DEAŞ tehdidi, Batı'yla Taliban'ı yan yana getirdi

Taliban, özellikle kadınlara yönelik yasaklarıyla Batılı devletlerden sık sık eleştiri alıyor (Reuters)
Taliban, özellikle kadınlara yönelik yasaklarıyla Batılı devletlerden sık sık eleştiri alıyor (Reuters)
TT

DEAŞ tehdidi, Batı'yla Taliban'ı yan yana getirdi

Taliban, özellikle kadınlara yönelik yasaklarıyla Batılı devletlerden sık sık eleştiri alıyor (Reuters)
Taliban, özellikle kadınlara yönelik yasaklarıyla Batılı devletlerden sık sık eleştiri alıyor (Reuters)

DEAŞ'ın  son dönemki saldırıları, Batılı ülkelere bunları durdurmak için Taliban'la işbirliği yapma olanağı sağladı. 

Fransız haber ajansı AFP, DEAŞ'ın Horasan kolunun (DEAŞ-H) yarattığı tehdidin, Batılı ülkelerle Taliban yönetimi arasında "nadir ve karmaşık bir işbirliği" oluşturduğunu yazıyor. 

Brüksel merkezli sivil toplum kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu'ndan Graeme Smith, Batılı ülkelerin Taliban'la istihbarat paylaştığına dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Batılı istihbarat yetkililerinden edindiğim bilgilere göre, Taliban'ın teröristlere karşı ölümcül saldırılar düzenlemesini sağlayan hedef bilgilerinin paylaşılması da dahil, DEAŞ-H'ye karşı Taliban'la işbirliği sürüyor.

Smith, Batılı ülkelerin, Afganistan'ın başındaki Taliban yönetimine karşı kamuoyu önündeki eleştirel tutumuyla örgütün düzeni sağlamasına yönelik destekleri arasında fark olduğuna işaret ediyor. 

2015'te kurulan DEAŞ-H, bu yıl Türkiye, Rusya ve İran'a düzenlediği saldırılarla sık sık gündem oldu. 

İran'ın Kirman şehrinde 3 Ocak'ta düzenlenen bombalı saldırıları DEAŞ-H üstlenmişti.  Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani için düzenlenen anma töreninde yapılan saldırılarda en az 100 kişi yaşamını yitirmişti.

DEAŞ, 28 Ocak'ta Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'nde de saldırı gerçekleştirmiş, olayda bir kişi hayatını kaybetmişti. Bunun ardından DEAŞ'e yönelik peş peşe operasyonlar düzenlenmiş, çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. 

Rusya'nın başkenti Moskova'da 22 Mart'ta düzenlenen saldırıda en az 145 kişi ölmüş, 500 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı DEAŞ-H üstlenirken, Rusya'nın iç güvenlik teşkilatı FSB, olayla ilgili aralarında 4 Tacikistan yurttaşının da yer aldığı 12 kişinin yakalandığını duyurmuştu. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nden Aaron Zelin, DEAŞ-H'nin Mart 2023-Mart 2024'te 9 ülkede 21 saldırı planladığına, bu sayının bir önceki yıl sadece 8 olduğuna işaret ediyor.

Taliban, ABD'nin 2021'de ülkeden çekilmesiyle Afganistan'da kontrolü ele geçirmişti. Örgüt, Amerikan ordusunun bıraktığı askeri araç, silah ve mühimmata da el koymuştu. Ancak uzmanlar, istihbarat ve teknoloji açısından zayıf olan Taliban'ın tek başına DEAŞ-H'yle bir noktaya kadar mücadele edebileceğini belirtiyor.

Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, ajansa yaptığı açıklamada Batılı ülkelerle ortak çalıştıklarını doğrulayarak şunları söylüyor: 

DEAŞ-H'nin faaliyetlerinden etkilenen ülkelerle bazı alanlarda işbirliği yapılıyor. Zaman zaman onlarla bilgi paylaşımında da bulunuyoruz.

DEAŞ, son dönemde Afganistan'daki saldırılarını da artırdı. Örgütün mayıstaki saldırısında, aralarında üç İspanyol turistin de yer aldığı 6 kişi öldürülmüştü. Geçen ay düzenlenen iki saldırıda da toplamda 20 kişi yaşamını yitirmişti.

Rusya'dan Taliban hamlesi

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada, Taliban'ın terör örgütü listesinden çıkarıldığı duyuruldu. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, talibanla "pragmatik bir diyalog oluşturmak istediklerini" belirtti.

Rusya lideri Vladimir Putin, haziranda yaptığı açıklamada, Moskova'daki saldırının ardından DEAŞ'e karşı mücadele kapsamında Taliban yönetimini bir müttefik olarak gördüklerini söylemişti. 

Kremlin, Taliban'ı terör örgütü listesine 2003'te eklemişti. Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Taliban'ın listeden çıkarılmasının Rusya-Afganistan ilişkilerinin normalleştirilmesine yönelik önemli bir adım olduğuna dikkat çekiyor.

Independent Türkçe, AFP, Reuters, TASS



Hizbullah, 1980'lerdeki gerilla taktiklerine dönüyor

Hizbullah, Lübnan'a başlattığı kara harekatında sınırdan top atışlarını da sürdürüyor (Reuters)
Hizbullah, Lübnan'a başlattığı kara harekatında sınırdan top atışlarını da sürdürüyor (Reuters)
TT

Hizbullah, 1980'lerdeki gerilla taktiklerine dönüyor

Hizbullah, Lübnan'a başlattığı kara harekatında sınırdan top atışlarını da sürdürüyor (Reuters)
Hizbullah, Lübnan'a başlattığı kara harekatında sınırdan top atışlarını da sürdürüyor (Reuters)

İsrail ordusu Lübnan'a saldırılarına devam ederken, zayıflayan Hizbullah'ın gerilla taktiklerine döneceği düşünülüyor. 

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün analizinde, İsrail ordusunun Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürmesi, örgüte ait telsizlerle cep telefonlarını patlatması ve Lübnan'a kara harekatı başlatmasıyla Şii grubun kan kaybettiği değerlendirmesi paylaşılıyor. 

Analizde, üst üste gelen bu saldırılar nedeniyle Hizbullah'ın 1980'lerde İsrail'e karşı kullandığı gerilla taktiklerine başvurmak durumunda kalacağı savunuluyor. 

İran destekli örgütün şehirlerde pusu kurma, yol kenarlarına bomba yerleştirme ve sabotaj yapma gibi stratejiler izleyebileceği belirtiliyor. 

Fransız Le Monde gazetesinden Christophe Ayad, örgütün durumuna dair şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Kayıplarını telafi etmeye çalışan Hizbullah'ın yeniden örgütlenmesi aylar, hatta yıllar alacaktır. İsrail, cephaneliğinin büyük bir bölümünü imha ettiği Hizbullah'ın silah tedarikini de artık kontrol altına aldı. Hizbullah'ın son 20 yılda yaptığı gibi yeni bir cephanelik inşa etmesine izin vermeyecekler.

Ayad, Hizbullah'ın İsrail saldırılarında birçok komutanını da yitirdiğine işaret ederek, örgütün 2006'daki 33 gün süren İsrail-Lübnan savaşında kullandığı gerilla taktiklerini sahaya sürebileceğini belirtiyor. 

Diğer yandan analist, Hizbullah'ın 2006'daki gibi bir zafer kazanamayabileceğini savunarak şöyle devam ediyor: 

İsrail ordusu, 2006'da başarısız oldu çünkü küçük bir gerilla gücüyle savaştığını düşünüyordu. Bunun yerine kendisini çok daha donanımlı ve iyi eğitimli savaşçılarla karşı karşıya buldu. Hizbullah da bu yıl ciddi kayıplar yaşadığı çünkü 2006'daki savaşın tekrarlanacağını düşünüyordu.

Hizbullah, liderinin kaybını telafi etmeye çalışırken, İsrail ordusunun çarşamba gecesi Beyrut'un Dahiye ilçesine düzenlediği saldırıda Nasrallah'ın halefi olarak görülen Haşim Seyfettin'i hedef aldığı öne sürülüyor.

Amerikan medya kuruluşu Axios'a konuşan İsrailli yetkililer, Nasrallah'ın kuzeni Seyfettin'in bölgedeki bir yeraltı sığınağında olduğunu ve bu noktaya ağır bombardıman yapıldığını savunuyor. Seyfettin'in akıbeti henüz belli değil.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Nasrallahı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. Tahran yönetimiyse bölgede geniş çaplı bir savaş istemediklerini bildiriyor.

Independent Türkçe, France 24, Axios, Times of Israel