Fransız yargısı Lübnanlı George Abdullah'ın serbest bırakılması için yapılan yeni talebi değerlendiriyor

George İbrahim Abdullah, bir Amerikalı ve bir İsrailli diplomatın öldürülmesinde suç ortaklığı yaptığı gerekçesiyle 40 yıldır hapiste

George İbrahim Abdullah (Arşiv)
George İbrahim Abdullah (Arşiv)
TT

Fransız yargısı Lübnanlı George Abdullah'ın serbest bırakılması için yapılan yeni talebi değerlendiriyor

George İbrahim Abdullah (Arşiv)
George İbrahim Abdullah (Arşiv)

Fransız yargısı pazartesi günü, bir Amerikalı ve bir İsrailli diplomatın öldürülmesinde suç ortaklığı yapmaktan hüküm giydikten sonra 40 yıldır cezaevinde bulunan Lübnanlı George İbrahim Abdullah için yeni bir şartlı tahliye talebini değerlendirecek. Abdullah’ın 25 yıldır yasal olarak serbest bırakılma hakkına sahip olduğu biliniyor.

Pazartesi günü duruşmada müvekkilinin yanında oturacak olan avukatı Jean-Louis Chalancet AFP'ye yaptığı açıklamada, “George İbrahim Abdullah, Ortadoğu çatışmasıyla bağlantılı dünyadaki en eski mahkumdur” dedi. “Onu serbest bırakmanın zamanı geldi” diyen Chalancet, Abdullah'ın Fransa'da kalması halinde güvenliğinden endişe ettiği için serbest bırakılması ve Lübnan'a sınır dışı edilmesi çağrısında bulundu.

Kararın en az 15 gün süreyle verilmeyeceğini tahmin eden Chalancet, şartlı tahliye talebinin reddedilmesi halinde temyize başvuracağını açıkladı.

73 yaşındaki Abdullah, 24 Ekim 1984'te kendisini takip eden İsrail dış istihbarat servisi Mossad ajanları olduğunu düşündüğü kişilerden korunmak için Lyon kentinde bir polis karakoluna girdiğinde 33 yaşındaydı.

Fransa İç İstihbarat Servisi Bölgesel Gözetim Müdürlüğü'nün eski başkanı Louis Caprioli Le Monde'a yaptığı açıklamada, Abdullah’ın aslında Fransız ajanlar tarafından takip edildiğini, çünkü o sırada İtalya'da altı kilogram patlayıcı ile yakalanan birinin adına kayıtlı dairede yaşadığını söyledi.

George İbrahim Abdullah’ın avukatı Jean-Louis Chalancet (Arşiv - AFP)George İbrahim Abdullah’ın avukatı Jean-Louis Chalancet (Arşiv - AFP)

Müdürlük kısa süre sonra Cezayir pasaportu taşıyan ve Fransızca konuşan bu adamın bir turist değil, Lübnan Silahlı Devrimci Fraksiyonu’nun kurucularından biri olduğunu fark etti. Suriye yanlısı ve İsrail karşıtı Marksist bir grup olan bu örgüt, 1981 ve 1982 yıllarında Fransa'da dördü ölümle sonuçlanan beş saldırının sorumluluğunu üstlendi.

Abdullah, 1982 yılında Paris'te Amerikalı diplomat Charles Ray ve İsrailli diplomat Yaakov Parsimantov'un öldürülmesi ve 1984 yılında Strazburg'da Amerikan Başkonsolosu Robert Ohm'a suikast girişiminde bulunulması olaylarına karışmaktan suçlu bulunarak 24 Ekim 1984 tarihinde Lyon'da tutuklandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Kırk yıl sonra Abdullah, avukatına göre on birincisi olan ve bir yıldan uzun bir süre önce yaptığı şartlı tahliye başvurusu hakkında hakimlerin vereceği kararı bekliyor.

Fransız yasalarına göre 1999 gibi erken bir tarihte serbest bırakılabilirdi, ancak şartlı tahliye başvuruları reddedildi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre 2013 yılında yargı, Fransa İçişleri Bakanlığı'nın hiçbir zaman verilmeyen sınır dışı etme emrine tabi olması koşuluyla serbest bırakılma talebini onayladı. Ancak bir işlem yapılmadı.

2020 yılında İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ile tekrar görüşmeyi denedi, ancak mektupları cevapsız kaldı.

Avukatları ve destekçileri, serbest bırakılmamasında ABD hükümetinin parmağı olduğuna inanıyor ve 1987'deki davasında davacılardan biri olan Washington'un serbest bırakılma taleplerine sistematik olarak karşı çıktığını hatırlatıyor.

Abdullah'ın serbest bırakılması için kampanya yürüten Lübnanlı aktivist Rita, “Bu, mücadele etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Çünkü reddedenin adalet olmadığına inanıyoruz. Yeterli siyasi baskı olduğunda Fransız devleti onu serbest bırakmak zorunda kalacak” ifadelerini kullandı.

Mayıs 2023'te sol görüşlü 28 Fransız milletvekili Abdullah'ın şartlı tahliye talebini destekleyen bir bildiri yazdı. Bundan bir yıl sonra, protestocular halen Abdullah'ın tutulduğu Güneybatı Fransa'daki Lannemezan Hapishanesi’nin önünde toplanarak desteklerini gösteriyorlar.

Chalancet, “Serbest bırakılmasına karşı çıkıldığı ve hapishanede ölmesinin istendiği açık ki bu da tüm Avrupa anlaşmalarına aykırı” dedi.



Johnson, Biden'ın İngiliz uçak gemisini ziyaret etmeyi ‘basamak sayısı’ nedeniyle reddettiğini açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden (sağda) eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile el sıkışırken (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (sağda) eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile el sıkışırken (Reuters)
TT

Johnson, Biden'ın İngiliz uçak gemisini ziyaret etmeyi ‘basamak sayısı’ nedeniyle reddettiğini açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden (sağda) eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile el sıkışırken (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (sağda) eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile el sıkışırken (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden, eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın yakında yayınlanacak otobiyografisinde anlattığı üzere, 2021 yılında İngiltere'ye yapacağı ziyaret sırasında İngiliz Donanması'na ait bir uçak gemisini ziyaret etmeyi basamak sayısı nedeniyle reddetti.

New York Post'un haberine göre Johnson yeni kitabı Unleashed'de Biden ile İngiliz hükümetinin 4,3 milyar dolarlık devasa savaş gemisi HMS Prince of Wales'i ‘gururla konuşlandırdığı’ Cornwall'daki G7 zirvesi öncesinde bir araya geldiğini yazdı.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre kitapta Johnson ve yardımcıları, Biden'ın ilk yurtdışı gezisinden önce, o zamanlar 78 yaşında olan ABD liderinin ‘gerçekten de eleştirmenlerin bazen söylediği kadar yaşlı görünüp görünmediğini’ merak etmişler.

Kitapta, “Personeli bize Biden’ın devasa uçak gemimize binemeyeceğini, çünkü çok fazla basamağı olduğunu söyledi. Biz de bunun kondisyonu için ne anlama geldiğini merak ettik” ifadeleri yer alıyor. Ancak eski başbakan, Biden'ın Johnson'ın o zamanlar 33 yaşında olan eşi Carrie ile şakalaşacak kadar enerjik göründüğünü yazdı.

Johnson, zirveye eşi Jill ile katılan Biden'ın, Carrie ile baş başa yürüyüşe çıkabilecekleri yönünde şaka yaptığını da kaydetti.

Biden'ın 2021 yılındaki G7 seyahati, bir yuvarlak masa tartışması sırasında yaptığı ve ABD başkanının Johnson'ı başbakan tanıtmış olmasına rağmen Güney Afrika liderini tanıtmadığı için düzelttiği bir yorum da dahil olmak üzere birkaç utanç verici gafla noktalandı.

Biden, geçtiğimiz haziran ayında Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump ile yaptığı felaket münazaranın ardından zihinsel ve fiziksel yeteneklerine ilişkin endişeler nedeniyle yeniden seçilme yarışından Kamala Harris lehine çekildi.

Johnson'ın otobiyografisi 10 Ekim'de yayınlanacak.