İran'a tepki konusunda “yapıcı” bir Amerikan-İsrail görüşmesi

Bölgesel gelişmelere ilişkin Suudi-İran istişareleri... Berri, Washington'u “söylemek ve yapmamakla” suçluyor

Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'da Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'da Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede (SPA)
TT

İran'a tepki konusunda “yapıcı” bir Amerikan-İsrail görüşmesi

Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'da Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'da Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede (SPA)

ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptıkları telefon görüşmesinde İran'a verilecek olası bir yanıtı ele aldılar. Beyaz Saray, yarım saat süren görüşmenin “doğrudan ve yapıcı” olduğunu bildirdi. Görüşmeye Başkan Yardımcısı ve Demokrat başkan adayı Kamala Harris de katıldı.

Beyaz Saray kaynakları Biden'ın Tel Aviv ve Washington arasında tam koordinasyon ve şeffaflık ihtiyacını vurguladığını açıklarken, ABD Dışişleri Bakanlığı, Washington'un Gazze Şeridi'ndeki insani durumdan derin endişe duyduğunu belirtti.

Bu arada Şarku’l Avsat’ın SPA'dan aktardığına göre Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman dün Riyad'da İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile bir araya geldi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirerek, son bölgesel gelişmeleri ele aldı.

İlgili bağlamda, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “İsrail'in Lübnan'a yönelik savaşını durdurma” konusunda herhangi bir ilerleme olmadığını teyit etti. ABD'nin tutumunu eleştiren Berri, Amerikalıların “yanımızda olduklarını söylediklerini, ancak saldırganlığı durdurmak için hiçbir şey yapmadıklarını” ifade etti.



Trump, oğlu New York'ta okuduğu için sorulan kürtaj sorusuna güldü

Andrew Schulz'un podcast'ine katılan Donald Trump'a Roe-Wade hakkında soru soruldu (Andrew Schulz’s Flagrant with Akaash Singh/YouTube)
Andrew Schulz'un podcast'ine katılan Donald Trump'a Roe-Wade hakkında soru soruldu (Andrew Schulz’s Flagrant with Akaash Singh/YouTube)
TT

Trump, oğlu New York'ta okuduğu için sorulan kürtaj sorusuna güldü

Andrew Schulz'un podcast'ine katılan Donald Trump'a Roe-Wade hakkında soru soruldu (Andrew Schulz’s Flagrant with Akaash Singh/YouTube)
Andrew Schulz'un podcast'ine katılan Donald Trump'a Roe-Wade hakkında soru soruldu (Andrew Schulz’s Flagrant with Akaash Singh/YouTube)

Komedyen Andrew Schulz, tuhaf davranan Donald Trump'a, en küçük oğlu Barron "New York'ta serbest kaldığı" için kürtaj yasaklarını desteklediğinden emin olup olmadığını sordu.

Trump, Andrew Schulz’s Flagrant with Akaash Singh podcast'inin çarşamba günü yayımlanan bölümünde, bu sonbaharda New York Üniversitesi'nde okumaya başlayan 18 yaşındaki oğluyla ilgili rahatsız edici bir soruyla karşılaştı.

Schulz, "Bana şunu söyle" diye sordu.

Bana şu durumu anlat. Tamam. Barron 18 yaşında. Yakışıklı, uzun boylu ve zengin.

Trump araya girdi:

Bu çocukta gereken her şey var.

Schulz daha sonra devam etti:

New York'ta serbest kaldı. Artık Roe-Wade'i iptal etmek istediğinize emin misiniz? Yani, belki ona birkaç yıl verin, bilirsiniz?

Trump soruya cevap vermedi ama Roe-Wade'in iptalindeki rolünü savunmaya başlamadan önce gülümsedi.

"Biliyorsunuz, bu artık eyaletlere kalmış" dedi.

Bu eyaletlere kalmış çünkü ben istisnalara ve tüm farklı şeylere inanıyorum. Sınırımız var. Bu var. Savaşlarımız var. Her şeyimiz var. Ve Roe-Wade her zaman bunu eyaletlere geri götürmekle ilgiliydi.

Trump, "Sonra insanlar hafta sayısından ve şundan bundan bahsetmeye başladı" diye lafı dolandırdı.

Ama kimse istemedi. Hiçbir hukukçu, hiçbir Demokrat, hiçbir Cumhuriyetçi, liberal muhafazakar, hiç kimse bunun federal hükümette olmasını istemedi, federal hükümette olmamalı.

xcdvsdcv
Komedyen, Barron'ın "yakışıklı, uzun boylu ve zengin" olduğunu söyledi. Barron, Melania ve Donald Trump yan yana (AP)

Trump'ın yorumları, eski first lady Melania Trump'ın "son derece kişisel" yeni anı kitabında, kocasının ABD genelinde kürtaja erişimin geri çekilmesindeki rolüne rağmen, kürtaj haklarını desteklediğini açıklamasının ardından geldi.

ABD'de raflarda yerini alan Melania'da, "Kadının kendi bedeniyle ne yapacağına karar verme yetkisi neden kadının kendisinden başkasında olsun ki?" diye yazıyor.

Bir kadının kendi yaşamı üzerindeki temel bireysel özgürlük hakkı, ona dilediği takdirde hamileliğini sonlandırma yetkisi verir. Bir kadının istenmeyen bir hamileliği sonlandırıp sonlandırmamayı seçme hakkını kısıtlamak, onun kendi bedeni üzerindeki kontrolünü reddetmekle aynı şeydir. Tüm yetişkin hayatım boyunca böyle düşündüm.

Trump'a geçen hafta farklı görüşleri sorulduğunda Fox News'ten Bill Melugin'e şunları söylemişti:

Bu konu hakkında konuştuk. Ben de dedim ki, neye inanıyorsan onu yazmalısın. Sana ne yapacağını söyleyecek değilim. Neye inanıyorsan onu yazmalısın.

Melania anılarında ayrıca, Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra "iptal kültürünün zehrini" hissettikleri için Barron'a bir banka hesabı verilmediğini öne sürüyor.

Independent Türkçe