Kuzey Kore'nin Kaesong kentinden Güney Kore'nin Paju kentine giden yolda, askeri kontrol noktasının 14 Ekim 2024'teki görüntüsü (AFP)
Kuzey Kore, Güney Kore'nin Pyongyang'a drone uçurduğu iddiasının ardından ordusunun "ateş gücünü" harekete geçirmek için hazır olduğunu söyledi.
Kuzey Kore Savunma Bakanlığı pazartesi günü yaptığı açıklamada, Güney Kore ordusunu geçen hafta "askeri saldırı" olarak değerlendirdiği "bir dizi drone sızıntısı" başlatmakla suçladıktan sonra Kore yarımadasında "her an savaş çıkabileceği" uyarısında bulundu.
Bu sert uyarı, ülkenin Dışişleri Bakanlığı'nın cuma günü propaganda broşürleri taşıyan Güney Kore dronelarının bu ay üç kez Pyongyang üzerinde uçtuğunu iddia etmesinin ardından geldi. "Kışkırtıcı söylentiler ve saçmalıklarla" dolu broşürler taşıyan droneların 3, 9 ve 10 Ekim'de başkent üzerinde uçurulduğu eklendi.
Güney Kore Savunma Bakanı başlangıçta Pyongyang'ın iddiasını yalanladı ancak daha sonra Genelkurmay Başkanlığı "Kuzey Kore'nin iddialarının doğru olup olmadığını teyit edemeyeceğini" söyledi.
Pazar günü devlet medyası tarafından yayımlanan ayrı bir açıklamada Kuzey Kore, ordunun topçulara "ateş açmaya tamamen hazır olmak için önemli bir ateş gücü görevi" üstlenmeleri adına ön operasyon emri verdiğini söyledi.
Pyongyang'daki Savunma Bakanlığı, drone sızmalarının "güçlü bir saldırı" olduğunu ve Güney Kore'nin bunu başlattığı için "kül yığınlarına dönüşebileceğini" söyledi.
Bakanlık, Güney'in "mevcut durumu inkar ya da kabul etmeksizin muğlak bir tavır" aldığını ve "drone provokasyonunun sivil bir örgüt tarafından gerçekleştirildiği yönündeki mazeretleri" kabul etmeyeceğini söyledi.
Bakanlık, droneların Kuzey Koreli sığınmacılar ya da Güney Kore'de yaşayan aktivistler tarafından uçurulduğu varsayılsa bile, Güney ordusunun fırlatmayı nasıl engelleyemediğini soracağını savundu. Bakanlık, "Yüksek alarm durumuna geçirdiğini iddia ettiği ordusu ve polisinin, bir fırlatıcı ya da pist kullanarak sınır ötesinde drone uçuran sivil örgütleri fark etmediği anlaşılabilir mi?" diye sordu.
Güney Kore'den resmi adı olan Kore Cumhuriyeti şeklinde bahseden bakanlık, "Bir dizi drone sızmasının arkasında KC ordusunun olduğuna zaten karar verdik" dedi.
Kuzey'e ne tür droneların uçurulduğu belirtilmedi. Pyongyang sadece fırlatmak için özel fırlatıcılara ya da pistlere ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Kuzey Kore ilk kez rakibini ülkeye propaganda broşürleri atmak üzere dronelar uçurmakla suçluyor. İki taraf da birbirlerini yıl boyunca sık sık çöp ve broşür dolu balonları birbirlerinin topraklarına uçurmakla suçlamıştı.
Güney'in ABD'yle askeri bağlarını güçlendirmesi ve Amerikan ordusuyla çok sayıda tatbikat gerçekleştirmesi Kore yarımadasındaki gerilimi arttırdı.
İsrail Cibaliye'deki kuşatmanın ardından aç insanları bombalarken, Batı Şeria'da saldırılar devam ediyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5071224-i%CC%87srail-cibaliyedeki-ku%C5%9Fatman%C4%B1n-ard%C4%B1ndan-a%C3%A7-insanlar%C4%B1-bombalarken-bat%C4%B1-%C5%9Feriada
İsrail Cibaliye'deki kuşatmanın ardından aç insanları bombalarken, Batı Şeria'da saldırılar devam ediyor
Nuseyrat Mülteci Kampı’nda Filistinlilerin barındığı bir okula yapılan saldırıda öldürülen bebeği için ağlayan Filistinli bir kadın (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki baskısını arttıran İsrail, Cibaliye Mülteci Kampı’nda, iki haftadır bölgede mahsur kaldıktan sonra gıda malzemesi temin etme sürecinde olan Filistinlilerin toplandığı bir alanı bombaladı.
Ordunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ‘generallerin planını’ uygulayarak insanları açlıktan ölüme terk etmeye zorladığına dair endişeler dile getiriliyor.
Ordu, Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki bir gıda dağıtım merkezine ulaşmaya çalışan Filistinlilere düzenlediği saldırıda en az 10 Filistinliyi öldürdü ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 40 kişiyi yaraladı.
Gazze Şeridi'ndeki sağlık görevlileri, İsrail bombardımanının Cibaliye'de Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait bir gıda merkezini vurduğunu söyledi.
Cibaliye, boğucu bir kuşatmanın ortasında 10 gündür devam eden İsrail askeri saldırısının odağında yer alıyor.
Ordu, mülteci kampının kuşatmasını tamamlarken, hava ve topçu bombardımanı ile insansız hava araçlarından (İHA) açılan ateşin ortasında kampın çevresindeki daha fazla alanın boşaltılması emrini verdi.
Tahliye emirleri yaklaşık 200 bin Filistinlinin yaşadığı geniş alanları etkilerken, tanklar Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Gazze şehrinin kuzeyi gibi diğer bölgelere de gönderildi.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki durum, İsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı’nda devam eden askeri operasyonu önemli ölçüde genişlettiğini ve çok sayıda insanı yardım, yakıt, içme suyu ve bazı sebzelerden mahrum bırakan sıkı bir abluka uyguladığını gösteriyor.
Üst düzey bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi AP'ye yaptığı açıklamada, ‘yardımların sadece Gazze Şeridi'nin güneyinden değil, İsrail'le olan diğer sınır kapılarından da girişinin durdurulduğunu’ doğruladı.
Yardımların kesilmesi
Şarku’l Avsat’ın Yedioth Aharonoth'tan aktardığı habere göre Gazze Şeridi son zamanlarda Lübnan'daki çatışmalar ve İran'la yaşanan gerginlik nedeniyle manşetlerden uzak kalsa da, Cibaliye'ye yapılan saldırı ve BM'nin orada kalan yüz binlerce Filistinlinin iki haftadır insani yardım alamadığı yönündeki suçlamaları nedeniyle son günlerde Gazze Şeridi'nde neler olduğuna dair endişeler yeniden arttı.
Yedioth Aharonoth'a göre Cibaliye'ye yapılan saldırı, orada ve Gazze Şeridi'nin başka yerlerinde yaşayanlara tahliye emri verilmesi ve yardımların kesilmesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun düşündüğünü açıkladığı generallerin planının gerçekten uygulanıp uygulanmadığı konusunda dünyada şüphe uyandırıyor.
Eski İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Giora Eiland liderliğindeki eski İsrail ordusu generalleri tarafından hazırlanan plan, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Hamas varlığının nüfusun tamamen boşaltılması yoluyla ortadan kaldırılmasını öngörüyor.
Çadır yangını
İsrail, Gazze Şeridi'nde masum sivillere yönelik dört katliam gerçekleştirdi. 24 saat içinde hastanelere ulaşan yaklaşık 60 kurban arasında pazarı pazartesiye bağlayan gece Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi'nde gerçekleştirilen katliamın kurbanları da bulunuyor.
İsrail'in Deyr el-Balah'taki Aksa Şehitleri Hastanesi'ni hedef alan hava saldırıları, yerinden edilmiş insanların çadırlarını tüketen alevlerle dolu sert sahneler bıraktı.
İsrail hava saldırıları yaklaşık 30 çadıra yayılan büyük bir yangına neden oldu. Saldırıda aralarında bir çocuğun da bulunduğu dört Filistinli hayatını kaybederken, diğerleri de ikinci ve birinci derece yanıklarla yaralandı.
Gazze Şeridi'ndeki hükümet medya ofisi, ‘İsrail bombardımanının, Gazze Şeridi'ne yönelik soykırım savaşının bir yıldan uzun bir süre önce başlamasından bu yana Aksa Şehitleri Hastanesi duvarları içindeki yerinden edilmiş insanların çadırlarını hedef alan yedinci saldırı olduğunu’ doğruladı.
İsrail'in Deyr el-Balah'taki göçmen çadırlarını bombalaması, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda binlerce göçmene ev sahipliği yapan okulu hedef alan saldırısında 15'i çocuk ve kadın olmak üzere 22 Filistinliyi öldürmesi ve 80 kişiyi yaralamasından birkaç saat sonra gerçekleşti.
Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail saldırılarının bilançosu geçen yıl 7 Ekim'den bu yana 42 bin 289 şehit ve 98 bin 684 yaralıya yükseldi.
Batı Şeria'daki operasyonlar
İsrail, Gazze'deki savaşını sürdürürken Batı Şeria'da da günlük saldırılarına devam etti. İsrail ordusu Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin'de iki Filistinliyi vurarak öldürdü.
Filistin Kızılayı ordunun Cenin kentinde Mahmud Ebu er-Rub'u vurarak öldürdüğünü ve 17 yaşındaki Rayan İbrahim es-Seyyid'i de öldürdüğünü açıkladı.
İsrail özel kuvvetleri Cenin'de geniş çaplı çatışmalar patlak vermeden önce şehre sızmıştı.
İslami Cihad, Ebu er-Rub'un kendi savaşçılarından biri olduğunu ve dört yıl tutuklu kaldıktan sonra beş ay önce İsrail hapishanelerinden serbest bırakıldığını söyleyerek yas tuttu.
Hamas, işgalcilerin direnişi kırmak ve Batı Şeria'daki akıntısını durdurmak için giriştiği sürekli saldırı ve suikastların, sadece daha fazla panik ve hüsran getirecek umutsuz ve başarısız girişimler olduğunu söyledi.
Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Cenin ve Batı Şeria'nın tüm onurlu vilayetleri çatışma siperinde kalmaya devam edecek ve direnişe güç verecektir. Batı Şeria, kitlesel ivmesi ve coğrafi boyutuyla Aksa Tufanı Operasyonu ile başlayan savaşta kilit bir unsurdur” denildi.