Rapor: Lübnan'daki yoğun çatışmalar 2-3 hafta içinde sona erecek

Lübnan'ın güney sınırı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
Lübnan'ın güney sınırı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
TT

Rapor: Lübnan'daki yoğun çatışmalar 2-3 hafta içinde sona erecek

Lübnan'ın güney sınırı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
Lübnan'ın güney sınırı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)

İsrail Kanal 12 televizyonu dün (Cuma) İsrailli bir güvenlik yetkilisinin esirlerin ailelerine, güvenlik kurumlarının yönetiminin kuzeydeki yoğun çatışmaların iki ya da üç hafta içinde sona ermesini beklediğini söylediğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre güvenlik yetkilisi, hedefin Hizbullah ile İsrail'in bir esir anlaşması yapmasını sağlayacak diplomatik anlaşmaya varmak olduğunu belirtti.

İsrail ile Hamas, Hamas ve diğer Filistinli gruplar tarafından 7 Ekim 2023 tarihinde düzenlenen ve İsrail verilerine göre bin 200 kişinin ölümüne ve 250 kadar kişinin esir alınmasına yol açan sürpriz saldırıdan bu yana çatışıyor.

Hizbullah, Aksa Tufanı Operasyonu’nun ertesi günü, yani 8 Ekim 2023'ten itibaren, Gazze Şeridi'ndeki Filistinli gruplara yönelik ‘destek operasyonları’ kapsamında sınırdaki İsrail bölgelerine bir dizi saldırı düzenledi.

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri Lübnan'la sınır ötesi çatışmalar nedeniyle yerlerinden olan kuzey İsrail sakinlerini evlerine geri döndürmek amacıyla Hizbullah'a yönelik bombardımanlarını yoğunlaştırdı.

Aralarında Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın da bulunduğu çok sayıda üst düzey Hizbullah lideri, Beyrut'un güney banliyölerinden Haret Hreik'teki bir yeraltı karargahına düzenlenen hava saldırısında öldürüldü.

İsrail ordusu Lübnan'ın güney sınırına birkaç zırhlı tugay ve binlerce asker yığdı. İsrail ordusunun Lübnan topraklarına sızma ve keşif operasyonları sırasında Hizbullah savaşçıları ve İsrail askerleri doğrudan çatıştı.



Feministler "cadı anıtı" için harekete geçti: "Aynı zihniyetle uğraşıyoruz"

Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
TT

Feministler "cadı anıtı" için harekete geçti: "Aynı zihniyetle uğraşıyoruz"

Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)

Hollandalı feministler, "cadılar" için anıt yapılması adına kampanya başlattı.

Ulusal Cadılar Anıtı vakfının başındaki Susan Smit, Bregje Hofstede ve Manja Bedner, 1450-1750'de Avrupa ve kolonyal Amerika'da gerçekleştirilen cadı avlarında öldürülenler için resmi bir anma yeri inşa edilmesini istiyor.

Bunun için 35 bin euro bağış toplayan vakıftan Hofstede, amaçlarının "kadın cinayetlerinin tarihsel boyutu hakkında daha fazla farkındalık yaratmak" olduğunu belirtiyor. 

Hofstede, toplumsal olarak o dönemlerdeki zihniyetin farklı biçimlerde sürdüğüne dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Kültürel açıdan fikirler ve yaklaşımlar birkaç yüzyıl içinde o kadar da hızlı değişmedi. O zamanlar kök salmış bazı düşüncelerle halen uğraşıyoruz.

Roermond, Montferland ve Oudewater belediyelerinin anma yeri inşasına sıcak baktığı bildiriliyor. Vakıf, anma yerinin inşa edileceği bölgenin seçilmesi için halktan geribildirim alıyor.

Avrupa'daki cadı avı mahkemeleri üzerine çalışan Hollandalı tarihçi Steije Hofhuis, o dönemdeki toplumsal algıyı şöyle anlatıyor: 

Halk cadılarla ilgili gerçekten paniğe kapılmıştı. Dünyanın sonunun yaklaştığı ve korkunç cadıların çok tehlikeli olduğu yaygın bir düşünceydi. Bunun, şeytanın Hıristiyan toplulukları mahvetmek için insanlarla işbirliği yaptığına dair büyük bir komplo teorisi olduğunu ve kültürel bir virüs gibi yayıldığını söyleyebiliriz.

Oudewater'daki Cadı Müzesi'nin (Museum de Heksenwaag) direktörü Isa van der Wee, bu karanlık tarihle ilgili halkın bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu belirtirken, modern cadı avının sosyal medyada sürdüğünü söylüyor: 

Başkalarıyla aynı fikirde olmayabilirsiniz ama onları yargılamamalısınız. Bu her zaman için geçerli bir mesajdır.

Roermond Belediyesi, cadı mahkemelerinin kurbanlarına yapılan adaletsizliği "şehrin tarihindeki karanlık bir sayfa olarak" 2022'de resmen tanımıştı. Şehirde, 1613-1614'te çoğu kadın 75 kişi cadılıktan suçlu bulunarak öldürülmüştü. Belediye Başkanı Yolanda Hoogtanders, vakfın inşa ettirmek istediği anma yerinin kadına şiddet gibi sorunlarla ilgili de farkındalık yaratacağını belirtiyor.

Independent Türkçe, Guardian, Algemeen Dagblad