Sibirya’da 18 atın bulunduğu mezar, İskitlerin kökenini aydınlatıyor

Avrasya steplerindeki en eski ve en büyük höyüklerden birinin kuşbakışı görünümü (Trevor Wallace)
Avrasya steplerindeki en eski ve en büyük höyüklerden birinin kuşbakışı görünümü (Trevor Wallace)
TT

Sibirya’da 18 atın bulunduğu mezar, İskitlerin kökenini aydınlatıyor

Avrasya steplerindeki en eski ve en büyük höyüklerden birinin kuşbakışı görünümü (Trevor Wallace)
Avrasya steplerindeki en eski ve en büyük höyüklerden birinin kuşbakışı görünümü (Trevor Wallace)

Sibirya'da bulunan ve 18 kurban edilmiş atın yer aldığı 2 bin 800 yıllık bir höyüğün İskitlerin mezarlıklarına benzemesi, binici Bozkır kültürünün daha doğuda ortaya çıktığını düşündürüyor.

Avrasya steplerinin göçebe İskitleri yerleşim yerleri inşa etmemişti. At odaklı kültürleri ve hayvanları belirli pozlarda tasvir eden özgün sanatlarıyla ünlenmişlerdi. Olağanüstü binici ve savaşçılardı ve MÖ 900'le 200 arasında antik Yunanlıların, Asurluların ve Perslerin korku salan düşmanıydılar.

İskitlerin, Orta Asya'dan güneybatı Rusya ve Ukrayna'ya göç ettikleri bilinse de kesin kökenleri gizemini koruyor.

Almanya'daki Max Planck Enstitüsü'nden antropolog Gino Caspari, "İskitler, Yunan tarihçi Herodot'un günlerinden beri insanların hayal gücünü harekete geçiriyor" dedi.

Ancak kültürlerinin kökenleri uzun süre Avrasya bozkırlarının ücra köşelerinde gizli kaldı.

Salı günü Antiquity akademik dergisinde yayımlanan yeni çalışma, Sibirya'nın güneyinde ortaya çıkarılan bir kraliyet höyüğünün en eski örneklerinden birini detaylandırıyor. Höyükte bir kadına ve 18 ata ait parçalanmış kalıntılar bulunuyor. Araştırmaya göre, bu atlar büyük olasılıkla höyükte gömülü olan seçkinlerden birini onurlandırmak için kurban edilmişti.

Hayvan kalıntılarından bazılarının dişleri arasında hâlâ pirinç ağızlıklar bulunuyor.

Mezar İskit eserleri ve binicilik ekipmanları da içeriyor.

Bulgular, Sibirya'daki höyüğü, tarihi metinlerde binlerce kilometre batıda yaşadıkları belirtilen İskitlerin cenaze ritüelleriyle ilişkilendiriyor.

MÖ 9. yüzyılın sonlarına tarihlenen mezar, İskit gömülerinin kanıtlarını gösteren bilinen en eski höyüklerden biri.

Dr. Caspari, "Eşsiz bir kültürel fenomenin en eski kanıtlarından bazılarını ortaya çıkarmak bir ayrıcalık ve bir çocukluk hayalinin gerçekleşmesi" dedi.

XTY5NY
Sibirya'nın güneyindeki mezar alanından buluntular (Antiquity)​​​​​​

Arkeologlar gömünün Moğolistan'daki Geç Bronz Çağı mezarlarıyla benzerlikler taşıdığını söylüyor. Bu da İskitlerin cenaze ritüellerinin daha da doğu ve güneyden gelmiş olabileceğini düşündürüyor.

Dr. Caspari, "Bulgularımız kıtalararası kültürel bağlantıların gelişiminde İç Asya'nın önemini vurguluyor" dedi.

Bulgular ayrıca, bu mezar uygulamalarının Avrasya'daki daha geniş kültürel ve siyasi dönüşüm sürecinde rol oynadığını ve daha sonraki pastoralist imparatorlukların ortaya çıkmasına katkıda bulunduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe



Yapay zeka kullanan Rubio taklitçisi dışişleri bakanlarıyla iletişime geçti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
TT

Yapay zeka kullanan Rubio taklitçisi dışişleri bakanlarıyla iletişime geçti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)

Reuters'ın dün gördüğü bir diplomatik telgraf, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yu taklit etmek için yapay zeka sesi kullanan bir kişinin, geçen ay ABD'nin en üst düzey diplomatı olduğunu iddia ederek üç dışişleri bakanı ve iki ABD yetkilisiyle temasa geçtiğini gösterdi.

Telgrafa göre, şahıs haziran ayı ortalarında, mesajlaşma uygulaması Signal üzerinden bakanlar, bir ABD eyalet valisi ve bir Kongre üyesi ile temasa geçmiş ve en az ikisi için sesli mesaj bırakmıştır. Bir seferinde de hedefi Signal üzerinden iletişim kurmaya davet eden bir kısa mesaj gönderilmiştir.

Telgrafta şu ifadeler yer aldı: “Sahtekar muhtemelen yapay zeka ile üretilmiş metin ve sesli mesajları kullanarak hedeflenen kişileri manipüle etmeye ve bilgi ya da hesaplara erişim sağlamaya çalışıyor.”

Bu girişimi ilk haber yapan Washington Post gazetesi oldu.

İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “Dışişleri Bakanlığı bu olaydan haberdar ve şu anda bir soruşturma yürütüyor” dedi.

Yetkili, “Bakanlık, bilgilerini koruma sorumluluğunu ciddiye alıyor ve gelecekteki olayları önlemek amacıyla bakanlığın siber güvenlik duruşunu iyileştirmek için sürekli adımlar atıyor” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı'nın 3 Temmuz tarihli telgrafı tüm diplomatik ve konsolosluk misyonlarına gönderildi ve personelin yabancı ortaklarını sahte hesaplar ve taklitçilik konusunda uyarması önerildi.

Bakanlık, “Bu kampanyadan Bakanlığa yönelik doğrudan bir siber tehdit söz konusu değildir, ancak hedeflenen kişilerin bilgilerinin ele geçirilmesi halinde üçüncü bir tarafla paylaşılan bilgiler risk altında olabilir” uyarısında bulundu.

Ne telgrafta ne de ABD'li yetkililer olayla ilgili bir şüpheli tanımlamadı, ancak telgrafta nisan ayında Rusya bağlantılı bilgisayar korsanları tarafından Doğu Avrupa'daki düşünce kuruluşları, aktivistler ve muhaliflerle eski Dışişleri Bakanlığı yetkililerini hedef alan ikinci bir hackleme girişimine atıfta bulunuldu.