Eski ABD Genelkurmay Başkanı: Trump'ın ülkemiz için en tehlikeli kişi olduğunu düşünüyorum

Eski ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley (Reuters)
Eski ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley (Reuters)
TT

Eski ABD Genelkurmay Başkanı: Trump'ın ülkemiz için en tehlikeli kişi olduğunu düşünüyorum

Eski ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley (Reuters)
Eski ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley (Reuters)

Deneyimli gazeteci Bob Woodward'ın yakında çıkması beklenen ‘War’ (Savaş) adlı kitabından alıntılarda ABD eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley’in eski Başkan Donald Trump'ı ‘dibine kadar faşist’ olarak tanımladığı ve ‘ABD için en tehlikeli kişi’ olduğuna inandığı aktarılıyor.

Haber sitesi The Hill'ın aktardığına göre Orgeneral Milley, Woodward'ın kitabında Trump hakkında şunları söyledi:

“O gelmiş geçmiş en tehlikeli insan. Sizinle konuştuğumda akli dengesinin bozuk olduğuna dair ve benzeri konularda şüphelerim vardı. Ancak şimdi onun tam bir faşist olduğunu ve bu ülke için en tehlikeli kişi olduğunu biliyorum.”

Eski Başkan Trump ve mevcut Başkan Joe Biden dönemlerinde Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenen Orgeneral Milley, Trump'ın önümüzdeki ay başkanlığı kazanması halinde askeri mahkemeye çıkarılmaktan endişe ediyor. ABD Başkanı’nın ‘başkomutan’ sıfatıyla emekli subaylar üzerinde yetkisi olduğundan ve onları aktif göreve çağırıp askeri mahkemeye çıkarabildiğinden ve bunun yanında Trump, sık sık kendisine karşı konuşanlardan intikam almayı istediğini dile getirdiğinden, böyle bir olasılık söz konusu.

Woodward'a göre Orgeneral Miley eski çalışma arkadaşlarını Trump'ın yapmaya çalışacaklarına karşı uyardı ve bunları sadece Trump’ın değil etrafındakilerin de dile getirdiğini söylemiş. Trump'ın eski üst düzey danışmanlarından Steve Bannon'ın bu yılın başlarında Trump'ın ikinci kez seçilmesi halinde peşine düşmesi gerektiğine inandığı kişilerin bir listesini sunduğunu ve bu listede Miley, eski FBI direktörleri Andrew McCabe ve James Comey, eski Savunma Bakanı Mark Esper ve eski Başsavcı Bill Barr'ın da yer aldığını aktaran Woodward, kitabında Bannon'ın Miley için “Ondan hesap soracağız” dediğini belirtiyor.

Trump daha önce de kendisini eleştiren emekli üst düzey subayları geri çağırmaya ve haklarında dava açmaya çalışmıştı. Woodward, kitabında Trump'ın Orgeneral Milley ve dönemin Savunma Bakanı Mark Esper ile 2020 yılında Oval Ofis'te yaptığı bir görüşmede iki eski askeri yetkili, William McRaven ve Stanley McChrystal hakkında öfkeli olduğunu ve bağırdığını yazıyor.

McRaven 2011 yılında Pakistan'da Özel Kuvvetlerin El Kaide lideri Usame bin Ladin'i öldürdüğü baskını yönetmiş ve Washington Post için Trump hakkında bir makale yazmıştı.

 Makalede, “Kötülüğün zaferini durduracak hiçbir şey kalmadı” diyordu.

Adamları 2006 yılında Irak'ta El Kaide lideri Ebu Musab ez-Zerkavi'yi öldüren emekli Özel Kuvvetler Generali McChrystal ise CNN'e yaptığı açıklamada Trump'ı ‘ahlaksız’ ve ‘dürüst olmayan biri’ olarak nitelendirmişti.

Trump Milley ve Esper'i Beyaz Saray'a çağırdı. Ancak McRaven ve McChrystal'ı cezalandırmaması için baskı yaptılar ve Milley, daha sonra onları arayarak ‘kamusal alandan uzak durmalarını’ istedi.

Woodward ayrıca Milley’in geçtiğimiz yıl emekli olmasından bu yana ‘sürekli ölüm tehditleri’ aldığını, bu yüzden evine kurşun geçirmez cam ve patlamaya dayanıklı perdeler taktırdığını ve masraflarını kendisinin karşıladığı yazdı.

Sık sık Trump’a karşı konuşmalar yapan Milley, emeklilik töreninde yaptığı “Bizler bir kral, bir kraliçe, bir tiran ya da bir diktatör için yemin etmiyoruz. Potansiyel bir diktatör için de yemin etmiyoruz. Bir kişi üzerine değil, anayasa üzerine yemin ediyoruz. ABD’nin ABD olduğu fikrine yemin ediyoruz. Onu korumak için ölmeye hazırız” ifadelerini kullandığı konuşması o sırada Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olmaya çalışan Trump'a doğrudan atıfta bulunuyor gibiydi.



Tel Aviv saldırmak için manevra yaparken, Tahran çıkış yolu arıyor

 Hamaney, arka planda Nasrallah'ın resmi, bir grup destekçisine konuşuyor (El-Mürşid web sitesi)
Hamaney, arka planda Nasrallah'ın resmi, bir grup destekçisine konuşuyor (El-Mürşid web sitesi)
TT

Tel Aviv saldırmak için manevra yaparken, Tahran çıkış yolu arıyor

 Hamaney, arka planda Nasrallah'ın resmi, bir grup destekçisine konuşuyor (El-Mürşid web sitesi)
Hamaney, arka planda Nasrallah'ın resmi, bir grup destekçisine konuşuyor (El-Mürşid web sitesi)

İsrail dün, saldırı kararının çoktan verildiğine dair güvencelere rağmen, İran'a ne zaman karşılık verileceği konusunda çelişkili işaretler verdi.

İsrail basınında çıkan haberlerde, "İsrail'e yanıt verme kararının alındığı ancak saldırının tarihi ve boyutunun belirlenmesinin ileri bir zamana ertelendiği" bildirildi.

Washington'da İsrail'in kararını oluştururken manevra yaptığı inancı giderek güçleniyor. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar Washington'un “Tel Aviv'in entrikalarına güvenmediğini” ve saldırının sınırlı olduğu, başkent Tahran'ı ya da nükleer ve petrol tesislerini kapsamadığı konusunda güvence almadığını belirtti.

Ayrıca İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, bugün Bağdat'ta başlayıp daha sonra Kahire'ye giderek bir mekik turu gerçekleştiriyor ve gerginlikten çıkış yolu bulmaya yönelik "diplomatik" mesajlar taşıyor.

Eş zamanlı olarak Washington, 1 Ekim'de İsrail'e yönelik füze saldırısına yanıt olarak İran'a yaptırımlar uyguladı ve İran'ın yasa dışı olarak petrol taşımak için kullandığı "gölge filoyu" hedef aldı.