Stephen King, Trump'ı desteklememek için yeni bir sebep sundu

Eski ABD Başkanı, en yaşlı başkan olma ihtimaline ilişkin artan endişelere rağmen tıbbi kayıtlarını açıklamayı reddediyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Stephen King, Trump'ı desteklememek için yeni bir sebep sundu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Çok satan yazar Stephen King, Donald Trump'ı bir kez daha X (Twitter) üzerinden kınadı ve seçmenlere eski başkanı desteklememeleri için bir neden daha sundu.

Trump'ı açıkça eleştirmesiyle bilinen 77 yaşındaki King, daha önce Trump'ı sarhoş bir "bunak amcaya" benzetmişti.

Üretken korku yazarı, Cumhuriyetçi başkan adayına karşı sosyal medyada yaptığı en son çıkışta, Trump'ı tıbbi kayıtlarını açıklamayı reddettiği için eleştirdi.

King, 5 Ekim Cumartesi günü attığı tweet'te "Trump'ın son kullanma tarihi geçti" dedi.

Tıbbi kayıtlarını yayımlamayan yaşlı bir adama oy vermeyin.

81 yaşındaki Başkan Joe Biden'ın temmuzda başkanlık yarışından çekilmesiyle birlikte, 78 yaşındaki Trump artık görevdeki en yaşlı başkan olma ihtimalini taşıyor. Olası ikinci döneminin sonunda 82 yaşında olacak.

Ancak ilerlemiş yaşına rağmen Trump kayıtları hakkında bilgi vermeyi reddediyor.

2015'te sağlık durumu sorulduğunda Trump, doktorundan aldığı 4 paragraflık bir mektubu paylaşmıştı. Mektupta Trump'ın "başkanlığa seçilen en sağlıklı kişi" olduğu iddia edilmişti.

Trump'ın sağlığıyla ilgili bilinen az şey 2018'de Beyaz Saray doktoru olan Ronny Jackson'dan geliyor. New York Times'ın haberine göre, Jackson o yıl Trump'ın kalp sağlığına kısa bir bakış sunmuştu.

Öte yandan Trump'ın sağlığıyla ilgili son resmi açıklama, yeni kişisel doktoru Dr Bruce Aronwald'dan üç paragraflık bir mektupla gelmişti. Kasım 2023'te gönderilen mektupta eski başkanın kilo vermesinden övgüyle söz ediliyor ancak kilosu belirtilmiyor veya hangi ilaçları kullandığı ya da herhangi bir test yaptırıp yaptırmadığı hakkında daha fazla ayrıntı verilmiyordu. Sadece kan tahlillerinin "normal aralıkta" yer aldığı ve sağlığının hem "mükemmel" hem de "olağanüstü" olduğu belirtiliyordu.

Azrail Koşuyor'un yazarı daha önceki bir X gönderisinde şunu kabul etmişti:

Trump seçmenlerini ikna etmek mümkün değil. Bunu biliyorum ama adam durmadan yalan söylüyor, değil mi?

King bir başka tweetinde de şunları eklemişti:

Saçmalayan bir aptala dönüşen bir adama nasıl oy verebileceğinizi bilmiyorum. Bu adam aklını kaçırmış.

Trump'ın bilişsel yetilerine ilişkin endişeler de artıyor. Daha önce bilişsel testlerde "mükemmel sonuç aldığını" iddia eden ve Biden'a bilişsel performansıyla dil sürçmeleri üzerinden düzenli olarak saldıran Trump da aynı sorunlardan bazılarını gösteriyor.

Hem Hillary Clinton'dan hem de Biden'dan sık sık "Obama yönetimi" diye bahsediyor ve kişilerle yerler hakkında sık sık hatalar yapıyor.

Trump mitinglerde sık sık tuhaf bir şekilde birbirini takip etmeyen cümlelerle konuşuyor, öyle ki görünüşte kasıtlı olarak birbirinden kopuk konuşma tarzını tanımlamak için kullandığı bir terim var ve buna "örgü" diyor.

Independent Türkçe



Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
TT

Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, pazar günü Tahran'ın nükleer programı hakkında İran ile yapılacak yeni tur görüşmeler öncesinde, uranyum zenginleştirmenin ABD için "kırmızı çizgi" olduğunu vurguladı.

Taraflar, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda anlaşmaya varmayı amaçlayan dördüncü tur görüşmelerini pazar günü Umman'da gerçekleştirecek.

Önceki turlarda olduğu gibi Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin liderliğinde gerçekleşmesi beklenen tur, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin başarısız olması halinde ülkeyi bombalayacağı uyarısında bulunduğu Ortadoğu ziyaretinin öncesinde gerçekleşecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Witkoff daha önce ABD'nin, İran'ın uranyumu yalnızca barışçıl sivil amaçlar için kullanılacak seviyelere kadar zenginleştirmeye devam etmesi konusunda esneklik gösterebileceğini ima etmişti.

Ancak Witkoff, dün Amerikan haber sitesi Breitbart'a verdiği röportajda sert bir tavır takınarak, "İran'da bir daha asla zenginleştirme programı olamaz" ifadesini kullandı.

"Bu bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Witkoff, "Zenginleştirme yok" dedi ve "bu da sökmek anlamına geliyor, silahlandırmamak anlamına geliyor ve bu da (İran'daki) üç zenginleştirme tesisi olan Natanz, Fordow ve Isfahan'ın sökülmesi gerektiği anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

ABD de dahil olmak üzere Batılı ülkeler uzun zamandır İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. Tahran ise bu iddiayı reddederek, nükleer teknolojiye sahip olma hakkını savunuyor ve programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu belirtiyor.

1980'den bu yana diplomatik ilişkilerini kesen İran ile ABD, Umman'ın arabuluculuğunda 12 Nisan'da nükleer program konusunda görüşmelere başladı.

Üç tur görüşme düzenlendi; bunlardan ikisi Maskat'ta, biri de Roma'daki Umman diplomatik misyonunun merkezinde gerçekleştirildi. Amman'a göre dördüncüsü 3 Mayıs'ta İtalya'nın başkentinde yapılması planlanıyordu, ancak "lojistik nedenlerle" ertelendi.

Trump, çarşamba günü İran'ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme yeteneğini sürdürüp sürdürmeyeceği sorulduğunda, konunun hala açık olduğunu söyledi.

Buna karşın, onun yönetimindeki yetkililer bu konuda farklı tutumlar benimsediler.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance çarşamba günü, "İnsanların nükleer enerji isteyip istememesi umurumuzda değil" dedi. Bizim bununla bir sorunumuz yok ama nükleer silah elde etmenize olanak sağlayacak bir uranyum zenginleştirme programınız olamaz, "Çizgimizi burada çekiyoruz."

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın sivil amaçlı bile olsa tüm zenginleştirme faaliyetlerinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

İran'ın nükleer programı konusunda yaşanan gerginlik, Trump'ın ABD'yi 2015'te Tahran'ın büyük güçlerle imzaladığı anlaşmadan çekmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla arttı.

Anlaşmada, yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması öngörülüyor. ABD'nin çekilmesinden sonra İran bir yıl boyunca anlaşmaya bağlı kaldı, daha sonra yavaş yavaş geri çekildi.

Anlaşma, uranyum zenginleştirme için tavanı yüzde 3,67 olarak belirlemişti, ancak İran şu anda askeri kullanım için gereken yüzde 90'ın çok da uzağında olmayan yüzde 60 oranında zenginleştirme yapıyor.