İran'a tepki konusunda “yapıcı” bir Amerikan-İsrail görüşmesi

Bölgesel gelişmelere ilişkin Suudi-İran istişareleri... Berri, Washington'u “söylemek ve yapmamakla” suçluyor

Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'da Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'da Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede (SPA)
TT

İran'a tepki konusunda “yapıcı” bir Amerikan-İsrail görüşmesi

Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'da Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'da Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede (SPA)

ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptıkları telefon görüşmesinde İran'a verilecek olası bir yanıtı ele aldılar. Beyaz Saray, yarım saat süren görüşmenin “doğrudan ve yapıcı” olduğunu bildirdi. Görüşmeye Başkan Yardımcısı ve Demokrat başkan adayı Kamala Harris de katıldı.

Beyaz Saray kaynakları Biden'ın Tel Aviv ve Washington arasında tam koordinasyon ve şeffaflık ihtiyacını vurguladığını açıklarken, ABD Dışişleri Bakanlığı, Washington'un Gazze Şeridi'ndeki insani durumdan derin endişe duyduğunu belirtti.

Bu arada Şarku’l Avsat’ın SPA'dan aktardığına göre Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman dün Riyad'da İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile bir araya geldi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirerek, son bölgesel gelişmeleri ele aldı.

İlgili bağlamda, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “İsrail'in Lübnan'a yönelik savaşını durdurma” konusunda herhangi bir ilerleme olmadığını teyit etti. ABD'nin tutumunu eleştiren Berri, Amerikalıların “yanımızda olduklarını söylediklerini, ancak saldırganlığı durdurmak için hiçbir şey yapmadıklarını” ifade etti.



AB'ye göç dalgası: Hırvat polisi, eşyalara el koyup yakıyor

STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
TT

AB'ye göç dalgası: Hırvat polisi, eşyalara el koyup yakıyor

STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)

Hırvat polisinin, ülkeye girmeye çalışan göçmenlerin kimliklerini, pasaportlarını ve eşyalarını yaktığı iddia ediliyor. 

Balkanlar'daki göçmenlere odaklanan insani yardım kuruluşu No Name Kitchen'ın (NNK) araştırmasında, Hırvat sınır polislerinin göçmenlere şiddet uyguladığı, daha sonra da bu kişileri Bosna Hersek'e geri gönderdiği öne sürülüyor. 

NNK, 2023 sonuyla 2024 başlarında Bosna Hersek-Hırvatistan sınırına giderek inceleme yaptı. 

Sivil toplum kuruluşunun (STK), Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'la paylaştığı bilgilere göre, Hırvat polisinin göçmenlerin üzerindeki kimlik, pasaport, cep telefonu, çanta, gözlük ve paraları yaktığı 8 nokta tespit edildi. 

Guardian, polis tarafından yakıldığı öne sürülen belgeler içinde göçmenlerin Avrupa Birliği (AB) üyesi Hırvatistan'a girdikten sonra sığınma başvurusunda kullanacağı dökümanların da yer aldığına dikkat çekiyor.

NNK, bölgede şiddete uğradığını savunan göçmenlerle de konuştu. Faslı bir kadın göçmen, Aralık 2023'te Hırvat polisi tarafından cinsel saldırıya uğradığını belirtiyor. 

23 yaşındaki hamile kadın, eşinin yanı sıra bir kadın ve üç çocukla daha seyahat ettiklerini, polisin tüm eşyalarına el koyarak bunları yaktığını öne sürüyor.

4 Faslı erkek göçmenin de Kasım 2023'te sınır polisi tarafından dövüldüğü iddia ediliyor. Bunun ardından polislerin, göçmenlerin eşyalarını yaktığı savunuluyor. 

Hırvatistan İçişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü, STK'nin iddialarını yalanlayarak, sınır polisinin göçmenlere şiddet uygulamadığını ve bu kişilerin eşyalarına el koyup yakmadığını ileri sürdü.

2019'da dönemin Hırvatistan Başbakanı Kolinda Grabar-Kitarovic, İsviçre televizyonuna verdiği röportajda, sınır polisinin güç kullandığını kabul etmiş fakat yasaları ihlal eden bir durum oluşmadığını savunmuştu. 

2017'de Hırvat sınır polisi, Afgan bir ailenin sığınma başvurusu yapmasını engellemiş ve aileyi tren raylarının bulunduğu bir yoldan Sırbistan'a yürüyerek geri dönmek zorunda bırakmıştı. Ailenin 6 yaşındaki kızı yolda tren çarpması nedeniyle ölmüştü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kız çocuğunun ölümünden Hırvat polisini sorumlu tutmuştu.

Independent Türkçe, Guardian, BBC