En eski yırtıcı kuş türleri keşfedildi: T-Rex'le beraber yaşamışlar

Adını Charles Darwin'den alan Avisaurus darwini, muhtemelen küçük memelileri avlıyordu (Ville Sinkkonen)
Adını Charles Darwin'den alan Avisaurus darwini, muhtemelen küçük memelileri avlıyordu (Ville Sinkkonen)
TT

En eski yırtıcı kuş türleri keşfedildi: T-Rex'le beraber yaşamışlar

Adını Charles Darwin'den alan Avisaurus darwini, muhtemelen küçük memelileri avlıyordu (Ville Sinkkonen)
Adını Charles Darwin'den alan Avisaurus darwini, muhtemelen küçük memelileri avlıyordu (Ville Sinkkonen)

Bugüne kadar bulunan en eski iki yırtıcı kuş türü keşfedildi. Şahin büyüklüğündeki kuşlar, T-Rex'le beraber yaşamıştı.

Bilim insanları ABD'nin Montana eyaletinde Kretase Dönemi'ne ait fosiller buldu. 66 milyon yıl önce sonra eren bu dönem, uçamayan dinozorların sonunu getirerek yeni bir çağ açmıştı.

Fosillerin bulunduğu Hell Creek Formasyonu'nda daha önce T-Rex'ten Triceratops'a çeşitli dinozor türlerinin kalıntıları ortaya çıkmıştı. 

Hakemli dergi PLOS One'da dün (9 Ekim) yayımlanan araştırmayı yürüten ekip, kuşların ve bazı dinozorların ayaklarında görülen tarsometatarsus adlı kemiğin fosillerini buldu.

Kemikleri inceleyen araştırmacılar üç ayrı yeni kuş türü tanımladı. Bunlardan ikisi bugüne kadarki en eski yırtıcı kuş türünü temsil ederken, onlarla aynı dönemde yaşayan Magnusavis ekalakaensis adlı üçüncü türün yaşantısı hakkında henüz yeterli bilgi edinilemedi.

Araştırmacılar Avisaurus darwini adını verdikleri bir türün, büyük bir şahin kadar olduğunu ve kanat boyunun 1,3 metreye ulaştığını tahmin ediyor. 

Henüz ismi belirlenmeyen fakat yine Avisaurus cinsine ait diğer türse bundan biraz daha küçüktü. 

67 milyon yıl önce yaşadığı hesaplanan yırtıcı kuşların ayak kemiklerinin, tıpkı bugünün şahin, baykuş ve kartalları gibi avlarını yakalamalarını, zapt etmelerini ve taşımalarını sağlayacak yapıda olduğu saptandı.

Bu iki türün kertenkele ve kuşlar gibi küçük hayvanlarla beslenmiş olması muhtemel. Araştırmacılar kuşların, ayaklarındaki kemikler sayesinde, boyutlarından beklenebilenden daha büyük hayvanları taşıdığından şüpheleniyor.

Tarsometatarsus örneklerinde şahin ve baykuşlara benzer güçlü bir kas bağlantı noktasının avları kavrayıp taşımayı sağladığı düşünülüyor. Ayrıca bu kemiklerde, yırtıcı kuşlarda görülen ve taşınan avı zapt etmeye yarayan yapılar da tespit edildi.

ABD'deki Chicago Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Alex Clark, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında "Ayak kemiklerindeki ipuçlarına dayanarak bu kuşların günümüzdeki bir şahin veya baykuşa benzer şekilde avı yakalayıp taşıyabildiğini düşünüyoruz" diyor: 

Evrimleşen ilk yırtıcı kuşlar olmayabilirler fakat bu fosiller, bilinen en eski yırtıcı kuş örneklerini temsil ediyor.

Bugüne kadar bilinen en eski yırtıcı kuşlar, dinozorların yok olmasının ardından memelilerin yükseldiği Senozoyik Dönem'in başlangıcından milyonlarca yıl sonrasına tarihlenmişti.

Çalışmada tespit edilen türler, halen yaşayan herhangi bir kuşun atası değil. İki yırtıcı türün ait olduğu enantiornithes grubu, Dinozorlar Çağı'nı bitiren meteor çarpmasıyla birlikte yeryüzünden silinmişti. 

Clark, "Hayvanları yırtıcı benzeri davranışlarla donatan morfoloji, muhtemelen birkaç kez evrimleşti" diyor.

Yeni çalışma, milyonlarca yıl önceki ekosistemlerin yanı sıra Dinozorlar Çağı'nı bitiren kitlesel yok oluşu da daha iyi anlamaya katkı sunabilir. 

Çalışmanın ortak yazarı Jingmai O'Connor'a göre bulgular, bu olaydan neden sadece bazı kuş türlerinin sağ çıktığını öğrenmede kritik önem taşıyabilir.

Independent Türkçe, Popular Science, Reuters, PLOS One



Suudi Arabistan'ın ‘NATO üyesi olmayan başlıca müttefik’ olarak tanımlanması ne anlama geliyor?

Askerî geçit töreninde ABD ordusu tankları (AFP)
Askerî geçit töreninde ABD ordusu tankları (AFP)
TT

Suudi Arabistan'ın ‘NATO üyesi olmayan başlıca müttefik’ olarak tanımlanması ne anlama geliyor?

Askerî geçit töreninde ABD ordusu tankları (AFP)
Askerî geçit töreninde ABD ordusu tankları (AFP)

ABD ile Suudi Arabistan arasındaki stratejik ilişkinin derinliğini yansıtan bir adım olarak, ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan’ı ‘NATO üyesi olmayan başlıca müttefik’ (Major Non-NATO Ally – MNNA) ilan etti. Bu kararla Suudi Arabistan, Arjantin, Avustralya, Bahreyn, Brezilya, Kolombiya, Mısır, İsrail, Japonya, Ürdün, Kenya, Kuveyt, Fas, Yeni Zelanda, Pakistan, Filipinler, Katar, Güney Kore, Tayland ve Tunus gibi ülkelerin bulunduğu bu statüyü resmen alan yirminci ülke oldu.

Bu statü, ABD’nin NATO üyesi olmayan bir ülkeye verebildiği en yüksek askeri ve güvenlik iş birliği seviyesini ifade ediyor. ABD Kongresi bu unvanı 1987 yılından bu yana, ABD Yasası’nın 22. maddesi uyarınca tanımlıyor.

NATO üyesi olmayan müttefik olmanın avantajları

NATO üyesi olmayan müttefikler, gelişmiş ABD silahlarına ve askeri teknolojisine öncelikli erişim ve ABD askeri teçhizatını indirimli fiyatlarla veya uygun koşullarda satın alma veya kiralama imkânı gibi birçok önemli avantajdan yararlanıyor. Bu sınıflandırma, NATO üyesi olmayan müttefiklerin ABD ile ortak silah geliştirme programlarına katılmalarına ve askeri araştırma ve geliştirme projeleri için ABD'den finansman almalarına da olanak tanıyor.

Söz konusu sınıflandırma, ortak askeri eğitim ve istihbarat iş birliğini kolaylaştırmanın yanı sıra, müttefik ülkenin topraklarında acil durumlarda kullanılmak üzere ABD askeri teçhizatının depolanmasına izin verdiği için ABD'ye de belirli avantajlar sağlıyor.

Suudi Arabistan, ABD ile uzun süredir devam eden stratejik ortaklığı nedeniyle bu ayrıcalıkların çoğundan onlarca yıldır fiilen yararlanıyor. Ancak resmi olarak bu statüye sahip olması, bu ayrıcalıkların yasal olarak garanti altına alınmasını ve ABD yönetimlerinin keyfi kararlarına tabi olmamasını sağlıyor.

‘Karşılıklı savunma anlaşmasından’ farkı

‘NATO üyesi olmayan başlıca müttefik’ statüsü ile ‘karşılıklı savunma anlaşması kapsamındaki müttefiklik’ kavramları benzer ifadeler taşısa da aralarında önemli bir fark bulunuyor. NATO dışı müttefik statüsünde ABD’nin söz konusu ülkeyi savunma yükümlülüğü bulunmazken, karşılıklı savunma anlaşmaları taraflara karşılıklı ve açık bir yasal savunma taahhüdü getiriyor. Bu yükümlülük, NATO Anlaşması’nın beşinci maddesinde yer alan ve üye ülkelerin herhangi bir saldırıya uğrayan üye devleti savunmasını şart koşan maddeyle benzerlik gösteriyor.

‘NATO dışı müttefik’ sınıflandırmasındaki taahhütlerin niteliği, yakın askeri iş birliğinin ötesine geçmez, ancak karşılıklı savunma anlaşması kapsamında, imzacı devleti savunmak için ABD kuvvetleri gönderme taahhüdüne eşdeğerdir.

Bu nedenle aradaki fark, ‘NATO dışı müttefik’ sınıflandırmasının silahlanma, eğitim ve iş birliği alanlarında ‘çok ileri düzeyde stratejik ortaklık’ olması, ancak ‘savunma ittifakı’ olmamasıdır. ‘Karşılıklı savunma anlaşması’ ise imzacı devlete yönelik herhangi bir saldırının ABD'ye yönelik bir saldırı olarak kabul edilmesi ve ABD'nin yasal olarak askeri müdahalede bulunma yükümlülüğü anlamına gelir.

Suudi yetkililer bu tanımlamanın “kapsamlı bir stratejik ortaklığa doğru atılmış önemli bir adım” olduğunu söylerken, ABD Dışişleri Bakanlığı ise bunun ‘bölgedeki ortak güvenliğe yönelik uzun süredir devam eden taahhüdü yansıttığını’ doğruladı.


BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
TT

BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için hazırladığı yol haritasını büyük çoğunlukla onaylayarak, 20 maddelik planına uluslararası meşruiyet kazandırdı.

Taslak karar, Rusya ve Çin'in çekimser kalmasına rağmen, pazartesi akşamı BMGK’da 15’e 13'lük çoğunlukla kabul edildi. Bu gelişme, Trump yönetimi için önemli bir diplomatik zafer oldu.

Filistin Yönetimi, kararın onaylanmasını memnuniyetle karşılarken, Hamas ve diğer Filistinli gruplar, bunu ‘Filistin’in milli iradesinin dışında sahada düzenlemeler yapılmasının önünü açan bir karar’ olarak değerlendirerek, ortak ve ayrı ayrı açıklamalarla kararı reddettiklerini bildirdiler. Ayrıca Gazze'ye konuşlandırılacak herhangi bir uluslararası gücün ‘bir tür vesayet veya dayatılan yönetim’ haline geleceğini söylediler. Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli gruplardan kaynaklar, söz konusu uluslararası gücün rolü ve bu grupların üyelerini takip etmek ve tutuklamak için potansiyel olarak kullanılabileceği konusundaki endişeleri dile getirdiler.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngilizce olarak Trump ve Gazze planını öven bir blog yazısı yayınlarken, hükümet üyeleri sessizliğini korudu. Bu durum, İsrail'de Trump'ın planından duyulan memnuniyetsizlik ile onu kızdırmamak arasındaki ikilem arasında gerçek bir krizin yaşandığını gösterdi. İsrail televizyonu Kanal 12 muhabiri Barak Ravid, “İsrail-Filistin çatışmasının bir daha asla eskisi gibi olmayacağını söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.


ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
TT

ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)

Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna'da test edilen yaklaşık 700 milyon dolar değerindeki gelişmiş bir hava savunma füze sisteminin Tayvan'a satışını onayladı. Bu, ABD'nin Taipei ile bir hafta içinde yaptığı ikinci silah anlaşması.

ABD, geçen yıl Tayvan'ın 2 milyar dolarlık bir silah anlaşması kapsamında RTX tarafından üretilen üç orta menzilli karadan havaya füze (NASAMS) alacağını duyurmuştu. Bu, Tayvan için yeni bir silah, çünkü şu anda bölgede yalnızca Avustralya ve Endonezya kullanıyor.   

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) pazartesi günü yaptığı açıklamada, şirketin NASAMS üniteleri satın almak için sabit fiyatlı bir sözleşme imzaladığını ve tahminlere göre çalışmanın Şubat 2031'de tamamlanacağını belirtti. RTX henüz yorum talebine yanıt vermedi. 

Ukrayna'da Rus saldırılarını püskürtmek için kullanılan NASAMS sistemi, ABD'nin talebin arttığı Tayvan'a ihraç ettiği hava savunma kabiliyetlerine önemli bir katkı sağlıyor.

ABD, perşembe günü Tayvan'a 330 milyon dolarlık savaş uçağı ve diğer uçak parçaları satışını onayladı. Bu, Başkan Donald Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana yapılan ilk anlaşmaydı. Bu hamle Pekin'i öfkelendirdi.

Tayvan ordusu, adayı kendi toprağı olarak gören Çin'den gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı daha iyi savunma sağlamak için hayati önem taşıyan deniz ikmal hatlarını savunmak üzere, özel olarak tasarlanmış denizaltılar inşa etmek gibi çabalarla yeteneklerini güçlendiriyor.

Resmi diplomatik ilişkilerin olmamasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Tayvan'a kendini savunması için gerekli araçları sağlamakla yasal olarak yükümlü olması, Pekin'in tepkisini çekmeye devam eden bir tartışma konusu. Tayvan hükümeti, Pekin'in ada üzerindeki egemenlik iddialarını reddediyor.