklar aracılığıyla bu bağışları takip ederek Musk'ın fon ağının açığa çıkarıldığını aktarıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC, Business Insider